Eskişehir Haber Eskişehir Gündem KESK Eskişehir'den Sayıştay kararına tepki: “Giyim yardımı geri alınamaz”

KESK Eskişehir'den Sayıştay kararına tepki: “Giyim yardımı geri alınamaz”

KESK’e bağlı sendikalar, Sayıştay’ın koruyucu giyim yardımlarının nakdi olarak ödenmesini yanlış bulduğu karara tepki gösterdi. Eskişehir’de yapılan ortak açıklamada konuşan Tarım Orkam-Sen Eskişehir Temsilcisi Gizem Tanrıkul Tunca, “Sorumluluk kamu emekçilerinde değil, bu kararlara imza atan yöneticilerdedir” dedi.

Haberleri

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) bağlı Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS), Enerji Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası (ESM) ve Tarım Orkam-Sen Eskişehir İl Temsilciliği, Sayıştay’ın son kararıyla gündeme gelen koruyucu giyim yardımı uygulamasına ilişkin ortak bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada, giyim yardımlarının yıllardır fiili olarak nakdi şekilde ödenmesinin yanlış olduğuna yönelik Sayıştay kararının ardından kamu emekçilerine çıkarılan geri ödeme taleplerine karşı çıkıldı.

Basın açıklamasını Tarım Orkam- Sen Eskişehir Temsilcisi Gizem Tanrıkul Tunca okudu. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Sayıştay son kararında DSİ başta olmak üzere pek çok kurumda fiili olarak yapılan giyim yardımı ödemesinin haksız ve yanlış olduğu sonucuna varmıştır. TİS’te yer aldığı şekliyle Koruyucu Giyim Yardımının nakdi değil, ayni olarak yapılması ve yalnızca Teknik Hizmetler Sınıfına verilmesi gerektiğine karar verilmiştir. Kararla birlikte bu paraların her bir memurdan faiziyle birlikte alınması yolu açılmakta, ancak 60 gün içinde rücu edilemeyen alacakların tahsili gerçekleşmemektedir.”

Kamu emekçilerinin kusurundan kaynaklanmayan bu ödemelerin geri alınmasının hukuka aykırı olduğuna dikkat çeken açıklamada, “KESK ve bağlı işkolları olarak bu hukuksuz rücuya yönelik her türlü girişimin karşısında olacağız ve çalışanların haklarını bugüne kadar olduğu gibi savunmaya devam edeceğiz” denildi.

Açıklamada, Memur-Sen’in koruyucu giyim yardımını kazanılmış bir hak gibi gösterdiği, ancak uygulamanın keyfi şekilde ve iktidarla işbirliği içinde sürdürüldüğü belirtildi. Bu uygulamanın bedelinin kamu emekçilerine değil, bu düzenlemelere imza atan sendika ve kurum yöneticilerine ödetilmesi gerektiği vurgulandı:

“Bu nedenle giyim yardımı ödemelerinin TİS hükmünde imzası bulunan yandaş sendikalar ile Memur Sen yöneticilerinden ve Kurum Yöneticilerinden tahsili gerekmektedir. Konunun muhatabı kamu emekçileri değil, satış sözleşmelerinin altına imza atanlardır.”

KESK, yaklaşan toplu iş sözleşmesi süreci öncesinde kamu çalışanlarının bu haksız uygulamalara karşı daha güçlü bir mücadele içinde olması gerektiğini belirtti. Açıklamada, iktidar ve yandaş sendikalara çağrıda bulunularak giyim yardımının güncel ekonomik şartlara göre tüm kamu çalışanlarını kapsayacak şekilde TİS’e dahil edilmesi istendi.

Danıştay 10. Dairesi’nin kararı da hatırlatılarak çek, kupon gibi araçların belli koşullarda ayni yardım sayılabileceği belirtildi. Kurum yöneticilerinin bu noktada sorumluluktan kaçmaması gerektiği vurgulandı. Ayrıca, koruyucu giyim sağlanmayan kamu çalışanlarının tehlikeli koşullarda görevlendirilemeyeceği, aksi takdirde yaşanacak iş kazalarından kurum yönetimlerinin sorumlu olacağı ifade edildi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ekonomi politikaları da eleştirildi. Servislerin kaldırılması, lojmanların satılması ve giyim yardımının kaldırılması gibi düşük maliyetli uygulamalarla bütçe açıklarının emekçilere yüklenmeye çalışıldığı savunuldu:

“Ekonomik krizin faturasının işçiye, kamu emekçilerine çıkarıldığını; sarayın ise şatafattan, lüksten vazgeçmediğini, halkın kaynaklarını emekçiler yerine sermayeye, beşli çetelere peşkeş çektiğini görmekteyiz.”

KESK, 2026-2027 yıllarını kapsayacak yeni TİS sürecinde, yetkili sendikaların kamu emekçilerinin haklarını savunamadığını ve sarı sendikaların kamu çalışanlarını temsil etme yeterliliğine sahip olmadığını belirtti. Son TİS’te yer alan birçok maddenin ya iptal edildiği ya da uygulanamaz hale geldiği ifade edildi.

Son olarak kamu emekçilerine yönelik talepler ise şöyle sıralandı:
●    Grevli Gerçek Bir Toplu Pazarlık-Toplu İş Sözleşmesi
●    Yoksulluk Sınırının Üzerinde Ücret
●    Güvenceli İstihdam, Güvenli Gelecek
●    Demokratik, Adil Bir Çalışma Yaşamı
●    Halktan Yana Bir Kamu Hizmeti
●    Temel Gelir Güvencesi

KESK’e bağlı sendikalar, bu hakların savunulması için kamu çalışanlarını mücadeleyi büyütmeye çağırdı.


 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *