Saadet Partisi Eskişehir İl Sorumlusu Selim Sait Terzioğlu, Türkiye’de çocukların güvenlik birimleriyle temasında yaşanan büyük artışa dikkat çekerek kapsamlı bir reform çağrısı yaptı.
Terzioğlu, yaptığı yazılı açıklamada Türkiye’nin 2025 yılı itibarıyla çocuk suçluluğunda ciddi bir toplumsal krizle karşı karşıya olduğunu vurgulayarak, son yıllarda yüz binlerce çocuğun adli süreçlere dahil olmasının sosyal devletin koruyucu mekanizmalarının zayıfladığını gösterdiğini ifade etti.
“2017–2021 yılları arasında 2 milyon 393 bin çocuk güvenlik birimleriyle karşı karşıya kaldı” diyen Terzioğlu, güncel verilerin her gün yaklaşık 1.300 çocuğun adli süreçlerle temas ettiğini ortaya koyduğunu belirtti. Ekonomik kriz, büyüyen yoksulluk, aile içi şiddet, göç ve eğitim sistemindeki çözülmenin çocukları suça sürükleyen temel etkenlere dönüştüğünü kaydetti.
“Çocuk yoksulluğu OECD ortalamasının iki katına çıktı”
Türkiye’de çocuk yoksulluğu oranının %34,6’ya yükseldiğini hatırlatan Terzioğlu, her dört çocuktan birinin yetersiz beslenme riski altında olduğunu, yaklaşık 700 bin çocuğun ise aile gelirine katkı sağlamak zorunda kaldığını söyledi. Bu koşulların çocukları hayatta kalma mücadelesi içinde suça daha fazla temas eder hale getirdiğini dile getirdi.
Terzioğlu ayrıca, yargı kararlarında da koruyucu yaklaşımdan cezalandırıcı yaklaşıma keskin bir yönelim olduğuna işaret ederek, beraat oranlarının düşmesi ve hapis–denetimli serbestlik kararlarının artmasının çocukların topluma kazandırılması yerine cezalandırılmasının tercih edildiğini gösterdiğini aktardı.
“Suç, yoksulluk ve dışlanma kuşaklar boyunca yeniden üretiliyor”
Türkiye’nin geleceğini ilgilendiren bu kritik konuda kimsenin kayıtsız kalamayacağını belirten Terzioğlu, yaşanan gelişmelerin bir sosyal döngü yarattığını ve yoksulluğun, dışlanmanın, suçun kuşaklar boyunca yeniden üretildiğini vurguladı.
Terzioğlu, çözüm için şu önerileri sıraladı:
• Aileyi, din eğitimini ve dijital denetimi aynı anda güçlendiren ahlaki ve manevi yeniden inşa programı uygulanmalı,
• Eğitimden kopuşu önleyen koruyucu sosyal politikalar güçlendirilmeli,
• Aile içi şiddet ve yoksulluğa karşı destek mekanizmaları artırılmalı,
• Çocuk adalet sisteminde onarıcı ve rehabilite edici yaklaşımlar esas alınmalı,
• Her ilde Çocuk Hakları ofisleri ve uzman birimleri kurulmalı,
• Çocuk suçluluğuna dair veriler şeffaf ve erişilebilir hale getirilmeli.
“Suça sürüklenen çocuklar sistemin mağdurudur”
Türkiye’de ortaya çıkan tablonun toplumsal eşitlik ve insan hakları sorunu olduğunun altını çizen Terzioğlu, “Bu gidişatı durdurmak güçlü bir sosyal devlet anlayışı, çocuk merkezli politikalar ve uzun vadeli reformlarla mümkündür” ifadelerini kullandı.
