Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Nisan ayı ikinci meclis toplantısında söz alan Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, 2024 faaliyet raporu üzerine yapılan eleştirileri değerlendirdi. Raporun ayrıntılı ve açıklayıcı olduğunu belirten Kurt, şirketlerin zarar etmesini doğal bulduğunu ve bu durumun temelinde merkezi yönetimin ekonomik politikalarının yer aldığını söyledi.
AK Parti Grubu’nun faaliyet raporuna yönelik eleştirilerini yanıtlayan Kazım Kurt, bütçe gerçekleşmeleri, şirketlerin mali durumu, tasarruf genelgesi ve kültürel harcamalar gibi başlıklarda yapılan yorumların gerçekle örtüşmediğini savundu. Ayrıca, itfaiyenin müdahale süresi ve kentsel dönüşüm gibi konularda da AK Parti’ye sert eleştirilerde bulundu.
Kazım Kurt konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Çalışan bütün emekçi arkadaşlarımıza, bürokratlarımıza, meclis üyelerimize, sendika temsilcilerimize ve tabii ki büyükşehir belediyesi başkanımıza teşekkür ederek başlamak istiyorum.
Her ne kadar AK Partili arkadaşlar raporun yönetmeliklere uygun şekilde hazırlanmadığını iddia etse de, ben oldukça ayrıntılı ve doyurucu bir faaliyet raporu sunulduğunu görüyorum. Zaten kendi konuşmalarında da belirttikleri gibi, özellikle bu faaliyet raporlarında şirketlerin faaliyetleriyle ilgili ayrıntılı bilgiler yer alıyor. Bunu Ahmet Bey de teyit etti. Raporlardan anlaşılan şu ki, şirketler başarılı bir şekilde kara geçmeye ve düzgün yönetilmeye başlanmış. Zarar eden şirketler yok mu? Var. Bu çok doğal. Peki neden zarar ediyor? Buna bakmak lazım.
Bu zararların nedeni nedir diye soruyorsanız, çok net biçimde söyleyeyim. Bu zararların nedeni AK Parti iktidarıdır. Kötü yönetimdir. Çünkü değerli arkadaşlar, bu performans programı, yatırım programı ve bütçe yaklaşık bir yıl önceden, yani Aralık ayında hazırlanıyor. Biz bugün 2023 yılı bütçesini tartışıyoruz. O dönemde kimse mazotun 18 liradan 35 liraya çıkacağını tahmin edemezdi. Bugün 45 lira. Yani siz akaryakıtın ve enerjinin fiyatlarını denetleyemeyeceksiniz ama belediyelere “öngörünüz yanlış, tutturamadınız” diyeceksiniz. Bunu Türkiye’de tutturabilecek hiç kimse yok.”
Kurt, yalnızca bütçe konularını değil, merkezi yönetimin belediyeler üzerindeki baskısını da eleştirdi. Tasarruf genelgesinin birçok çalışmayı durdurduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti:
“O nedenle önce kendi bütçenize, kendi faaliyet raporlarınıza ve performanslarınıza bakın. Tutuyor mu? Tutmuyor. Çünkü sizin dışınızda, sizin inisiyatifiniz dışında birileri memurun ücretini de artırıyor, mazotun fiyatını da, elektriğin fiyatını da…
Şirket zararı mı dediniz? Espark zarar ediyor, diyorsunuz. Peki ne yapıyor Espark? Personel çalıştırıyor. Bu personelin ücretini, asgari ücretini, toplu sözleşmesini dikkate aldığınızda bütçeyi birebir ya da yakın biçimde tutturmak zaten mümkün değil.
Bütçemiz giderde 7 milyara yakın, gelirde ise 7 milyarın biraz üzerinde. Bu çok doğal. Ama siz 7 milyar liralık bütçede gidip Kültür Müdürlüğü’nün 260 milyon liralık bütçesine takılıyorsunuz. Bu, sizin bakış açınızla ilgili bir şey. Kültür ve sanat çalışmalarına harcanan paradan rahatsız oluyorsunuz. Olmayın. Yedi milyarlık bütçede bu harcamalar çok doğaldır. Asıl rahatsız olmanız gereken harcama bütçesi, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bütçesi olmalı.”
Kurt, yapılamayan yatırımların da bilinçli olarak saklanmadığını, tasarruf genelgesi nedeniyle ihale ve kamulaştırma gibi işlemlerin yapılamadığını hatırlattı. Performans hedeflerinin yüzde 67 oranında gerçekleştiğini vurguladı.
“Faaliyet raporunda yapılamayan işler var mı? Elbette var. Ama bu işleri gizlemek ya da saklamak gibi bir lüksümüz yok. Neden yapılamadığına baksanız yeter. 2024 yılında yayınlanan yeni bir tasarruf genelgesi var. Bu genelgeye göre ihale yapamazsınız, inşaat yapamazsınız, gayrimenkul alamazsınız, kamulaştırma yapamazsınız, kiralama yapamazsınız. E belediye ne yapacak o zaman? Hangi hedefini tutturacak?”
İtfaiyenin müdahale süresi, kentsel dönüşüm çalışmaları, çevre eğitimi izinleri ve kamu kurumlarının belediye ile iş birliği eksikliği gibi konulara da değinen Kurt, Eskişehir’de sosyal belediyecilik anlayışıyla yürütülen projelerin halk tarafından takdir edildiğini belirtti.
“Bu faaliyet raporunda Türkiye’nin gerçekleri var. Yoksulluk var, açlık var. İnsanların ciddi ekonomik sıkıntıları var. İşte bu yüzden kent lokantaları açılıyor, bu yüzden emeklilerin rahatça oturup çay içebileceği Emek Kafeler kuruluyor, yaşam parkları açılıyor.
Ahmet Sivri, ‘Gayrimenkul alınmamış’ diyor. E gayrimenkul almayı yasaklayan genelgeyi yok sayıp belediyeyi suçlayamazsınız.
Ben Estram’ın, ulaşımın zarar etmesinin de tek sorumlusunun bu iktidar olduğunu bir kez daha vurgulayarak konuşmamı tamamlıyorum. Sosyal belediyecilik adına yapılan tüm işleri halkımız görüyor. Ama siz bundan rahatsız oluyorsunuz.”