Radyo tamirciliğine 1966 yılında başlayan Fehmi Kocuklu, lise yıllarında elektroniğe olan ilgisi sayesinde mesleğe adım attığını belirtiyor. “Lisede çok sevdiğim bir abim vardı, onun yanında işe başladım. Liseden sonra da dükkan açmak zorunda kaldım. Hala devam ettiğim, çok sevdiğim bir meslek. İnsan sevmezse yapamaz, çok meşakkatli” diyor.
Zamanla uzun, kısa ve orta dalga yayınların bitmesiyle eski radyoların işlevini kaybettiğini söyleyen Kocuklu, bu cihazlara FM modülü ekleyerek onları yeniden çalışır hale getirdiğini anlatıyor. “Yıllar önce radyolar çok kıymetliydi. Ruhsata tabiydi, vergisi ödenirdi. Şimdi ise FM dışındaki tüm frekanslar kapatıldı. Ben de eski radyolara FM frekansları ekleyerek onları yeniden çalıştırıyorum. En çok yaptığım iş bu,” diyerek nostaljik radyolara yeniden hayat verdiğini vurguluyor. Mesleğin son temsilcilerinden biri olduğunu belirten Kocuklu, yeni neslin televizyon ve dijital teknolojiye yöneldiğini belirtiyor. “Çıraklar yetiştirdik ama bu işi devam ettirmediler. 1970’ten sonra gelen nesil televizyon teknolojisine yöneldi. Biz de elimizden geldiğince bu geleneği yaşatmaya çalışıyoruz.”

Fehmi Kocuklu, azalan radyo tamirciliği mesleğinin yok olmaması için çaba gösterirken, aynı zamanda geçmişten gelen bir zanaatın son temsilcisi olarak bir kültürü de yaşatıyor.