“Meyvemiz sebzemiz olmuyor, hastalığımız çoğaldı”
Demirli Mahallesi sakinlerinden Hatice Dağlı, yaşanan sorunları şu sözlerle aktardı:
“Allah razı olsun hepinizden. Bize destek çıktınız. Biz yoksa kendi başımıza bir şey yapamıyorduk. Başladılar, madene az diye çoğalttılar. Meyvelerimiz olmuyor, sebzelerimiz olmuyor. Hastalığımız çoğaldı. Biz dede yurdumuzu kimselere vermeyiz. Gerekirse Cumhurbaşkanına kadar çıkabiliriz. Allah sizden razı olsun.”
“20 senedir bu madenin tozunu pisliğini çekiyoruz”
Seklice Mahalle Muhtarı Enver Furtin ise 20 yılı aşkın süredir maden nedeniyle yaşadıkları sıkıntıları vurguladı. Furtin, “Mahallemizde ÇED raporuyla birlikte bentonit madeninin genişleme süreci gündeme geldi. Zaten 20 senedir bu madenin tozunu, pisliğini çekiyoruz. Buna rağmen şimdi, genişleme talepleriyle birlikte doğal yaşamın da büyük ölçüde etkileneceğini düşünüyoruz.
Ben bir kez de olsa yanlışlıkla maden sahasına girmiş bulundum. Bu maden sanki birine beddua eder gibi: ‘Allah seni 7 kat yerin dibine gömsün’ derler ya, işte öyle… Ancak biz beddua etmeden, madenciler maalesef yerin dibine 9 kat girmiş durumdalar. Üstüne bir de önümüze yetmiş, seksen metrelik hafriyat dökerek, göstermelik 500 tane ağaç dikmekle bizi gölgelemeye çalışıyorlar” dedi.
Muhtar Furtin, köylerinin su kaynağının da tehdit altında olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Ben Kalabalık Suyu’nun başından su içebilen nadir köylerden birinin muhtarıyım. Köyümün çok az da olsa kendi cazibeli akan suyu var. Fakat bu su, madenin genişleme sahasının hemen üst tarafından geliyor. Yani bugün suyumu kaybetmekle karşı karşıyayım. Bununla birlikte, doğamızı kaybetmekle de karşı karşıyayım. Ben bu madencilerin yaptıklarına karşıyım. Köyümüzün geleceğini, doğasını ve yaşamını korumak için mücadelemizi sürdüreceğiz.”
Platformdan sert tepki: “Suyumuzu, toprağımızı peşkeş çektirmeyeceğiz”
Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu adına konuşan Nezahat Telci, maden projesinin büyük bir yıkım getireceğini belirterek şu ifadeleri kullandı: “Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu olarak doğamızı, yaşam alanlarımızı ve sağlığımızı tehdit eden bir maden projesine karşı daha ses çıkartmak için bugün burada toplandık. Biliyorsunuz, her karış toprağımızda maden projesi... Memleketimiz çok büyük bir saldırı altında ve bu saldırının en yoğun olduğu illerden bir tanesi de Eskişehir’imiz.
Birazdan Valiliğe dilekçeler vereceğiz, bu dilekçelerimizin konusu Eczacıbaşı’nın Odunpazarı’ndaki bentonit ocağı projesi ile alakalı olacak. Biz doğa savunucuları bu projeye yönelik başlatılmış olan ÇED sürecinin sonlandırılmasını istiyoruz. Madencilik faaliyeti daha şimdiden bölgede büyük bir yıkıma sebep oldu, eğer kapasite artışı gerçekleştirilir ise meydana gelecek etkiler geri döndürülemez bir boyut kazanacak. Köylülerimiz projeyi istemiyorlar ve bizler de onların yanındayız, bu vahşi madene geçit vermeyeceğiz.”
Telci, projenin Porsuk Barajı’na 6,1 kilometre mesafede bulunduğuna ve bölgedeki su kaynaklarını tehdit ettiğine dikkat çekti. Uşak’taki su sıkıntısını hatırlatarak, “Bir avuç sermayedara Uşak’ta ve daha birçok ilde olduğu gibi suyumuzu, toprağımızı ve yaşam alanlarımızı peşkeş çektirmeyeceğiz, yaşamı savunacağız” dedi.

“Deprem riski göz ardı edilemez”
Platform sözcüsü Telci, deprem riskine de değinerek, “Bentonit ocağı projesi aktif deprem bölgesinde yer alıyor. ÇED raporunda bile ‘Demirli ve çevresindeki bölgelerde diri faylarla ilgili daha spesifik çalışmalara ihtiyaç duyulabilir’ ifadeleri yer alıyor. Olası bir depremde milyonlarca tonluk pasaların büyük bir risk oluşturacağı ortada” ifadelerinde bulundu.
“Eskişehir maden çöplüğü olamayacak”
Nezahat Telci, Eskişehir’in birçok farklı madencilik projesiyle karşı karşıya olduğunu belirterek Alpagut-Atalan altın madeni ve Kaymaz altın madeni projelerine karşı da mücadele edeceklerini vurguladı: “Eskişehir’imizin maden çöplüğü olmasına, madencilik adı altında topraklarımızın yok edilmesine izin vermeyeceğiz. Herkesi bu konuda duyarlı olmaya ve mücadelemize destek vermeye davet ediyoruz.”

Dilekçeler Valiliğe teslim edildi
Açıklamaların ardından köylüler ve çevre savunucuları, imzaladıkları dilekçeleri Eskişehir Valiliği’ne teslim etti.
