Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi II. Başkanı Dr. Pınar Saip ve sağlık çalışanları, Türkiye’nin sağlık sistemindeki çöküşü dile getirmek amacıyla 25 Şubat’ta yola çıktılar. Türkiye’nin farklı şehirlerinde halkla bir araya gelen doktorlar, sağlık sistemindeki bozulmaları ve çözümsüzlükleri gündeme getiriyor.
Dr. Pınar Saip, sağlık sistemindeki sorunların toplum ve sağlık çalışanları için sürdürülemez hale geldiğini belirterek, “Bu koşullarda çalışmamız gerçekten mümkün değil. Hastalarımızı iyileştirmemiz, toplumu sağlıklı kılmamız mümkün değil. Buna bir ‘dur’ deme zamanının geldiğini düşünüyoruz” dedi. Sağlık çalışanları, her yerde halktan büyük ilgi gördüklerini ve sistemin çöküşünün herkes tarafından fark edildiğini vurguladılar.
Saip, sağlık harcamalarının büyük kısmının özel hastanelere aktarıldığını ve bu durumun sağlıkta ticaretin korkunç boyutlara ulaşmasına neden olduğunu ifade etti. Ayrıca, özel hastanelere kaynak sağlayan SGK’nın bu durumu sürdürmesinin sağlık sisteminin çöküşünü daha da derinleştirdiğini belirtti. “Bebek ölümleri ve tıbbi malzeme pazarlıkları, bu sorunların sadece görünür kısmı. Derinlerde, taşeronlaşma ve ticarileşme gibi çok daha ciddi sorunlar var” dedi.
Türk Tabipleri Birliği’nin talep ettiği değişim, sağlık sisteminde taşeronlaşmanın son bulması, sağlık hizmetlerinin erişilebilir olması ve sağlık alanındaki yatırımların artırılması üzerine yoğunlaşıyor. Dr. Saip, “Özel hastanelere gitmek isteyen vatandaşlarımız gidebilir ama maddi imkânı olmayanlar, özel hastanelere mecbur bırakılmamalı” diyerek, sağlık hizmetlerinin herkes için eşit olmasını istediklerini belirtti. Ayrıca, tıp eğitiminin nitelikli olması ve hastalara daha fazla zaman ayrılması gerektiğini söyledi.
Sağlık sisteminin yeniden yapılandırılması için önerilen çözüm, güçlü bir birinci basamak sağlık hizmeti, yeterli altyapıya sahip tıp fakülteleri ve etkili bir sevk zinciri. Dr. Pınar Saip, bu değişikliklerin hastaların sağlık hizmetlerine daha hızlı ve etkin ulaşmalarını sağlayacağını savundu. “Hastalarımıza yeterli zaman ayırarak, gereksiz tedavilerden kaçınabiliriz ve doğru teşhisleri daha hızlı koyabiliriz” diyerek, nitelikli sağlık hizmetinin önemine dikkat çekti.
Sonuç olarak, Türk Tabipleri Birliği’nin başlattığı bu hareket, sadece sağlık çalışanlarının değil, tüm toplumun sağlıklı bir geleceği için mücadele etme çağrısının simgesi haline gelmiş durumda.
