Atmaca, “Eskiden Devlet Planlama Teşkilatı vardı. Devlet Planlama Teşkilatı ihtiyaçlara göre yönlendirme planları yapardı. Örneğin, ülkenin ne kadar üniversite mezununa ihtiyacı varsa o kadar mezun verilirdi. Ancak şu anda ihtiyacın çok üzerinde mezun var. Sanayicinin esas ihtiyacı ise ara elemandır. Şimdi siz üniversite mezunu bir insanı işçi ya da ara eleman olarak çalıştıramazsınız. Çünkü hem mesleki eğitim almamış oluyor hem de aldığı üniversite eğitimi onun OSB’deki işlerde çalışmasını engelliyor. Bu tamamen yanlış bir planlamanın sonucudur” dedi.
Mesleki kursların geçici çözüm olduğuna dikkat çeken Atmaca, “Son yıllarda Milli Eğitim aracılığıyla mesleki edindirme kursları açılarak bu eksik kapatılmaya çalışılıyor. Ama bunlar, plansız ve programsız işlerin sonucunda ortaya çıkan geçici çözümler. İnşallah yeni yeni akıllanmaya başladılar da bir şeyler değişir diye umut ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Eskişehir’in kendisi için özel bir şehir olduğunu dile getiren Atmaca, “Eskişehir benim ikinci memleketim. Burada yaklaşık 7 yıl kaldım. Hem lisansımı hem yüksek lisansımı burada yaptım. Sık sık gidip geldiğim, sevdiğim bir şehir. Tarım ve sanayi yönü güçlü olan bir şehir ama kentlilik bakımından maalesef çok gelişmiş görmüyorum. Özellikle şehir içi trafiği ve ulaşım konusunda büyük sorunlar yaşanıyor. Kentsel dönüşüm de arzu edilen noktaya gelmemiş gibi görünüyor” diye konuştu.
Bursa ve İstanbul’daki kentsel dönüşüm uygulamalarını da eleştiren Atmaca, “Yoğunluğu artırıcı dönüşümler yapılması, kentsel sorunları da büyütüyor. Biz, yoğunluğu artırmadan yapı güvenliğini sağlamak amaçlı dönüşümden yanayız. Dolayısıyla Eskişehir’in de bu konuda daha gidecek yolu olduğunu düşünüyorum” dedi.
Gazze’ye yönelik planlanan gemi organizasyonuna ilişkin de bilgi veren Atmaca, “Bu daha çok ülkelerin bir araya gelmesiyle yapılması amaçlanıyordu. Ancak bazı ülkeler izin vermediği için şu an 4 ülke netleşti. Beşinci ülke olarak da büyük ihtimalle İtalya katılacak. Biz, Türkiye ayağının organizatörüyüz. Bu, içinde bizim de olduğumuz bir platform. Toplamda 150 gemi olacak, bunların 40’ı Türkiye’den gidecek. İspanya, Tunus ve Cezayir’den de katılım olacak. Toplumumuzdan ciddi bir ilgi ve destek geldi. Bu gemiler satın alınıyor çünkü kimse kiralık gemiyle böyle bir riske girmek istemiyor. Satın alma konusunda da kısa sürede gerekli yardımlar toplanıyor. Bu durum toplumumuzun Gazze konusundaki hassasiyetini gösteriyor” dedi.
İktidarın dış politikadaki tutumunu eleştiren Atmaca, “Ama maalesef toplumun bu hassasiyetine rağmen iktidarın hiçbir icraatı yok. Söz ve eleştiri dışında bir adım atılmıyor. Biz, Erbakan’ın cesaretini bugünkü iktidardan beklemiyoruz. ‘Asker gönderin’ demiyoruz ama en azından diplomatik ilişkileri kesin, personeli geri çekin. Yapılması kolay olan birçok şey var. Geçenlerde İsrail’e mal götürecek gemilerin Türk limanlarına uğraması yasaklandı. İyi de, Gazze zaten bitti. Bunu 2 yıl önce yapmanız gerekirdi. Ayrıca biz hâlâ Türkiye’den dolaylı yollarla İsrail’e ticaret yapıldığını düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
