Yalaz, Beylikova’da yürütülen Nadir Toprak Elementleri Madencilik Faaliyeti’ne ilişkin yaptığı paylaşımda, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) sürecine dair iddialara da açıklık getirdi. 2021 yılında verilen “ÇED Olumlu Kararı”na karşı açılan davanın 2022’de sonuçlanarak kesinleştiğini hatırlatan Yalaz, “Şu anda devam eden herhangi bir dava bulunmamaktadır. Eti Maden İşletmeleri, bu kararın ardından madencilik faaliyetlerini ‘ÇED Olumlu Kararı’ doğrultusunda sürdürmektedir.” ifadelerini kullandı.
Yalaz, kamuoyuna yeni bir dava açılmış gibi yapılan açıklamaların gerçeği yansıtmadığını vurgulayarak, “Üç yıl önce sonuçlanan bu davanın amacı madencilik faaliyetlerini durdurmak değil, ÇED sürecinde tespit edilen eksikliklerin giderilmesini sağlamaktır.” dedi.
CHP’nin yaklaşımının çevre ve halk sağlığını korumaya yönelik olduğunu belirten Yalaz, “Biz ekolojik dengenin bozulmamasını, içme suyu kaynaklarının zarar görmemesini, ortaya çıkacak radyoaktif atıkların bertarafındaki belirsizliğin giderilmesini talep ettik. Konu kalkınmaya değil, plansızlığa ve şeffaflıktan uzak uygulamalara yöneliktir.” açıklamasında bulundu.
Eskişehir’in yer altı ve yer üstü zenginlikleriyle stratejik öneme sahip bir şehir olduğunu dile getiren Yalaz, Beylikova’daki nadir toprak elementlerinin yüksek teknoloji, yeşil enerji ve savunma sanayii açısından büyük değer taşıdığını belirtti. Yalaz, “Bu kaynakların ülke ekonomisine katkı sağlayacak biçimde, sorumlu ve sürdürülebilir yöntemlerle değerlendirilmesini savunuyoruz. Ancak bu değerlerin yabancılara ya da yandaşlara peşkeş çekilmesine asla izin vermeyiz.” dedi.
Yalaz, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Gerçek kalkınma, doğayı koruyarak, bilimi rehber alarak ve yerel halkın yaşam hakkına saygı göstererek mümkündür. Bizim amacımız yatırımları engellemek değil, halkın çıkarına, çevreye duyarlı, planlı ve sürdürülebilir üretim anlayışını yerleştirmektir. Eskişehir halkı neyin yatırım, neyin rant olduğunu çok iyi bilir.”
