Eskişehir Direniş Ekibi ve Kadın Dayanışma Komiteleri, son günlerde artan polis şiddeti ve gözaltılara karşı bir yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grup adına konuşan Öykü Demir, yaşanan zulüm ve baskıların unutulmasına izin vermeyeceklerini vurguladı.
Demir, "Yediğimiz biber gazını, yerde sürüklenirken sırtımıza atılan tekmeleri ve işkenceye maruz kalan kardeşlerimizi unutturmayacağız" diyerek direniş çağrısında bulundu. Açıklamada ayrıca gözaltında sağlık durumu kötüleşen Esila Ayık'ın serbest bırakılması talep edilerek, "Esila tahliye olana kadar sokaktaki sesi olacağız" ifadelerine yer verildi.
Direniş çağrısı, Ankara Konur Sokak'ta maruz kalınan polis şiddetine de atıfta bulunarak devam etti. Eskişehir’den Ankara’daki direnişe destek mesajı verilirken, "Halkın ve gençlerin sesini şiddetle bastıramayacaksınız" denildi.
Açıklamanın devamında Kadın Dayanışma Komiteleri'nden Rumeysa Çakır söz aldı. Çakır, Ankara Valiliği’nin Konur Sokak müdahalesine ilişkin yaptığı açıklamada "sözde kadın" ifadesinin kullanılmasını eleştirerek, "Şiddetin cinsiyeti yoktur, Ankara Valiliği yaptığı açıklamayla suça ortak olmuştur" dedi.
Çakır, Sağlık Bakanlığı’nın futbol maçlarında uyguladığı kampanyaları da eleştirerek, "Normal olan, çocukların üç kuruşa çalıştırılmaması, kadınların öldürülme korkusu yaşamadan özgürce var olabilmesidir" ifadelerini kullandı.
Açıklama, "Kadınlar ayağa, bu düzeni yıkmaya!" ve "Eşitlik ve özgürlük sosyalizmde!" sloganlarıyla sona erdi. Kadın Dayanışma Komiteleri tüm kadınları mücadeleye katılmaya ve dayanışmayı büyütmeye çağırdı.