Eskişehir’de CHP Kadın Kolları öncülüğünde düzenlenen yürüyüş, kadın ve çocuk cinayetlerine dikkat çekmek amacıyla gerçekleştirildi. Köprübaşı’ndan başlayan yürüyüş, Anıt Heykelleri’nde yapılan basın açıklamasıyla son buldu. Etkinlikte, kadın cinayetlerini anmak amacıyla CHP Kadın Kolları Başkanı Sibel Yeşildal, CHP İl Başkanı Talaz Yalaz ve vatandaşlar karanfil bıraktı.
CHP Kadın Kolları Başkanı Sibel Yeşildal, kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin toplumda ciddi bir yara haline geldiğini vurguladı. 2024 yılının başından bugüne kadar 311 kadın cinayetinin işlendiğini, 184 kadının ise şüpheli bir şekilde ölü bulunduğunu belirten Yeşildal, "Kadınların yaşam hakkı, çocukların güvenliği ve toplumsal cinsiyet eşitliği hepimizin sorumluluğudur" dedi. Yeşildal, İstanbul’da yaşanan iki kadının vahşice katledildiği olayın, toplum olarak sorumluluklarımızı bir kez daha gözler önüne serdiğini ifade etti. "Artık yeter! Kadın cinayetlerinin artmasına, şiddetin normalleşmesine karşı sessiz kalmayacağız" diyen Yeşildal, hukukun kadınları değil suçluları koruduğunu ve bu adaletsizliğe karşı kararlı bir şekilde mücadele edeceklerini belirtti.
“Kararlıyız, kadın cinayetlerini durduracağız”
Kadın Kolları Başkanı Sibel Yeşildal, kadın cinayetlerinin her geçen gün arttığını, kadınların ve kız çocuklarının her geçen gün şiddete maruz kaldığını ve hukukun kadınları değil suçluyu koruduğu bu adaletsizliği kabul etmediklerini ifade ederek, ” Bugün burada, çocuk ve kadın cinayetlerine dur demek için bir araya geldik. Bu toplanma, sadece bir protesto değil, aynı zamanda bir dayanışma çağrısıdır. Son yıllarda, kadınların ve çocukların maruz kaldığı şiddet olayları, toplumsal bir sorun haline gelmiş durumda. Her gün duyduğumuz cinayet haberleri, bizleri derinden yaralıyor ve bu duruma karşı sessiz kalmamız mümkün değil. Kadınların yaşam hakkı, çocukların güvenliği ve toplumsal cinsiyet eşitliği gibi konular, hepimizin sorumluluğudur. Ülkemizde kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri her gün katlanarak artmakta olan bir toplumsal yara halini almıştır. 2024 yılının başından bugüne kadar, 311 kadın cinayeti işlenirken, 184 kadın şüpheli bir şekilde ölü bulunmuştur. 4 Ekim’de İstanbul’da meydana gelen korkunç olay hepimizin yüreğinde derin bir acı ve öfke bırakmıştır. İki kadının vahşice katledilmesi toplum olarak üzerimize düşen sorumlulukları bir kez daha gözler önüne sermektedir. Acıları yüreğimizde tazeliğini korurken ; Tekirdağ’dan, Mersin’den, Diyarbakır’dan, İstanbul’dan, Gaziantep’ten, Ankara’dan, Bursa’dan ve Balıkesir’den gelen cinayet haberleriyle sarsıldık. Gülistan Doku hala kayıp şimdi de Rojin Kabaiş’ten 19 gündür haber alınamıyor. Beyoğlu’nda bir kadını taciz eden, yere düşürüp saldırıda bulunan erkekler suç kayıtlarına rağmen serbest bırakıldı; sosyal medyada yayılması ve tepkilerin yükselmesi sonucu tekrar göz altına alınarak, tutuklandı. Bunlar sadece bildiklerimiz. Kim bilir daha kaç kadın sokaklarda korku içinde yaşıyor, ya da şiddete uğruyor? Bu gerçekler, karanlık günler yaşadığımızın en acı göstergesidir. Artık yeter. Kadın cinayetlerinin her geçen gün arttığı, kadınların ve kız çocuklarının her geçen gün şiddete maruz kaldığı ve hukukun kadınları değil suçluyu koruduğu bu adaletsizliği kabul etmiyoruz. Kadınlar öldürülürken, şiddete uğrarken ‘ama’lı, ‘fakat’lı cümleler kurmanıza, erkek adaletten yana tutumunuza, kadın düşmanlığınıza tahammülümüz kalmadı. Kaybolan, istismara uğrayan her çocuğun, katledilen, tacize uğrayan, şiddete uğrayan her kadının, hesabını elbette sizden soracağız. Susmayacağız. Kadına yönelik şiddet sadece kadının sorunu değil; Narin, İkbal, Ayşenur, Gülfer, Satı, Zeliha, Sıla ve katledilen tüm çocuklarımız, kadınlarımız isyanımızdır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizler, kadınların özgür ve güvenli bir şekilde yaşama hakkını savunmaya ve bu yolda gereken her türlü mücadelenin öncüsü olmaya devam edeceğiz. Kararlıyız, kadın cinayetlerini durduracağız. İstanbul Sözleşmesini getirene kadar, 6284’ü tam uygulayana kadar, sokakta güvenle yürüyene kadar bizler mücadelemize devam edeceğiz. Buradan kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddet konularında devletin yükümlülüklerini yerine getirmesini, kadına yönelik şiddetin ortaya çıkmadan önlenmesini, mağdurların korunmasını, faillerin gerektiği gibi cezalandırılmasını ve kadınların yaşam hakkının güvence altına alınması için gerekli çalışmaların yapılmasını bir kez daha talep ediyor, kadına yönelik şiddetin önlenmesi için mücadelemizi sürdüreceğimizi basına ve kamuoyuna bildiriyoruz” dedi.