Yüzdeki yaşlanma belirtilerinin ilk olarak göz çevresinde ortaya çıktığına dikkat çeken Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Dr. Ainura Sarybaeva, göz çevresi ameliyatının en sık yapılan estetik ameliyatlar arasında olduğunu dile getirdi. Dr. Sarybaeva, yaş sınırı olmasa da genellikle 30’lu yaşlardan sonra bu ameliyatların daha çok tercih edildiğini belirtti. 
Acıbadem Eskişehir Hastanesi Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Dr. Ainura Sarybaeva “bleforoplasti” yani göz çevresi estetiği işleminin en sık uygulanan ameliyatlar listesinde yer aldığını söyledi. Üst ve orta yüzde yaşlanmanın belirtilerinin ilk olarak göz çevresinde ortaya çıktığına ve bu bölgelerdeki yaşlanmanın odak noktasının gözler olduğuna değinen Dr. Sarybaeva göz çevresi gençleştirme işlemlerinin, kaş ve orta yüz bölgesi değerlendirilmesi ile doğrudan ilişkili olduğunu ifade etti. Dr. Sarybaeva, bleforoplasti ameliyatının amacının “yaşlanma, yer çekimine bağlı olan cilt sarkıklığı, yağ yastıkçıklarının torbalanmaları sonucu oluşan yorgun ifadeyi kaldırıp daha genç bir görünüm kazandırmak” olduğuna dikkat çekti. İşlemin, üst bleforoplasti ve alt bleforoplasti olmak üzere üst ve alt göz kapaklara ayrı ayrı veya birlikte uygulanabildiğini dile getiren Dr. Sarybaeva, “Ayrıca bleforoplasti kaşların pozisyonu, orta yüz sarkmalarının düzeltilme işlemleri ile bir bütünlük sağlamaktadır ve ek işlemlerin gerekli olup olmadığı hastaya göre belirlenmektedir” dedi. Sadece üst bleforoplasti ameliyatı planlandığında, işlemin lokal anestezi ile yapılabildiğini ve 30 ila 50 dakika sürdüğünü belirten Dr. Sarybaeva, “Eğer üst ve alt göz kapaklara eş zamanlı müdahale yapılacaksa, ameliyat hasta konforu açısından genel anestezi ile uygulanır. Üst ve alt bleforoplasti hastaya göre kaş asma, orta yüz germe gibi başka işlemler ile de kombine edilebilir” diye konuştu.
“Genellikle 30’lu yaşlardan sonra yapılıyor” Estetik amaçlı bleforoplastinin çoğunlukla 30’lu yaşlardan sonra yapıldığını, ancak belli bir yaş sınırlaması olmadığını vurgulayan Dr. Sarybaeva, bazen, Asya ırkı göz kapağı ameliyatlarını örnek göstererek, hastanın periorbital bölgedeki anatomik özelliklerine bağlı olarak, görünümde değişiklik istemesi durumlarında da uygulanabileceğini söyledi. Estetik amaçlı bleforoplastiden farklı olarak üst göz kapağa doğuştan veya sonradan oluşan tek taraflı veya çift taraflı çeşitli seviyedeki göz kapağı düşüklükleri durumunda fonksiyonel pitozis onarımı amaçlı göz kapağı ameliyatı da uygulandığını sözlerine ekledi.
“İyileşme süreci rahat geçer” 
Yaşlanmaya bağlı olmayan göz kapağı düşüklüğü düzeltme ameliyatlarının da çoğunlukla üst bleforoplasti gibi lokal anestezi altında uygulanabildiğini belirten Dr. Sarybaeva, göz kapağı düşüklüğü olan çocuklarda işlem için genel anestezinin tercih edildiğini ifade etti. Dr. Sarybaeva, operasyon sonrası iyileşme sürecinin hastaya göre değişebileceğine işaret ederek “Dikişler ameliyattan 1 hafta sonra alınır, ameliyata bağlı şişlik ve morluk oranı hastaya göre değişkenlik göstermekle beraber ortalama 10-14 gün sürer ve genel olarak iyileşme süreci konforlu ve rahat geçen işlemlerdendir” dedi.
