Köksal, görev başında ambulansla ilerleyen biri erkek, ikisi kadın üç sağlık çalışanının trafikte defalarca sıkıştırıldığını, önlerinin kesilmeye çalışıldığını, ters yönde kovalandığını ve yaşam haklarının hiçe sayıldığını ifade etti. Sağlık ekibinin, can havliyle Ambulans Servisi Başhekimliği yerleşkesine sığınmasına rağmen saldırganların burada da hedef olmaya devam ettiğini söyleyen Köksal, bir minibüs dolusu kişinin sağlık çalışanlarını takip ederek kamu kurumuna girdiğini, içeride dahi psikolojik ve fiziksel şiddet uygulandığını kaydetti.
Olay yerine gelen polis ekiplerinin rahat tavırlarının saldırganların alkol etkisi altında olmalarına rağmen uzun süre kurum içerisinde tehditlerini sürdürmesine engel olmadığını dile getiren Köksal, bunun kamu düzeni ve sağlık çalışanlarının güvenliği adına kabul edilemez bir zafiyet olduğunu belirtti.
Köksal, yaşananların bireysel bir saldırının ötesinde, planlı ve organize bir baskının göstergesi olduğunu vurgulayarak, “Mobese kayıtları incelendiğinde, ambulansın kilometrelerce takip edildiği, defalarca önü kesilmeye çalışıldığı ve sağlık çalışanlarına açıkça ölüm tehditleri savrulduğu görülecektir” dedi.
İki saldırganla sınırlı kalmayan olayda, bir minibüs dolusu kişi ve servis araçları işletmesi odası yöneticilerinin de gece yarısı kamu kurumuna gelerek sağlık çalışanlarına gözdağı vermeye çalıştığını aktaran Köksal, “Bu kişiler buraya hangi yetkiyle geldi? Ne amaçla bir kamu kurumunu bastılar?” diye sordu.
“Bugün okulların açıldığı, milyonlarca çocuğun okul servisleriyle taşındığı bir günde, ‘ambulans yol istedi’ diye bir servis şoförünün ambulansı kilometrelerce takip edip önünü kesmesi, yalnızca sağlık çalışanları için değil, toplumun tüm fertleri için açık bir tehdit niteliğindedir” diyen Köksal, bu şahısların ehliyet ve psikoteknik değerlendirmelerinin derhal gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi. Köksal, trafikte bu tür tehlikeli davranışları sergileyen kişilere karşı trafikten men etme dahil en ağır yaptırımların uygulanmasını talep etti.
Direksiyon başına geçen herkesin sadece kendi değil toplumun da canını emanet aldığını belirten Köksal, “Psikolojik yeterliliği olmayan, öfkesini trafikte kontrol edemeyen kişiler direksiyon başına geçmemelidir” ifadelerini kullandı.
Kamu kurumuna baskın yapılmasının normalleştirilemeyeceğini söyleyen Köksal, esnaf odası yöneticileri dahil kalabalık bir grubun gece vakti kamu binasına girerek çalışan kamu görevlilerini tehdit etmesinin hukuk devleti ilkesine, kamu düzenine ve devlet otoritesine açık bir saldırı olduğunu belirtti.
Eskişehir Emniyet Müdürlüğü, Eskişehir Valiliği ve Cumhuriyet Başsavcılığı’na çağrıda bulunan Köksal, olayın tüm boyutlarıyla araştırılmasını, faillerin en ağır şekilde cezalandırılmasını ve benzer olayların önüne geçecek adımların atılmasını istedi.
“Unutulmamalıdır. Ambulanslar boş dönüyorsa, bir hayat kurtarıp geri dönüyordur. Ambulansın önü kesiliyorsa, aslında bir insanın yaşam hakkı engelleniyordur. Sağlık çalışanına şiddet uygulanıyorsa, bu sadece bireye değil, tüm topluma yapılmış bir saldırıdır” diyen Köksal, saldırıya uğrayan meslektaşlarına destek olmak için nöbetten çıkan, izinli olan ve sahada görevli olmayan birçok sağlık çalışanın da açıklamaya katıldığını ifade etti.
Köksal, yüzlerce sağlık çalışanın halen aynı riskler altında görev yapmaya devam ettiğini belirterek, “Her gün canımızı hiçe sayarak başkalarının hayatını kurtaran biz sağlık çalışanları, artık kendi can güvenliğimiz için haykırıyoruz: Sağlık çalışanına saldırmak, topluma ihanettir. Ambulansın önünü kesmek, toplumun nefesini kesmektir” şeklinde konuştu.
Sağlık-Sen Eskişehir Şubesi olarak bu vahim olayı en güçlü şekilde kınadıklarını ifade eden Köksal, meslektaşlarının yanında olduklarını ve sürecin takipçisi olacaklarını vurguladı.
Köksal, taleplerinin net olduğunu belirterek, “Olayın tüm detaylarıyla ortaya çıkarılması, sorumluların kamuoyuna açıklanması, saldırganların en ağır cezaları almaları, ehliyet ve psikoteknik yeterlilik denetimlerinin titizlikle yapılması, kamu kurumlarını basan şahıslar ve onları yönlendirenlerin hesap vermesi, kamu kurumunu basan diğer kişiler hakkında neden işlem yapılmadığının açıklanması” çağrısında bulundu.
Köksal, açıklamasını, “Sağlıkta şiddet son bulmalıdır. Sağlık çalışanları yalnız değildir. Hep birlikte haykırıyoruz: Artık yeter” sözleriyle tamamladı.
