KESK’e bağlı sendikalar, 4 milyon kamu emekçisi ve 2,5 milyon emekliyi doğrudan ilgilendiren TİS görüşmeleri öncesi Türkiye genelinde eş zamanlı açıklamalar yaptı. Eskişehir’deki açıklama, Adalar Migros önünde gerçekleştirildi. Demirkol burada yaptığı konuşmada, yasanın açık hükmüne rağmen görüşmelerin 4 gün erken başlatıldığını belirterek, “4688 sayılı Kanun toplu sözleşme görüşmelerinin ağustosun ilk iş günü başlaması gerektiğini söylüyor. Bu hükme rağmen süreç erkene alındı. Bakanın yurt dışı programı bahanesiyle yasayı çiğneyemezsiniz” diye konuştu.
“Bermuda Şeytan Üçgeni’ne hapsedilmek isteniyoruz”
Demirkol, yıllardır iktidarın tüm toplu sözleşme süreçlerini tek taraflı yürüttüğünü belirterek, “Toplu sözleşme değil, sefalet dayatmasıyla karşı karşıyayız. İktidar-hakem-yandaş sendika üçgeninde oluşturulan masa, kamu emekçilerini yok sayıyor. Bu bir müzakere değil, teslimiyet dayatmasıdır” ifadelerini kullandı.
“Yoksulluk sınırının altında maaşlara son verilmeli”
KESK Dönem Sözcüsü Özcan Demirkol, Haziran 2025 itibarıyla yoksulluk sınırının 85 bin TL’ye ulaştığını, buna karşılık en düşük kamu maaşının 43 bin 690 TL’de kaldığını söyleyerek, “Maaşlar acilen yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalı. Yüzde 94 zam derhal yapılmalı, seyyanen ödeme maaşlara eklenmeli, emeklilere de yansıtılmalı” dedi.
Talepler tek tek sıralandı
Açıklamada şu talepler dile getirildi:
Seyyanen ödemenin maaşa dâhil edilmesi
Eş ve çocuk yardımının artırılması
Büyükşehirlerde 13 bin 500 TL, diğer şehirlerde 11 bin TL kira desteği
Haftalık çalışma süresinin 30 saate indirilmesi
Kreş hakkı ve 0-6 yaş arası çocuklar için 7.500 TL destek
Yemek, doğalgaz ve ulaşım yardımları
Tüm kamu emekçilerine iki maaş ikramiye
3600 ek göstergenin kapsamının genişletilmesi
Demirkol ayrıca, mülakatın kaldırılması, kadın kamu çalışanlarına yönelik ayrımcılığın sona erdirilmesi, İstanbul Sözleşmesi'nin yeniden yürürlüğe sokulması ve ILO 190 sayılı sözleşmenin onaylanması gibi sosyal adalet taleplerini de sıraladı.
“Grev hakkı olmadan toplu pazarlık olmaz”
Toplu sözleşme sürecinin bütçe dönemine çekilmesi gerektiğini vurgulayan Demirkol, “Ağustos ayında öğretmenler izinli. TİS görüşmeleri eylül–ekim aylarında yapılmalı. Gerçek bir toplu pazarlık grev hakkıyla mümkündür. Yoksulluğa, torpile, ayrımcılığa karşı mücadeleyi büyütmekten başka çaremiz yok” dedi.
“Bu düzeni değiştirecek olan biziz”
Açıklamanın sonunda kamu emekçilerine seslenen Özcan Demirkol, “Bu garabet düzenin taşıyıcısı olan yandaş yapılar çözümün adresi değildir. Yıllardır kaybedenler bir araya gelmeli. Güvenceli istihdam, adil çalışma yaşamı, halktan yana kamu hizmeti için omuz omuza mücadeleyi büyütmeliyiz” çağrısında bulundu.