Doç. Dr. Bildirici, verem hastalığının “Mycobacterium tuberculosis” basili tarafından oluşturulan bulaşıcı bir hastalık olduğunu ifade ederek, günümüzde dünyada yaklaşık iki milyar insanın tüberküloz basili ile enfekte olduğunu tahmin ettiklerini belirtti. Bu insanların %5-10’unun yaşamlarının bir döneminde tüberküloz hastası olma riski taşıdığını vurgulayan Bildirici, her yıl yaklaşık 10 milyon kişinin verem hastalığına yakalandığını ve 1,5 milyon kişinin bu hastalık nedeniyle hayatını kaybettiğini ifade etti.
Verem mikrobunun hasta insanlardan öksürme ve hapşırma yoluyla ortama yayıldığını ve solunum yoluyla bulaştığını açıklayan Bildirici, tedavi edilmeyen her hastanın yılda 5-15 kişiye hastalığı bulaştırabileceğini söyledi. Bu nedenle özellikle kış aylarında, öksürme ve hapşırma sırasında hijyen kurallarına uyulmasının önemine dikkat çekerek, “Öksürüğünüzü, hapşırığınızı uzağa yollamayın. Ağzınızı ve burnunuzu tek kullanımlık mendille kapatın; mendil yoksa dirseğinizin iç kısmını kullanın” dedi.
Doç. Dr. Bildirici, verem hastalığının belirtileri arasında halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, çocuklarda kilo alamama, gece terlemesi gibi genel şikâyetlerin yanı sıra, öksürük, balgam, öksürükle kan tükürme, göğüs-sırt-yan ağrısı ve nefes darlığı gibi akciğer şikâyetlerinin yer aldığını ifade etti. Özellikle iki-üç haftadan uzun süren ve antibiyotik tedavisine rağmen geçmeyen öksürükte veremden şüphelenilmesi gerektiğini vurguladı.
Verem tedavisinde kullanılan ilaçların ücretsiz olarak Verem Savaşı Dispanserlerinden temin edildiğini belirten Bildirici, ekonomik ve sosyal güçlük yaşayan hastalara nakdi yardım sağlandığını açıkladı. Tedavinin en az 6 ay sürdüğünü ve ilaçların düzenli kullanılmasının büyük önem taşıdığını dile getiren Bildirici, “Tedaviyi yarım bırakan hastalar toplumda basil saçmaya devam etmektedir. Bu nedenle, her doz ilacın bir sağlık personelinin gözetiminde içirilmesi gerektiğini ve bu yöntemin doğrudan gözetimli tedavi olarak adlandırıldığını” ifade etti.
Bildirici, bulaştırıcı verem hastasıyla aynı ortamı paylaşan kişilere “temaslı” denildiğini, bu kişilerin enfeksiyon riskini azaltmak için koruyucu ilaç tedavisi aldıklarını ve temaslıların Verem Savaşı Dispanserlerinde ücretsiz muayene edilerek gerekli tetkiklerinin yapıldığını belirtti.
Verem hastalığının sağlık sorunlarının yanı sıra ekonomik ve psiko-sosyal kayıplara yol açtığını dile getiren Bildirici, bu nedenle tüberküloz hastalarının desteklenmesi ve tedaviye uyumlarının sağlanmasının önemine işaret etti. Sağlık Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı arasında yapılan protokol kapsamında “Düzenli Nakdi Yardım Programı” başlatıldığını ve bu programla, ilaçlarını düzenli kullanan tüberküloz hastalarına, tedavi süreci boyunca ve tedavi sonrasındaki 6 ay boyunca nakdi yardım yapıldığını belirtti.
Son olarak, veremin dünya genelinde en çok ölüme neden olan ilk 10 hastalık arasında bulunduğunu hatırlatan Bildirici, toplumun bu konuda duyarlı olması gerektiğini ifade ederek, “Hastalık belirtileri olan bireylerin en kısa sürede Verem Savaşı Dispanserimize başvurmaları ve tespit edilen hastaların tedavilerini eksiksiz tamamlamaları büyük önem taşımaktadır” dedi.
“Düzenli ilaç kullanımı ile veremi önleyebilir, çevrenizdekilere bulaşmasını engelleyebilirsiniz” diyerek açıklamasını sonlandırdı.
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *