Köy Enstitülerinin 17 Nisan 1940’ta 3803 sayılı yasa ile kurulmasının üzerinden 85 yıl geçti. Eskişehir Valilik Meydanı’nda düzenlenen anma töreninde konuşan Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği Eskişehir Şubesi Onursal Başkanı İlyas Küçükcan, Köy Enstitülerinin tarihsel önemine ve bugünkü eğitim sistemiyle olan bağına dikkat çekti.

Küçükcan, “Köy Enstitüleri kavramının söz konusu olduğu ortamlarda barış, özgürlük ve çağdaşlık solunur. Neylersiniz ki bugünün o noktanın oldukça uzağındayız” diyerek, mevcut koşullarda bu eğitim anlayışının eksikliğinin hissedildiğini dile getirdi.
Köy Enstitülerinin sadece eğitim değil, aynı zamanda toplumsal kalkınma hedefi taşıyan özgün yapılar olduğuna değinen Küçükcan, bu kurumların laik, bilimsel ve demokratik yöntemlerle köy çocuklarını eğittiğini söyledi. Kurumun yalnızca bir okul modeli değil, aynı zamanda sağlık, üretim ve barınma gibi alanlara da çözüm üreten bütüncül bir yaklaşımı temsil ettiğini vurguladı.
Törende yaptığı konuşmada Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Cehalete darbe indiriyoruz” sözlerine atıfta bulunan Küçükcan, Köy Enstitülerinin Atatürk’ün aydınlanma hedefinin bir parçası olduğunu hatırlattı. Enstitülerin UNESCO tarafından örnek model olarak önerildiğini belirten Küçükcan, uygulamanın kurucusu İsmail Hakkı Tonguç ve dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel’in vizyoner yaklaşımlarının önemine değindi.
Köy Enstitüleri uygulamasında Eskişehir’in öncü bir rol oynadığını ifade eden Küçükcan, “İlk eğitmen kursu, ilk köy öğretmen okulu ve ilk köy enstitüsü bu bölgede hayata geçti” dedi. Özellikle Çifteler Köy Enstitüsü ile çevre illere verilen eğitim hizmetinin önemine işaret etti.

Enstitülerin kapatılmasının arkasında siyasi gerekçelerin ve dış müdahalelerin olduğunu savunan Küçükcan, bu uygulamanın sona ermesinin Türkiye’nin toplumsal gelişimini olumsuz etkilediğini dile getirdi.
Köy Enstitülerinin fiziksel yapılarının bugün harabeye dönüştüğünü belirten Küçükcan, Atatürk’ün “Eğitimdir ki bir ulusu özgür, yüce ve gelişmiş bir toplum yapar” sözünü hatırlatarak, çağdaş ve halk odaklı bir eğitim modeline yeniden ihtiyaç duyulduğunu söyledi.