Odunpazarı Belediyesi Temmuz Ayı Olağan Meclis Toplantısının 1. Birleşim 1. Oturumu Kazım Kurt başkanlığında gerçekleştirildi. Meclis Toplantısında 15 gündem maddesi görüşülürken gündem maddeleri ilgili komisyonlara havale edildi.
Gündem maddelerinin onaylanmasının ardından ilk olarak gündem dışı söz alan CHP meclis üyesi Ali Haydar Çelik oldu. Ardından AK Parti meclis üyesi Fahri Ünlü daha sonra CHP grup başkanvekili Emre Genç söz aldıktan sonra son olarak AK Parti grup başkan vekili Mehmet Kepez açıklamalarda bulundu.
Gündem dışı konuşmaların sonrasında Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt gündem dışı konuşmalara ve Eskişehir’de tartışmalara sebep olan katı atık bertaraf ücreti eleştirilerine yanıt vererek konu ile ilgili resmi belgelerle açıklamalarda bulundu.
Başkan Kazım Kurt konuşmasına “Muharrem ayı ile ilgili, Sivas Katliamı ile ilgili, Kerbela ile ilgili hiçbir şey söylemeyeceğim.” diyerek başladı.
Kurt: “Bu mesele herkesin vicdanındadır. Yazık ediyorsunuz. Boş bir tartışma... Biz insanların inanç ve ibadet özgürlüğünü sonuna kadar savunuyoruz. Ama "Başbağlar'ı anmıyorsunuz." diye CHP’lileri suçlarsanız, ona da yazık ediyorsunuz. Bunlar yas işleridir, matem işleridir. Biz bunu davulla zurnayla anlatacak hâlde değiliz. O nedenle bunu tartışmıyorum” dedi.
Başkan Kurt açıklamasının devamında ise “Herkesin diline pelesenk olmuş "birlik, beraberlik" lafı var ya... Asla değiliz. AKP iktidara geldiği günden bu yana yüzde 50'ye yüzde 50 bölündük, böldünüz. Ben “Cumhurbaşkanım” diyemiyorum, “Sayın Cumhurbaşkanım” diyemiyorum. O da bize zaten “sevgili vatandaşım” demiyor. Gördüğü yerde ya da bulunduğumuz ortamda “Bu CHP zihniyeti...” diye başladığı zaman, bu olmaz. Burada bunu vatandaşa anlatmak bizim işimizdir, anlatırız anlatabildiğimiz kadar. Dolayısıyla bu işte bizim söylediğimiz her şey doğrudur. Bizim söylediğimizi kabul ederseniz, biz de uzlaşmış oluruz. O zaman demokratsınız. Bu yaklaşımınızdan vazgeçmelisiniz. Muhalefet çok önemlidir. Muhalefeti dinlemek daha da önemlidir. Muhalefeti dinlemeden, muhalefetten ders almadan, “Ben tek başıma, canım nasıl istiyorsa öyle yönetirim.” derseniz, işte o zaman tek adam olursunuz. Bu tek adamlık referandumla oldu. O referandumda mühürsüz oylar geçerli sayıldı. O referandumda FETÖ’cüler mezardakilere oy kullandırdı. Yani şimdi bunların hepsini biliyoruz. Onun için bu meşru bir iş değildir. Kaldı ki siz o anayasaya da uymuyorsunuz. Esas sorun orada. O anayasaya uyarsanız sıkıntı yok. Biz, oy vermediğimiz anayasayı size karşı savunuyoruz şu anda. Lütfen, anayasaya uymayanlarla “biz bundan sonra anayasa yapalım” diye bir masaya oturmuyoruz, oturmayacağız. Bunu da böyle bilmenizde yarar olduğunu düşünüyorum.” İfadelerinde bulundu.
Kurt, daha sonra CHP Kurultayı ile ilgili değerlendirmelerde bulunarak; “Hayatında öyle demokratik bir kurultay yapmamış olanlar konuşmasın. Konuşmasın. Biz kendi işimizi kendimiz hallederiz.” dedi.
Başkan Kurt son olarak; “Şimdi bunları geçip doğrudan şu meseleye dönmek istiyorum: Katı atık ile ilgili bir aydır Eskişehir’de çıkarılan demagoji ve dedikoduya doğru bir cevap vermek gerekiyor.” Diyerek ‘Katı atık bertaraf ücreti’ eleştirilerine yanıt verdi ve konu ile ilgili resmi belgelerle açıklamalarda bulundu.
Kazım Kurt: “Bugünkü gazetede Nebi Bey’in açıklamaları var. “Kim kime kıyak yaptı.” Ya şimdi bu yakışmaz. Bir milletvekili bu kurumlar arasında “kıyaktı”, “ayaktı” falan demez. Bu olmuş, ona da bir şey demiyorum. Piyasayı doğru incelese ya da benim yerel yönetimlerden sorumlu başkan yardımcım Sayın Şükrü Akbıyık’a sorsa, Şükrü Bey ona doğrusunu anlatır. Şimdi, Büyükşehir Belediyesi burada yasanın vermiş olduğu bir aracı. Bu görevi yapıyor. Yoksa Büyükşehir Belediyesi’nin herhangi bir kimseye “Sen şu parayı öde, sen şu kadar öde.” deme hakkı yok. Yasa yapıcı demiş ki: “Kirleten öder.” 2872 sayılı Kanun’un 11. maddesi “kirleten öder” diyor. 2011’de, 2010’dan 2018’e kadar ertelenmiş. “Bu sene almayın, seneye alın” denmiş. Ama her seferinde Sayıştay, belediyelere bulgu çıkarmış. “Evsel katı atık ücret tarifesinin belirlenmemesi, takip ve tahsilatının yapılmaması kusurdur.” demiş. Belediye tarafından evsel katı atık ücreti tarifesi belirlenmediği, söz konusu ücretin takibi ve tahsiline ilişkin herhangi bir işlem yapılmadığı görülmüştür. 5393 sayılı Kanun’un 15. maddesinin (g) fıkrasında; katı atıkların toplanması, taşınması, ayrıştırılması, geri kazanımı, ortadan kaldırılması ve depolanması ile ilgili bütün hizmetleri yapmak ve yaptırmak belediyenin yetki ve imtiyazları arasında sayılmıştır. 2872 sayılı Kanun’un 11. maddesinin 14. fıkrasında ise; büyükşehir belediyeleri ve belediyeler, evsel katı atık bertaraf tesislerini kurmak, kurdurmak, işletmek veya işlettirmekle yükümlüdür. Bu hizmetten yararlanan veya yararlanacaklar, sorumlu yönetimlerin yapacağı yatırım, işletme, bakım, onarım ve ıslah harcamalarına katılmakla yükümlüdür. Bu hizmetten yararlananlardan, belediye meclisince belirlenecek tarifeye göre katı atık toplama, taşıma ve bertaraf ücreti alınır. Bu fıkra uyarınca tahsil edilen ücretler, katı atıkla ilgili hizmetler dışında kullanılamaz.
2010 tarihli ve 27742 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Atıksu Altyapı ve Evsel Katı Atık Bertaraf Tesisleri Tarifelerinin Belirlenmesinde Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik’in 8. maddesine göre:
“Evsel katı atık idareleri; evsel katı atık hizmetini vermek veya verdirmekle, evsel katı atık hizmetlerine ilişkin tarifeleri belirlemek ve evsel katı atık ücretini toplamakla yükümlüdür.”
Aynı yönetmeliğin geçici 1. maddesine göre, tarife belirleme, abonelik sözleşmesi, teknik altyapı eksiklikleri ile maliyet ve bölüşüm hesabı yapmayan idareler de dâhil olmak üzere, uyum sağlayamamış olan atıksu altyapı yönetimleri ve evsel katı atık idareleri bu tarihe kadar yönetmeliğe uyum sağlamakla yükümlüdür. Belediyeler tarafından gerçekleştirilen evsel katı atık toplama işi, kirleten kişilere yapılan bir hizmettir. 2872 sayılı Kanun’da belirtildiği üzere, kirleten kişinin bu kirliliği gidermek için yapılacak harcamaları karşılaması gerekmektedir.”
Sayıştay’ın raporu üzerine biz ne yapmışız? Katı atık tarifelerini o yönetmeliğe göre belirlemişiz. Siz de burada “evet, doğru yapıyorsunuz” demişsiniz. 8.maddeye göre çıkarılan evsel katı atık tarifelerinin belirlenmesine yönelik kılavuzda belirtilen ilke ve yöntemlerden faydalanılarak evsel katı atık tarifelerinin oluşturulması amacıyla bu çalışma yapılmıştır. Kılavuzda belirtilen yöntemler kullanılarak tüm maliyetler, atık miktarlarına isabet eden yüklenici grubuna dağıtılmıştır. Katsayılar kılavuzdaki değerlerden alınmıştır. Belediyemizin bu katsayıları keyfi olarak oluşturma durumu mümkün değildir. Tam maliyet belirlenmesinde mükerrer hesaplama olmaması için, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun mükerrer 44. maddesi hükmü gereğince tahakkuk eden çevre temizlik vergisi (ÇTV) ve varsa katı atık yönetim sistemine bağlı elde edilen gelirler toplam sistem maliyetinden çıkartılmalıdır. Verilen aynı hizmet için birden fazla bedel alınamaz. ÇTV miktarları, her grup için alınması gereken katı atık bedelinin yanında bu bedelden düşülecek unsur olarak yer almaktadır. Çevre temizlik vergisi faaliyetlerde düşünülerek mükerrer ödemenin önüne geçilmiştir.
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, 02.12.2024 tarihinde katı atık tarife raporunu ayrıntılarıyla ilana çıkmış olup tüm duyuru kanallarında yayınlamıştır. Aynı şekilde Odunpazarı Belediyesi de 14.04.2025 tarihinde tüm duyuru kanallarında katı atık tarife raporunu ve meclis kararını yayınlamış olup hâlâ sistemimizde mevcuttur. Tüm vatandaşlarımız bu verilere şeffaf bir şekilde ulaşabilmektedir. Vatandaşlarımızın bu tarifeye geri dönüş ve bildirim yapmaları için bir aydan fazla süre verilmiştir. Büyükşehir Belediyesi'nin yetki devri sadece iş yerleri ve ticari olmayan işletmeler için olup; konut tarifesi, su faturası üzerinden uygulanacaktır. Yetki devri yapılması ilçe belediyelerine ekstra bir kaynak yaratmamaktadır. Çünkü kendi tahsil etmesi hâlinde de katı atık toplama ve taşıma ücretini ilçe belediyelerine aktarmak zorundadır.
Katı atık ücreti üzerinden tahsil edilen gelir, şartlı gelir olup sadece belediyenin çöp toplama ve taşıma hizmetlerinde kullanılmaktadır. Harici bir durum için kullanılması mümkün değildir. Katı atık tarifesi, mecliste bulunan tüm partilerin meclis üyelerinin de bulunduğu komisyonda görüşülüp tartışılıp oy birliğiyle belirlenir. Dolayısıyla biz yeni bir şey almıyoruz. Ya da alacağımız parayı bir yere aktarmıyoruz. Biz, geçen yıl harcadığımız parayı vatandaştan bu yıl istiyoruz. Neden? Çünkü bir: yasa; iki: Sayıştay’ın bu konudaki eleştirisi.
Şimdi yine katı atık tarifesi ile ilgili bu açıklamalardan sonra hazırlanmış olan rapora göre, yönetmelikte ne varsa uygun bir biçimde hareket edilmiştir. Evsel katı atık idaresi, yani biz, evsel katı atık hizmetini vermek veya verdirmekle yükümlüyüz. Yani ne yapabiliriz? İhale de yapabiliriz, kiraya da verebiliriz. Odunpazarı Belediyesi olarak biz araç kiralaması yapmadığımız için belli avantajlara sahibiz. Bütün hemşehrilerimizin bunu bilmesi lazım. Tarifeler belirlenir ve tebligat yapılır. Belediyemiz, evsel katı atık tarifelerinin belirlenmesine yönelik kılavuz kapsamında, katı atık toplama ve taşıma bedelini içeren bir rapor hazırlayarak Büyükşehir Meclisine sunmuştur. Büyükşehir Meclisi de bunu değerlendirmiş ve böyle bir tarifeyi onaylamıştır. Güncel katı atık tarife raporunu uygulamaya koyduğumuzda, toplam sistem maliyetimiz 232 milyon 936 bin 416 lira 82 kuruştur. Vatandaştan almamız gereken para budur. ÇTV ve geri dönüşüm gelirlerini buradan düşmüşüz. Sonuçta 218 milyon 404 bin 921 lira 78 kuruşu konut ve konut dışı yerlerde pay ederek tahsil edeceğiz. Bu 218 milyon 404 bin 921 lira 78 kuruşun %28,02’sini konutlardan; yani 52 milyon 263 bin 991 lira 97 kuruşunu konutlardan tahsil edeceğiz. Geriye kalan 166 milyon 140 bin 929 lira 81 kuruşu ise konut dışı yerlerden tahsil edeceğiz.
Konutların tahsilatını ESKİ yapacak. Konut başına yıllık 273 lira, yani aylık 22 lira 76 kuruş katı atık toplama ve taşıma bedeli alınacaktır. Ticari ve ticari olmayan işletmelerdeki pay 166 milyon 140 bin 928 lira 81 kuruş. Okul, kreş, dershane ve benzeri yerlerde Bakanlığın tarife yönetmeliği uygulanmaktadır:
- Okul, kreş, dershane: Öğrenci sayısı dikkate alınır. Kirletme, kişi sayısına göre belirlenir.
- Hastaneler: Yatak sayısına göre.
- Konaklama yerleri ve yurtlar (otel vb.): Yatak sayısına göre.
- Kamu binaları: Personel sayısına göre.
- Bürolar: Personel sayısına göre.
- Restoran ve pazarlar: Metrekare ve tezgâh sayısına göre.
- Diğer ticarethaneler: Personel sayısına göre.
Bu katı atık bedelini ödemekle yükümlüdür.
Arkadaşlarımızın yaptığı tespitlerde büyük bir isabetsizlik olduğunu düşünmüyoruz. Şimdiye kadar bize de büyük bir itiraz gelmedi. Ancak Nebi Bey’in eleştirilerinden hareketle şunları söylemek isterim; mutlaka da söylemek zorundayım:
“Yani şirketlerinizin şişirilmiş personel maaşlarını buradan mı ödeyeceksiniz?”
Efendim, Odunpazarı’nda böyle bir şey yok. Bunu reddederim. Biz Burhan Bey’den devraldığımızda Odunpazarı Belediyesi'ndeki taşeron firmalarda toplam işçi sayısı 1400’dü. 11 yılda:
- 18 kreş,
- 1 yaşlı bakım merkezi,
- 23 halk merkezi,
- 13 halı saha,
- 600 park,
- 28 kütüphane,
- 3 kültür merkezi,
- 1 sergi salonu,
- 1 sanat merkezi,
- 8-9 müze yaptık.
Bunları çalıştırıyoruz, işletiyoruz. Onların personeli de dahil, şu anda Odunpazarı A.Ş.’de çalışan işçi sayısı 1600’dür. Dolayısıyla bu ezbere yapılan eleştiriler bize yapışmaz. Burada, Büyükşehir Belediyesi'nin bize yaptığı bir kıyak yok. Büyükşehir Belediyesi de toplasa, biz de toplasak, para Odunpazarı Belediyesi’nin temizlik işleri harcamalarına göre yapılan hesaplamadan kaynaklanıyor ve bize ödenmesi gerekiyor.
O nedenle bunu herkes ödemek zorunda. Hele o en çok eleştiren Sayın Ticaret Odası Başkanı Metin Bey’e de buradan seslenmek isterim: 2018’den beri Organize Sanayi Bölgesi’nden Metin Bey bu parayı tıkır tıkır ödüyor. Çünkü orada Organize Sanayi Bölgesi, özel şirkete yaptırıyor. Özel şirket bu parayı tıkır tıkır alıyor. Hem de bizim aldığımızdan çok daha fazla. Ortalama küçük işletmelerde 25.000, büyük işletmelerde 50.000–70.000 lirayı bulan ödemeleri yapıyorlar. Hiç orada ses çıkmadı. Burada niye böyle ilk defa görüyormuş gibi davranıyor, onu da bilmiyorum.
2018 yılında okullar demiş ki:
“Ya böyle bir genelge çıktı, böyle bir yönetmelik çıktı. Katı atık tarifesiyle ilgili biz ne olacağız?”
Millî Eğitim Bakanlığı’na sormuşlar. Bakanlık 08.03.2018 tarihli cevapta:
“Ödeyeceksiniz, yapacağınız bir şey yok. Tıkır tıkır ödemek zorundasınız çünkü bu bir zorunluluktur.” demiş.
Evet, anlatmış. Bir sürü şeyi yine. 11. madde ve yönetmelik. Buna göre bakanlığımız, okul ve kurumlarına belediyelerce tahakkuk ettirilen katı atık bedellerini yukarıda yer alan açıklamalar doğrultusunda değerlendirerek ödenmesi gerektiğini bildiriyor.
Yani ödeyeceksiniz, burada başka bir şey yok.
Artı, şöyle bir mahkeme kararı var:
Vergi mahkemesi. Biz çevre temizlik vergisi tahakkuk ettirmişiz Organize Sanayi Bölgesi’ndeki bir fabrikaya. Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrika da demiş ki:
“Ya ben bunu özel şirkete zaten parasını veriyorum. Sen benden bir daha vergi alamazsın.”
Mahkeme de:
“Evet, haklısın.” demiş.
“Organize Sanayi Bölgesi bunu yapmak ve yaptırmak zorunda. Sen ayrıca bir para almazsın.”
1. Vergi Mahkemesi, 2020. Bu nedenle, bu konularda arkadaşlarımızın çok fazla itiraz edecek bir durumu olmadığı için, komisyonlarda bu geçti.
Tarifeye göre alınan paraları da şöyle anlatalım:
- Konutlarda: 273 TL (yıllık)
- Okul, kreş, dershane gibi yerlerde:
- Öğrenci sayısına göre
- 20 öğrenciye kadar olanlarda yıllık: 64,31 TL
- 750’den fazlasında: 26.562 TL
- Öğrenci sayısına göre
- Hastanelerde:
- 19 yatağa kadar: 1.200 TL
- En yüksek (750 ve üstü yatak): 523.000 TL
- 19 yatağa kadar: 1.200 TL
- Konaklama, yurt ve diğer yataklı tesislerde:
- 930 TL’den başlıyor.
- 500 yatak ve üzeri: 269.000 TL
- 930 TL’den başlıyor.
- Kamu binalarında:
- 116 TL’den başlıyor.
- 250–500 kişi çalışan: 80.260 TL
- 116 TL’den başlıyor.
- Bürolar:
- 10 kişiye kadar çalışan: 111 TL
- 700’den fazla çalışan bürolar: 95.000 TL
- 10 kişiye kadar çalışan: 111 TL
- Restoran ve pazarlar:
- 49 m²’ye kadar: 1.478 TL
- 1.000 m²’den fazla olanlar: 332 TL
- 49 m²’ye kadar: 1.478 TL
İtirazların en çok geldiği nokta:
Ruhsat metrekareleri ile gerçek kullanım alanı farklı olan işletmeler.
Adam ruhsatı alırken bodrum katı da almış, asma katı da almış, ara katı da almış. Toplam 1.500 m²’lik bir ruhsat almış. Sonra diyor ki:
“Ben bodrumu kullanmıyorum. Ara katı da kullanmıyorum.”
O zaman ne yapacak? Belediyeye gelecek.
“Ruhsatım böyle ama ben fiilen şurayı kullanıyorum.” diyecek.
Biz de ona göre işlem yapacağız.
Belediyedeki kaydı ciddiye almadan:
“Boş ver, beni ilgilendirmez.” derse işte bu tür sorunlar çıkar.
Tepebaşı’ndaki itirazların sebebi de bu.
Adam diyor ki:
“Ben bodrumu kullanmıyorum.”
Ama ruhsatında bodrum yazıyor.
O nedenle, her şey kayıt altına girmiş olacak.
Diğer ticarethaneler (yani yukarıda sayılmayanlar), yine personel sayısına göre değerlendiriliyor.
- 10 kişiye kadar olan: 605 TL
- 700’den fazla çalışan: 518.000 TL
Bu tarife, bakanlığın “uygulamak zorundasınız” dediği tarifeye ve yönetmeliğe göre hazırlanmış bir tarifedir. Bunun dışında bir şey yoktur.
Harika! Şimdi metnin 6. ve son bölümüne geçiyorum. Bu bölümde çöp toplama saatlerine uymamanın maliyeti, araç giderleri, İstanbul’daki belediyelerle karşılaştırmalar ve Ticaret Odası’na yönelik eleştiriler yer alıyor. Her şey yine TDK’ye uygun imla ve noktalama kurallarıyla düzenlenmiştir.
Vatandaşlarımızın dikkat etmesi gereken şey şudur: Kurallara uymak.
Açtık dükkânı 100 metrekare. 120 yaptığın zaman bildireceksin.
50'ye düşürdüğünde de bildireceksin.
“Belediyeden habersiz, canım ne istiyorsa yaparım.” bitti.
Bunun cezasını çekeceksin.
Çöp toplama saati:
Yıllardır uyarıyoruz. Her gün uyarıyoruz.
Çöp toplama saatleri dışında çıkarıldığında, biz bir daha geliyoruz.
Bir daha geldiğimizde mazot tüketiyoruz, mesai harcıyoruz.
İşte o paralar bu tarife hesaplarına yansıyor.
Şöyle ki:
11 metreküplük bir çöp kamyonu, aylık 1.200 litre mazot harcıyor.
Bugünkü fiyata göre bu da 224 bin lira.
Yani, bir tur daha attığında 11 m³’lük bir araç 224.000 lira harcıyor.
15 metreküplük bir araç 1.425 litre harcıyor, o da 238.000 lira yapıyor.
Ayda ikinci toplama yapılırsa bu, 462.875 lira eder.
Bu ister istemez tüm hemşehrilerimizin hesabına yansıyor.
Biz bunu ayıramayız:
Hamamyolu’ndaki ile Deliklitaş’takiyle Emek Mahallesi’ndekini,
“Hangisine gittik, hangisine gitmedik?” diye ayırt edemeyiz.
Bu harcama çöpün ya da temizliğin geneline yapılan bir harcamadır.
O yüzden biz bu bedeli almak zorundayız.
Ayda 460 bin lira demek, yılda 5 milyon lira demek.
İşte bu nedenle bazı rakamlar biraz şişkin gibi duruyor.
Biz bunu gerçekten samimiyetle eleştirenlere hiç itiraz etmeyiz.
Orada bir belediyemiz ya da diğer belediyelerimiz hata yapmışsa, itiraz edilir, düzeltilir.
Ama burada “berber koparacak” bir şey yoktur.
Şimdi, bizim arkadaşlarımız Fatih Belediyesi ve Odunpazarı Belediyesi’ni karşılaştıran bir tablo gönderdi.
Küçükçekmece Belediyesi’yle de karşılaştıralım:
KATEGORİ | Fatih Bld. | Odunpazarı Bld. |
---|---|---|
50 m²’ye kadar yeme içme | 21.491,64 TL | 16.596,21 TL |
40 m² yeme içme | 9.952,51 TL | 1.478,57 TL |
90 yataklı konaklama | 43.182,52 TL | 26.934,83 TL |
100 öğrencili okul | 3.617,95 TL | 3.536,90 TL |
KÜÇÜKÇEKMECE BLD. | Odunpazarı BLD. |
---|---|
200 m² restoran | 53.534 TL |
1.000 yataklı hastane | 559.650 TL |
70 yataklı konaklama | 30.224 TL |
100 öğrencili okul | 2.841 TL |
5 personelli ticarethane | 2.982,25 TL |
Bu tamamen belediyelerin maliyetiyle ilgili bir durumdur. Dolayısıyla biz, tasarruflu bir belediye olmamızdan, araçlara kira ödemememizden, personelimizin çalışkanlığından dolayı bu işi biraz daha az parayla çözüyoruz.
Bu yüzden ben özellikle Ticaret Odası ve Esnaf Odası birliklerinin,
bu konuda gösterdikleri tepkinin delegeye yönelik, üyeye yönelik bir seçim hesabından başka bir şey olmadığını düşünüyorum.
Çünkü gerçekten bu “haksız bir para” ise, Metin Güler Organize Sanayi Bölgesi’nde ödediği paraya da itiraz etmeliydi. Etmedi. Neden? Çünkü haklı. Adam geliyor, temizliyor, alıyor. Dolayısıyla burada da aynı şey geçerli. Boş tartışma ve polemik yapmak istemiyorum. Bunu da bir daha tartışmak istemiyorum. Nebi Bey’e de doğru bilgileri verin, mahcup olmasın. Ben bu konuda uyarmış olayım.” diyerek sözlerine son verdi.