Çakırözer yaptığı açıklamada, iklim değişikliği ve kuraklığın Eskişehir’i en çok etkileyen faktörler arasında olduğuna dikkat çekerek, “Su kaynakları sınırlı olduğu için yapmamız gereken, bu konuya bütünsel bir çözüm bulmaktır. Birbirimizi suçlamadan, herhangi birine ‘sen suçlusun, ben suçluyum’ demeden Eskişehir’in su sorununu çözmek” dedi. Çiftçilerin desteklenmesi gerektiğini belirten Çakırözer, “Çiftçiye sadece ‘mısırı bırak, pancarı bırak’ dediğinizde o çiftçi bırakamaz. Çünkü kuru tarımdan aldığı gelir, mısır veya pancardan aldığı gelirden daha düşük olduğu için doğal olarak mısıra ve pancara yöneliyor. O zaman kuru tarımı, buğdayı, arpayı teşvik etmesi lazım. Kimin? Devletin, kamu kurumlarının, Tarım Bakanlığı’nın ve ilgili yerel kurumların” diye konuştu.
Vatandaşların da tasarruflu su kullanması gerektiğini dile getiren Çakırözer, Sakaryabaşı Projesi’ni hatırlatarak, “DSİ ile ESKİ arasında hayata geçmedi. Yıllar oldu, nereden baksanız 4-5 yıl geçti. Geçen hafta Sakaryabaşı’na gittik. Çifteler Belediye Başkanımız da oradaydı, o da çırpınıyor, kamuoyuyla paylaşıyor. Kim bu konuya eğiliyorsa, taş üstüne taş koyuyorsa Eskişehir için herkese minnettarız. Ama burada şuna ihtiyaç var: Hep birlikte oturup konuşmaya” ifadelerini kullandı. Kuraklığın yanı sıra teknik sorunların da olduğuna işaret eden Çakırözer, “Sakaryabaşı’nda hep var olan suyun şu anda hiç olmaması, oranın kupkuru hale gelmesi teknik sorunların da olduğunu gösteriyor. Kuraklık önemlidir, ama o suyun orada durmamasının, kaçak yapmasının da tespit edilip giderilmesi, onarılması lazım. Ve bu el birliğiyle yapılmalı” dedi. Siyasi çekişmelerin su sorununu çözmeyeceğini vurgulayan Çakırözer, “Kimse kimseyi dışlamadan… Ne kamu kurumu belediyeyi dışlasın, ne siyasetçiler diğer kurumları ya da diğer siyasetçileri dışlasın. Hep birlikte bir araya gelelim. Bir milyon Eskişehirlinin derdi hepimizin derdidir. Çözersek birlikte çözeriz, çözemezsek de hep birlikte sıkıntıları yaşarız” diye konuştu.
Çakırözer’den İktidara Eleştiri
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Türkiye’nin en büyük sorunlarının yoksulluk, işsizlik ve hayat pahalılığı olduğunu söyleyerek, iktidarı gündemi değiştirmekle eleştirdi. Çakırözer açıklamasında, “Şurada beraber yürüsek, hamam yolunda, çarşıda, Eskişehir’in neresinde olursa olsun ya da Türkiye’nin neresinde olursa olsun kiminle konuşsak; dert yoksulluk, dert enflasyon, dert hayat pahalılığı, dert pazara çıkamamak, çıktığında istediğini alamamak, dert evine yemeğe koyacak kıymayı alamamak, dert evladının işsizliği… Ülkenin derdi bu iken, bu iktidar bir süredir ülkenin gündemini farklı bir şekilde belirlemeye çalışıyor” ifadelerini kullandı. İstanbul’daki davaları gündem saptırma çabası olarak değerlendiren Çakırözer, “Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu’nun hapse atılması, ardından İstanbul’un ve diğer illerin belediye başkanlarının tutuklanmasıyla sanki bütün gündem bir tarafa bırakılmış, sadece gündem CHP’ymiş gibi bir hava yaratılmak istendi. Bunun ikinci aşaması ise CHP’ye yönelik siyasi etkiyle yapılan yargı hamleleri. Ama ne yaparlarsa yapsınlar, bunlar tutmuyor ve tutmayacak” dedi. Türkiye’de adalet sorununa da dikkat çeken Çakırözer, “Milletimizin yüzde 80’i İstanbul soruşturmalarının arkasında hiçbir şey olmadığını düşünüyor. Türkiye’de milletin büyük çoğunluğu adalet sorunu olduğunu düşünüyor. Sokağa çıkalım, soralım: Kimse kendini mahkemelere emanet etmek istemiyor. Türkiye’de adaletsizlik var” diye konuştu.
CHP’nin yaklaşan kurultayına işaret eden Çakırözer, “21’inde, iki gün sonra kurultayımız var. Orada göreceksiniz: Cumhuriyet Halk Partisi kenetlenecektir. CHP’nin tek derdi vardır: O da bu milletin dertlerini çözmektir” ifadelerini kullandı.
İktidarı sert sözlerle eleştiren Çakırözer, “Bu milletin derdi artık bu beceriksiz iktidardan kurtulmaktır. Bu saray rejiminden, tamamen kendisini bir yanda tutan; milletin dertlerini unutmuş, lüks ve şatafat içinde makam arabalarında, uçaklarda, saraylarda gezerken milletin aç, perişan, yoksulluk içinde kalmasına göz yuman bu iktidardan kurtulmaktır milletin derdi. Biz de milletin derdine tercüman olacağız ve bu mücadelemizi halk iktidarını kurana kadar sürdüreceğiz” dedi. N“Tabii ki daha birçok gündem değiştirme çabaları olacaktır. Ama biz milletimizin ferasetine, sağduyusuna güveniyoruz. Milletimiz doğruyu görüyor, yapılanları görüyor. Ve sandık önüne geldiğinde, bunun hesabını bu beceriksiz, sorumsuz iktidardan soracaktır” diye konuştu.
