Doruk, Genel Başkan Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın 149 gün süren tutukluluğunun, muhalefete yönelik yargı eliyle yürütülen baskının en çarpıcı örneği olduğunu ifade etti. Somut hiçbir delil bulunmaksızın yalnızca fikirlerinden ötürü bir siyasi liderin özgürlüğünün kısıtlandığını kaydeden Doruk, “Bu bize gösterdi ki Türkiye’de artık evrensel hukuk ilkeleri değil, düşman ceza hukuku uygulanıyor. Hukuk tarafsız değil, adalet herkes için eşit değil” dedi.
CHP’li belediyelere yönelik soruşturmaların bu anlayışın sürdüğünü gösterdiğini söyleyen Doruk, “Sandıkta yenemediklerini, yargı sopasıyla etkisizleştirme çabası içindeler. Bu bir demokrasi görüntüsü değil, açık bir baskı düzenidir” ifadelerini kullandı.
Doruk konuşmasında, AKP’li belediyelerde bugüne kadar herhangi bir usulsüzlük tespit edilmemesine de dikkat çekerek, “Demek ki bu arkadaşlar kamu kaynaklarını kullanırken olağanüstü bir titizlik içindeler (!) Gerçekten helal olsun (!) Biz de bu örnek ‘temizliğe’ gıpta ile bakıyoruz” diye konuştu.

Son günlerde artan şehit haberlerinin yürekleri yaktığını belirten Doruk, “Bu milletin evlatlarının toprağa düşmesini alıştıramayacağız, unutmayacağız, kabullenmeyeceğiz. Milletimizin başı sağ olsun” dedi.
Doruk ayrıca, “Dezenformasyon yasası” adı altında vatandaşın doğru bilgiye ulaşmasının önüne geçilmek istendiğini öne sürerek, “Toplumu susturmak, bilgi akışını tek kanaldan yönetmek istiyorlar. Ancak ne gerçekler örtbas edilebilir ne de milletin iradesi susturulabilir” ifadelerini kullandı.
Zafer Partisi olarak bağımsız ve tarafsız yargıdan, şeffaf yönetimden ve özgür basından yana olduklarını dile getiren Doruk, “Fikrini söyleyenin değil, yetim hakkı yiyenin, kamu malına çökenin cezalandırıldığı bir adalet istiyoruz. Adalet herkes içindir, hukuk herkes içindir. Ve biz susmayacağız. Bizi öldürmeden susturamazsınız” diyerek konuşmasını tamamladı.