Eskişehir Durum Reklamı
DOLAR 34.55 ₺
EURO 36.01 ₺
G.ALTIN 2,980.75 ₺
Ç.ALTIN 5,107.74 ₺
ATA 21,118.25 ₺
BİLEZİK 2,849.09 ₺

Eskişehir’de 5 Bin 200 Yıllık Yapılar Bulundu

Eskişehir GündemEskişehir
Yayınlama: 5 Eylül 2024 Perşembe 15:49 Güncelleme: 5 Eylül 2024 Perşembe 16:49 Kaynak: İhlas Haber Ajansı Editör: /home/eskisehirdurum/public_html/public/themes/oxygen/news.php on line 66
/editor/">
Warning: Attempt to read property "name" on bool in /home/eskisehirdurum/public_html/public/themes/oxygen/news.php on line 66

Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Arkeoloji Bölümü tarafından Eskişehir’in Seyitgazi ilçesinde yapılan kazılarda, yeni arkeolojik yapılara rastlandı.

Eskişehir’de 5 Bin 200 Yıllık Yapılar Bulundu

Seyitgazi ilçesi Küllüoba Höyüğü’nde yapılan arkeolojik kazılarda yeni bulgulara rastlandı. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Türkteki’nin başkanlığını yürüttüğü kazılarda, höyüğün batısında İlk Tunç Çağı’na ait 5 bin 200 yıllık yapılarda evlerin ve içlerindeki ocak, kül çukuru, silo gibi öğelerin tamamen boşaltılıp temizlendikten sonra kaliş adı verilen kırmızı renkli steril toprakla gömülmüş olduğu belirlendi. Ayrıca kolaylıkla parçalanabilecek olan çamurdan yapılmış silonun bile tahrip olmadan korunacak biçimde özellikle toprak altında bırakıldığı tespit edildi.

“Küllüoba’daki bu örnek literatürde bu döneme ait bugüne kadar tespit edilen ilk örnektir”

Yapılan arkeolojik keşfin döneme ait literatürdeki ilk örnek olduğunu belirten Prof. Dr. Murat Türkteki, "Bu alandaki yapıların hepsinin şimdilik en azından arka odalarının özellikle gömüldüğünü tespit ettik. Çevrede bulunan kırmızı renkli steril toprak, yapıların içine tamamen doldurulmuş ve bu sayede aslında bir taraftan kullananlar için, belki farklı anlamı var ama, yapıların duvarları da 2,5-3 metre yüksekliğe kadar korunmuş vaziyette. Normal şartlarda bir höyükte sadece yapıların temelleriyle karşılaşırken burada yapıların duvarlarının neredeyse çatıya kadar korunduğunu görüyoruz. Bu işlem yapılmadan önce kapılar veya havalandırma alanları taşla örülmüş, daha sonra bu doldurma işlemi gerçekleşmiş. Doldurma işlemi sırasında belli ki bir tören, bir ritüel var. Örülen kapı ve pencere boşluklarının içine kurban edilen hayvanların parçaları bırakılmış. Yine o törende kullanılan kaplardan biri yapının içine atılmış. Küllüoba’daki bu örnek literatürde bu döneme ait bugüne kadar tespit edilen ilk örnektir" ifadelerini kullandı.

BENZER HABER
İlk Yorumu Sen Yaz
code