Durmazlar, önceki TOKİ projelerinde başvuru ve ödeme şartlarının birbirinden farklı olduğunu hatırlatarak, yeni projede %10 peşinat ve 240 ay vade öngörüldüğünü söyledi. Kur’a çekimlerinin Şubat 2026’da yapılmasının planlandığını, hak sahiplerinin belirlenmesiyle birlikte taksit ödemelerinin Mart 2026’da başlayacağını dile getirdi. Durmazlar, vatandaşların ev teslim edilmeden hem kendi kiralarını hem de proje taksitlerini ödemek zorunda kalacak olmasının büyük bir yük getirdiğini vurguladı.
1+1 dairelerin 55 metrekare olup 6.750 TL taksit ile satışa çıkacağını ifade eden Durmazlar, mevcut kira ortalamalarıyla birlikte vatandaşların aylık giderlerinin 20–30 bin TL seviyelerine ulaşabileceğini söyledi. %10 peşinatın da sözleşme imzalandığında talep edileceğini belirten Durmazlar, “İnsanlar Şubat 2026’dan iki ay sonra 265 bin liralık peşinatı nasıl ödeyecek?” diye sordu.
Ev teslimlerinin Mart 2027’den itibaren yapılacağı bilgisini aktaran Durmazlar, hangi şehirlerdeki projelerin önce tamamlanacağının ve hangi projelerin gecikeceğinin belirsiz olduğunu söyledi. Bu süreçte hak sahiplerinin hem kira hem taksit ödemeye ne kadar süre devam edeceğinin açıklanması gerektiğini ifade etti.
Durmazlar, peşinat için kredi çekilmesi gerektiğinde ciddi bir borç yükü ortaya çıktığını belirterek, ihtiyaç kredilerinin 3,69–4,69 oranları arasında olduğunu, 265 bin TL’lik kredi için aylık 30 bin TL civarında ödeme yapılması gerektiğini söyledi. Bu durumda kira ve taksitle birlikte aylık 60 bin TL’lik bir yük oluşabileceğini aktardı.
KDV oranlarına ilişkin belirsizliklere de değinen Durmazlar, kanunda yapılabilecek olası değişikliklerin hak sahiplerini teslim aşamasında zor durumda bırakabileceğini dile getirdi. Proje taksitlerinin 6 ayda bir memur maaş artış oranına göre artırılacağını hatırlatan Durmazlar, yaptıkları hesaplamalarda 1+1 daire için başlangıçta 6.750 TL olan taksidin 18. ayda 11.850 TL’ye, 60. ayda 27 bin TL’ye, 120. ayda ise 110 bin TL’ye kadar çıkabileceğini belirtti. 2+1 dairelerde ise taksitlerin son aşamada 162 bin TL’ye ulaşabileceğini söyledi.
Bu artışın sürdürülemez olduğunu vurgulayan Durmazlar, vatandaşların yıllar sonra çok yüksek meblağlara mahkûm edilmemesi için sabit vade imkânına geçilmesi gerektiğini ifade etti. Mamluca TOKİ sürecinde de benzer durumlar yaşandığını hatırlatarak KDV’nin hangi bedele göre hesaplanacağı sorusunu gündeme getirdi: “55 metrekare için bugün 1 milyon 800 bin lira belirlenmiş durumda. KDV bu bedelden mi alınacak, yoksa toplamda 5–6 milyona ulaşacak bedeller üzerinden mi ödenecek? Bu soruların netleşmesi gerekiyor.”
Durmazlar, tüm bu konuların belirsizliğini koruduğunu ve iktidarın vatandaşları zor durumda bırakmayacak şekilde açıklama yapması gerektiğini söyledi.
