Kökoğlu, 12 Eylül askeri darbesi sürecinde resmi kayıtlara göre 650 bin kişinin gözaltına alındığını, 230 bin kişinin askerî mahkemelerde yargılandığını, işkence sonucu 171 kişinin hayatını kaybettiğini, cezaevlerinde ölen kişi sayısının 300 olduğunu ve seri idamlarla 48 kişinin yaşamını yitirdiğini belirtti. Ayrıca, parlamentodaki partilerin kapatıldığını, lider ve yöneticilerinin tutuklandığını, DİSK’in kapatıldığını ve mal varlığına el konulduğunu söyledi. Devrimci-demokrat basının yasaklandığını, kitle örgütlerinin kapatıldığını, grevlerin yasaklandığını ifade eden Kökoğlu, toplumun polis, muhbir ve devriyelerle kontrol altına alındığını söyledi.
Emek Partisi İl Başkanı, 12 Eylül’ün toplumsal, siyasal ve ekonomik alanda açtığı yolu günümüzde tek adam rejiminin kullandığını belirtti. Kamu kurumlarının özelleştirilmesi, işçi ve emekçilerin haklarının tekellere devredilmesi ve yerel yönetimlere kayyum atanması gibi uygulamaların, 12 Eylül mirasının bir uzantısı olduğunu ifade etti.
Kökoğlu, 12 Eylül’ün sadece baskı ve yasaklar anlamına gelmediğini, zulme karşı direnişlerin ve demokrasi mücadelesinin bu dönemde kök saldığını vurguladı. “Nerede bir baskı varsa, orada ona karşı direnenler vardır” diyen Kökoğlu, 15-16 Haziran, Tariş Direnişi, Zonguldak, Tekel ve metal grevleri ile köylü direnişlerini hatırlatarak, işçi ve emekçilerin mücadele geleneğinin bugün de devam ettiğini kaydetti.
Açıklamasının sonunda, 12 Eylül Cuma günü saat 18.30’da Hamamyolu Yediler Parkı’ndan Ulus Anıtı’na bir yürüyüş gerçekleştirileceğini duyuran Kökoğlu, tüm Eskişehirli işçi, emekçi, kadın ve gençleri yürüyüşe davet etti.