Ortak yaşam alanlarında her canlının bağışıklık sisteminin farklı olduğunu hatırlatan Kapanoğlu, “Bir türün aşırı çoğalması, diğer türlerin azalmasına sebep olabilmektedir. Hayvanlar arası dengenin sağlanabilmesi için, avcılığın yasaklanması adaletli bir çözüm olacaktır.” dedi.
Avlanmalar sırasında hayvanların öldürülmesi ve canlarının yakılmasının göz ardı edilemeyeceğini vurgulayan Kapanoğlu, “Günahtır, yazıktır! İnsan vicdanı buna sessiz kalmamalıdır.” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
Avcılığın ekosistem zincirini bozduğunu kaydeden Kapanoğlu, bunun beraberinde orman yangınları, sel felaketleri, kuraklık ve gıda krizleri gibi sorunları getirdiğini ifade etti. “Avcılık; orman yangınlarına, kuraklığa, sel felaketlerine, gıda krizine sebep olmaktadır. Bu sorunlar sadece insanlığı değil, tüm canlıları etkilemektedir.” dedi.
Türkiye’nin birçok bölgesinde hayvanların yaşam alanlarının daraldığını belirten Kapanoğlu, nesli tükenme tehlikesi altındaki hayvanların sayısının her geçen gün arttığına dikkat çekerek, “Doğa ve hayvan katliamına dur denmelidir.” çağrısında bulundu.
Duyarlı sivil toplum kuruluşları, çevreciler, avcılar ve insan hakları savunucularına da seslenen Kapanoğlu, “Hep birlikte bu katliama ‘dur’ dememiz gerekmektedir.” dedi.
Kapanoğlu açıklamasını, “Eskişehir Kent Konseyi’nin, her zaman şiddetin karşısında yer alarak, yaşamın yanında olmayı benimsemiş tavrını saygıyla bilir ve destekleriz.” sözleriyle tamamladı.
