Yeni haftaya yapay gündemlerle başlandığını belirten Gürol Yer, vatandaşın birinci öncelikli sorununun geçim sıkıntısı olduğunu vurguladı. TÜİK tarafından açıklanan verilerin gerçek hayattaki durumla uyuşmadığını belirten Yer, “Toz pembe gösterilen koşulların yanında, gerçek hayatın rakamları; kaynamayan tencere, yanmayan lamba, boş araç depoları, ödenemeyen kart borçları olarak vatandaşın karşısında durmaktadır” dedi.
“Kamu Emekçilerine Yapılan Teklif Alay Konusudur”
Yer, yaklaşık 400 bin kamu işçisini ilgilendiren toplu iş sözleşmesi sürecine de dikkat çekerek, hükümetin teklifini “komik ötesi” olarak nitelendirdi. Teklifte 2025 yılı için ilk altı ayda yüzde 16, ikinci altı ayda yüzde 8; 2026 yılı için ise ilk altı ayda yüzde 7, ikinci altı ayda yüzde 5 zam öngörüldüğünü hatırlatan Yer, bu rakamların kamu çalışanlarını hiçe saymak olduğunu ifade etti.
“Çalışanların alın teriyle alay ediliyor” diyen Yer, “Kamu hizmeti üreten işçiler uzun süredir göz ardı ediliyor. Bu süreçte sendikalar da yeterli tepkiyi göstermemiş, adeta teslim olmuşlardır” dedi.
“Sendikalar İktidarın Arka Bahçesi Olmuş”
Türk-İş ve Hak-İş konfederasyonlarının siyasi iktidarın yanında pozisyon aldığını ileri süren Yer, “Bu sendikalar, şatafatlı hayatlarına devam ederken çalışanları kaderiyle baş başa bırakıyor. Allah katında bu durum kul hakkıdır, emanete ihanettir” ifadelerini kullandı.
İzmir Eleştirisi: “Sendikacılık Siyasi Operasyona Dönüşmüş”
Yer, İzmir’de yaşanan toplu iş sözleşmesi sürecini de eleştirerek, CHP’li belediyelerle masaya oturan DİSK’in siyasi tehdit diline başvurduğunu ve siyasi iktidara destek vereceklerini açıkladıklarını iddia etti. Yer, “DİSK, adındaki ‘Devrimci’ kelimesinin anlamını kendisi ortadan kaldırmıştır” dedi.
“Bugün Kayıp, Yarınlar Umutsuz”
Ekonomideki genel tabloyu da değerlendiren Gürol Yer, çiftçi, esnaf, köylü, emekli, öğrenci ve ev kadınlarının yaşadığı sıkıntıların her geçen gün arttığını belirterek, “Bugün kayıp, yarınlar umutsuz. Siyasi iktidar lale devrini yaşarken, milletimiz inim inim inlemektedir” dedi.
“Kul Hakkı Yiyorsunuz”
Açıklamasını dini referanslarla sürdüren Yer, “Çalışanın alın teri kurumadan hakkını ödeyiniz diyen bir dinin mensubuyuz. Yüce Allah, ‘Karşıma kul hakkıyla gelmeyin’ demiyor mu? Bu yaşananlar kul hakkı değil midir?” diyerek tepki gösterdi.
“Gerçekleri Görmüyor, Duymuyorsunuz”
Siyasi iktidarın, kamu işçisini, köylüyü, emekliyi, ev kadınlarını görmezden geldiğini ifade eden Gürol Yer, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Vicdanınız karardı, etrafınızı menfaatçi günübirlikçiler sardı. Bu sebeple gerçeği görüp duymuyorsunuz ve büyük bir vebal altına giriyorsunuz.”