Geçtiğimiz günlerde Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'nde çalışan çok sayıda işçi, belediye ve sendika arasındaki toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin kendilerine zarar verdiğini öne sürerek protesto etti.
Konuyla alakalı olarak Eskişehir Durum mikrofonuna konuşan Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz şu ifadeleri kullandı:
‘Bunlar, özellikle ülkenin geldiği son durumda, halkın yaşadığı ekonomik buhranın içinde yaşanan zorlukların ve buna sebep olan yanlış ekonomi politikalarının değerlendirilmesi itibarıyla yeni iktidarın sorumlu olduğu şeylerdir. Büyük pencereden bakmak lazımdır; ülkede ekonomi kötü gitmektedir. Vatandaşlarımız, emekçilerimiz, emeklilerimiz ve işçilerimiz gerçekten zor durumdadır. Bu anlamda belediyelerimiz, enflasyonun ve hayat pahalılığının ve iktidardan kaynaklı olarak kendilerine yapılan baskının ekonomik daraltmanın etkisiyle yüz yüze kalmaktadırlar. İşte her zaman diyoruz; belediyeyi cezalandırmak, halkı cezalandırmaktır. Belediyelere yönelik yapılan hareketler halkı etkileyecektir ve bunun asıl sebebinin bu olduğunu hiçbir şekilde unutmamak gerekir.’
‘Bugün olan olaylarda sendikalar, işçiler ve belediyeler arasında ücretlerin güncellenmesi, yenilenmesi ve artırılması anlamında görüşmeler sürmektedir. Biz demokratik bir ülkede yaşamak isteyen ve belediyelerimiz itibarıyla da demokrasiye saygılı insanların bu protestolarını daha nezaketli karşılayacak ve onların taleplerine kulak tıkamayacak bir oluşumuz. Bu süreç içerisinde bunların olmasını normal karşılıyorum, olmasında hiçbir beis yoktur. Umarım hem belediyelerin maddi bütçeleri itibarıyla onları da çok sıkıntıya sokmayacak hem de işçilerimizin bu ekonomik bunalım içerisinde gerçekten insanca yaşayabilecekleri bir tutarla ortak müşterek bir anlaşma yapılmak suretiyle hem işçilerimizin hem de tabii ki belediyelerimizin, çünkü belediye demek halk demektir, içine düşeceği herhangi bir ekonomik durumun halka yansımalarının olabileceğini hepimiz öngörüyoruz. Ama burada işçiler önemlidir. Emeği her zaman saygılı olan bir siyasi anlayışa sahip parti ve belediyeler olarak, işçilerin hak ettikleri insanca yaşama kavuşabilmeleri adına belediyelerimizin özveriyle bu sürece yaklaşacağını ve olabildiğince maksimum seviyede işçileri tatmin edecek bir ücrette anlaşılmasını temenni ediyorum.’
Eskişehir Büyükşehir Meclis Toplantısı'nda çıkan tartışmada ‘İktidar belediyeleri değil, halkı cezalandırıyor’ şeklinde açıklama yapan Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un cümlesi ile ilgili de konuşan Yalaz şöyle söyledi:
‘Kesinlikle katılıyorum. Bunu sadece bir yorum olarak değil, uygulamada, sadece Eskişehir'deki merkez belediyelerimiz itibarıyla değil tüm Türkiye'deki belediyeler üzerinden de açıkça görüyoruz. Yani bugüne kadar tahsil edilmemiş SGK borçlarının, bugüne kadar üzerine gidilmemiş SGK'ların hem bu borçlar olsun hem tasarruf genelgesi suretiyle daha önce ülke yine ekonomik sıkıntıdayken uygulanmamış olan bu tür uygulamaların, bugün Cumhuriyet Halk Partisi’nin birinci parti olduğu, 412 gibi çok ciddi sayıda belediyeyi ele geçirdiği ve iktidarda olan Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından yönetilen belediyelerin de oldukça sayısını azaltmış olduğu bir dönemde uyguluyorsunuz, halk bunu görüyor. Bu art niyeti halk fark ediyor ama belediyelerimizin, özellikle sosyal belediyecilik yapan bizim başarılı belediyelerimizin halkta yarattığı alışkanlıktır. Biz sadece belediyecilikten yol yapmayı, köprü yapmayı anlamayız; biz aynı zamanda halkın içinde bulunduğu duruma kulağımızı tıkayıp gözümüzü kapatamayacak bir siyasi anlayışa geldiğimiz için onlara, sosyal yardımlar yapmak ve hayat pahalılığına karşı bir nebze olsun halkın altında ezilmemesine yönelik ciddi çalışmalar ortaya koyarız.’
‘Bugün siz bunu yaptığınız zaman halk bunlardan mahrum kalıyor. Tasarruf genelgelerini sadece belediyelerde uyguluyorsunuz; saray israfa devam ediyor ve milyonlarca liralık vurgunlar yapılmaya devam ediliyor. Ekonomi çökmüş durumda. Burada belediyeleri hedef gösteriyorsunuz ve bunlar halka karşı yapılmış hareketlerdir. Halkın bunun farkında olduğunu anlamalıdır ve ilk tepkisini 31 Mart'ta vermiştir. 31 Mart seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi'ni birinci parti yapmış ve tabiri caizse iktidara sarı kart göstermiştir. Bu mesajın anlaşılması anlamında iktidarın etkili olduğunu biz gözlemlemiyoruz. Bu şekilde devam ederlerse halk, ikinci sarı kartı ve kırmızı kartı gösterecektir.’