Karakoç, tebliğ ile gerçek usulde vergilendirilecek bazı mükelleflerin defterlerinin meslek mensupları yerine esnaf odaları tarafından tutulmasının önünün açıldığını belirterek, bunun hem muhasebe mesleğinin yetki alanına müdahale hem de vergi sisteminde geri dönüşü zor hasarlar doğuracak bir adım olduğunu ifade etti. Vergi sisteminin temel amacının adalet, şeffaflık ve sürdürülebilirlik olduğunu vurgulayan Karakoç, kayıt dışılıkla mücadelenin her geçen gün daha da önem kazandığı bir dönemde böyle bir düzenlemenin kabul edilemez olduğunu dile getirdi. Muhasebe, raporlama ve beyan süreçlerinin birbirinden ayrılamayacağını belirten Karakoç, bu alanların mesleki yeterlilik, teknik bilgi ve sorumluluk gerektirdiğine dikkat çekti. Düzenlemenin vergi eşitliği ilkesine aykırı olduğunu söyleyen Karakoç, uygulamanın devam etmesi halinde muhasebe mesleğinin itibarsızlaştırılacağını, kamu gelirlerinde azalmaya yol açacağını ve kamusal hizmetlerin finansmanını olumsuz etkileyeceğini kaydetti.
Karakoç, TÜRMOB ve 135 bin meslek mensubu adına söz konusu tebliğin yürürlükten kaldırılmasını talep ettiklerini belirterek, aksi halde mesleki düzenin ciddi şekilde zarar göreceğini ifade etti. “Vergi sistemimizin temel amaçlarından birisi, adil, şeffaf, izlenebilir, sürdürülebilir mali yapının tesis edilmesidir. Bunun için mükelleflerin mali işlemlerinin usule uygun biçimde gerçekleştirilmesinin gerekli olduğu meslek camiamız tarafından öteden beri ifade edilmiş ve bu yönde yapılan çalışmalar Birliğimizce desteklenmiştir. Gerçek usule geçiş, belge düzeni, defter tutma ve beyan sistemlerinin sağlıklı mali verilerin üretimi, doğru vergi tahakkuku ve kamu gelirlerinin sürdürülebilirliği açısından kritik öneme sahiptir. Bu gereklilik ve önem nedeniyle 8/9/2025 tarihli Cumhurbaşkanı Kararı ile Büyükşehir Belediyesinin sınırları içerisinde bulunan ve nüfusu otuz bin geçen ilçelerde anılan kararnamede belirtilen faaliyetleri yürüten mükelleflerin 01/01/2026 tarihinden itibaren basit usulden çıkarak gerçek usulde vergilendirilmeleri kararlaştırılmıştır. Ancak 13 Aralık 2025 tarihinde yayımlanan 586 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile, gerçek usulde vergilendirilecek mükelleflerin işletme hesabı esasına göre defterlerinin bağlı oldukları meslek odaları veya birlikleri tarafından tutulmasına ve beyannamelerinin bu odalar tarafından gönderilmesine izin verilmiştir. Bu düzenleme, atılan olumlu adımların gerisine düşülmesi anlamına gelmektedir. Hiçbir hukuki ve teknik gerekçe ile açıklanamayacak, kendi içerisinde birçok belirsizlik barındıran bu düzenlemenin hangi amaca hizmet ettiği anlaşılamamaktadır. Kayıt dışılıkla mücadelenin ve bütçe disiplininin hayati olduğu bir dönemde, kamuoyunda yeterince tartışılmadan ve istişare edilmeden böyle bir uygulamanın yürürlüğe sokulması kabul edilemezdir. Muhasebe, finansal raporlama ve beyanname süreçleri birbirinden ayrılamaz bir bütündür. Bu işlemler uzmanlık ve mesleki yeterlilik gerektirir. Mali müşavirlik mesleği, bu süreçlerin tamamında güvence sağlayan ve hesap veren bir meslektir. Vergi konusunda teknik bilgisi olmayan ve oy kaygısıyla hareket edebilecek yapıların yetkilendirilmesi, verginin siyasallaşması riskini beraberinde getirmektedir. Bu mükellef grubuna ayrıcalık tanınması vergi eşitliği ve adalet ilkesine açıkça aykırıdır. Düzenleme, kayıt dışılığı artıracak, vergi gelirlerini azaltacak ve muhasebe mesleğini itibarsızlaştıracaktır. Bu durum, eğitimden sağlığa kadar birçok kamu hizmetinin finansmanına doğrudan zarar verecektir. TÜRMOB, odalar ve 135 bin kişilik meslek camiası olarak bu düzenlemenin yürürlükten kaldırılmasını talep ediyoruz. Aksi halde bu uygulamalar mesleki düzeni işlevsiz hale getirecek ve telafisi zor sonuçlar doğuracaktır.”
