“Toplu sözleşme tiyatroya döndü”
1 Mart 2025’te başlayan ve 2 Ağustos’ta imzalanan 2025-2026 Kamu Toplu İş Sözleşmesi sürecine tepki gösteren Yer, sürecin kamu işçileri için umut olmaktan çıkarıldığını belirtti. Yer, “Resmi muhataplar süreci bir tiyatroya çevirdi. İktidara yakın iki sarı konfederasyonun attığı imzalar kamu işçilerinin mutsuzluğunu artırmıştır” dedi.
“Zam oranları gerçeklikten uzak”
“Toplu sözleşmede belirlenen zam oranları, kamu işçisinin beklentilerini karşılamaktan çok uzaktır” diyen İYİ Partili Gürol Yer, şunları söyledi: “2025 yılı için ilk 6 ayda yüzde 24, ikinci 6 ayda yüzde 11; 2026 yılı için ise ilk 6 ayda yüzde 10, ikinci 6 ayda yüzde 6 zam öngörülüyor. Bu oranlar, yetkili sendikaların daha önce kamuoyuna açıkladığı tekliflerin ve restleşmelerin çok gerisindedir. Önü reklam, arkası hüsran olan bir tablo ile karşı karşıyayız. Kendi yayınladıkları geçim endeksleri, mutfak masrafları ve gerçek enflasyonla kıyasladığımızda, atılan imzaların gerçekle en ufak bir ilgisi olmadığı açıkça görülmektedir.”
“Gece yarısı operasyonu ile emekçiye ihanet”
Sözleşmenin kamuoyuna duyurulma şekliyle ilgili de eleştirilerde bulunan Yer, “Yine bir gece yarısı operasyonu ile ikincil sorumlulara imzalatıldı. Esas imza sahipleri ortada yok. Bu dahi sürecin kamu işçisine ne kadar değer verildiğini gösteriyor” şeklinde konuştu.
“Grev hakkı keyfi biçimde gasp edildi”
Konuşmasında grev yasaklarına da değinen Yer, siyasi iktidarın 23 yıllık döneminde alınan 22 grev kararının ertelendiğini hatırlattı. Anayasa Mahkemesi’nin “Grev ertelemesi anayasaya aykırıdır” kararlarına rağmen bu uygulamaların sürdüğünü belirten Yer, “İdari yetki patron kollamacılığına dönüşmüştür. Keyfiyet her türlü yasanın önüne geçmiştir” dedi.
“Sendikalar çift sarıya dönüştü”
Yer, kamu işçisi sendikacılığının da memur sendikacılığı gibi “çift sarıya dönüştürüldüğünü” ifade ederek, “Yandaşlık üzerinden inşa edilmiş bir düzen var. Grev hakkı bile sessiz sedasız askıya alındı” dedi.
“Toplumda mutsuzluk derinleşiyor”
Ülkedeki ekonomik ve sosyal şartlara da değinen Yer, vatandaşların geçim derdinden, sahte diplomalara kadar birçok soruna dikkat çekti. Toplumsal cinnet olaylarının arttığını vurgulayan Yer, “İnsanlarımız nefes alamaz hale gelmiştir. Sokaklar güvensiz, çiftçi iflas etmiş, köylü çaresiz” dedi.
“Emekçinin hakkı gasp edildi”
566 bin kamu işçisinin emeği ve alın terinin yok sayıldığını savunan Yer, 8 ay süren görüşme sürecinin sonucunda ortaya çıkan sözleşmenin, emekçiye yapılan bir emrivaki olduğunu söyledi. Yer, “Bu bir sendikal varyasyonla gerçekleştirilen emanete ihanettir. Beklentiler boşa çıkmıştır” dedi.
“Çare sensin, çare biziz”
İYİ Parti’nin kamu çalışanlarının yanında olduğunu belirten Yer, açıklamasını Genel Başkan Müsavat Dervişoğlu’nun 3 Ağustos’ta Bursa’da yaptığı çağrıyı hatırlatarak bitirdi:
“Ey Milletim, Ey Köylümüz, Ey İşçimiz, Ey Emekliler, Ey Kamu Çalışanları, Ey Öğrenciler, Ey Kadınlar, Ey Gençler, Ey Çocuklar. Umudunuzu taze tutun, yumruğunuzu sıkın, gözlerinizi kısın ve ufka bakın. Çare sizsiniz, çare hepimiziz. Beraberiz, biriz. Nefesimiz tek, kalp atışımız tek, hissiyatımız tek.”
