25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında Kadın Dayanışma Komiteleri tarafından yapılan eylemde, kadınların her alanda maruz kaldığı şiddet, sömürü ve gericiliğe karşı örgütlü mücadelenin önemine vurgu yapıldı.
Kadınların evde, sokakta, iş yerinde ve fabrikalarda şiddetle yüz yüze olduğuna dikkat çekilen açıklamada, fiziksel şiddetin yanı sıra ekonomik, sosyal ve psikolojik şiddetin de kadınların yaşamlarını kuşattığı ifade edildi. Kadın emeğinin sömürüsüne, gericiliğin kadınların yaşam haklarını gasp etmesine ve şiddetin sistematik bir şekilde artmasına karşı mücadele edeceklerini belirten Kadın Dayanışma Komiteleri, şu ifadeleri kullandı:
“Kadınların yaşamı kimsenin tekelinde değildir. Kadınların öldürülmediği, sömürülmediği ve özgürce yaşayabileceği bir düzen kuracağız. Gericiliğe, sömürüye ve karanlığa boyun eğmeyeceğiz. Bu düzeni değiştireceğiz!”
“Kadınlar Şiddeti Kabullenmeyecek”
Kadın Dayanışma Komiteleri, kadınların günlük yaşamda maruz kaldığı sistematik baskıya da dikkat çekildi. Kadın Dayanışma Komiteleri, kadınların tarikatlar, cemaatler ve siyasi iktidar tarafından dini kurallara göre yaşamaya zorlandığını belirterek, laikliğin kadın mücadelesi için yaşamsal öneme sahip olduğunu vurguladı. “Kadınlara, ‘siz dini kurallara göre yaşamadığınız için öldürülüyorsunuz’ diyenlere karşı haykırıyoruz: Bu düzene boyun eğmeyeceğiz!” ifadeleriyle kadınların sesini yükseltme çağrısı yapıldı.
Kadın Dayanışma Komitelerine Örgütlenme Çağrısı
Kadın cinayetlerinin, yoksulluğun ve gericiliğin artış gösterdiği bu dönemde dayanışmanın ve örgütlenmenin önemine işaret eden açıklamada şu mesaj paylaşıldı: “Kadın Dayanışma Komiteleri, kadınların özgür yaşadığı bir ülke kurmak için mücadele ediyor. Bu 25 Kasım’da hepimizi bekleyen görev, sözümüzü yaygınlaştırmak ve dayanışmamızı büyütmektir. Hepinizi KDK’larda örgütlenmeye ve birlikte mücadele etmeye davet ediyoruz. Kadınların eşit ve özgür yaşadığı bir ülkeyi mutlaka kuracağız!”
Kadın Dayanışma Komiteleri, kadınlara yönelik şiddetle mücadelenin sadece bir günlük değil, hayatın her alanında sürdürülmesi gerektiğini ifade ederek, kadınların eşit ve özgür bir dünya için mücadelesinin devam edeceğini belirtti.
