Belediye yatırımlarının eleştirilmesinin doğal olduğunu belirten Kurt, “Yatırım programlarının nasıl ve hangi ölçütlerle hazırlandığını iyi değerlendirmek gerekir. Öncelikle stratejik plana uygun olarak iki belediyemizin 2026 yılı için öngörülen bütçesindeki yerini ele almalıyız” dedi. Kurt, ayrıca Orta Vadeli Program ve Cumhurbaşkanlığı yatırım planlarının dikkate alınması gerektiğini vurguladı.
GERÇEKÇİ DEĞİL
Programın ekonomik koşullar göz önünde bulundurularak hazırlandığını söyleyen Kurt, Türkiye ekonomisindeki belirsizliklere dikkat çekti. “Orta Vadeli Program’ı doğru izleyen herkes şunu görmelidir: 2026, 2027 ve 2028 yıllarında Türkiye ekonomisi küçülecek. Bu kadar net” ifadelerini kullandı. Bu nedenle belediyelerin programı eksiksiz uygulamasının gerçekçi olmadığını belirtti.
Kurt, Yap-İşlet-Devret modeli ile ilgili olarak da, “Artık Yap-İşlet-Devret modeliyle iş yapacak yatırımcı kalmadı. Hiç kimse hukuki, ekonomik ve demokratik güvence olmadan yatırım yapmıyor. Bu nedenle bizim yatırım programımız oldukça gerçekçidir” dedi.
Belediyenin toplu taşıma yatırımları ve kamulaştırma süreçlerine de değinen Kurt, yapılan eleştirilerin gerçekçi olmadığını savundu. “Kaç otobüs aldınız, kaç tramvay aldınız diye soruyorsunuz. Biz de size soruyoruz: Hangisine izin verdiniz? 2028 yılına kadar hiçbir şeyi Hazine’nin izni olmadan yapamayız” dedi. Kamulaştırma bütçesinin ise dava nedeniyle yapılan ödemeleri kapsadığını ve bu yıl yapılan imar çalışmalarıyla sorunun önünün kesildiğini belirtti.
Kurt, evsel atık ve merkezi yönetim sorumluluğundaki hizmetlerle ilgili eleştirilerin de gerçeği yansıtmadığını ifade ederek, “İlçeler için Büyükşehir Belediyesi sadece evsel atık bedellerini toplar. Bedelin belirlenmesi ve değerlendirilmesi ilçe belediyelerinin sorumluluğundadır” dedi.
Son olarak programın uygulanabilirliğine vurgu yapan Kurt, “Sonuç olarak, biz bu yatırım programının gerçekçi ve uygulanabilir olduğuna inanıyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına da programın başarılı olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.