Eskişehir Barosu Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Av. Ayten Balaban, Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında imzalanan “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum” (ÇEDES) projesine yönelik ciddi eleştirilerde bulundu. Balaban, projede pedagojik formasyona sahip olmayan kişilerin eğitim ve etkinliklerde görevlendirilmesinin çocuklar için büyük bir tehdit oluşturduğunu belirtti.
Müftünün Tutuklanması Endişeleri Haklı Çıkardı
Av. Ayten Balaban, ÇEDES kapsamında görevlendirilen Beylikova İlçe Müftüsü İshak Yıldırım’ın, 12 yaşındaki bir kız çocuğuna yönelik “çocuğa karşı cinsel istismar ve cinsel taciz” suçlamasıyla tutuklanmasının, projeye dair endişelerini doğruladığını ifade etti. Balaban, “Başından beri korktuğumuzun ötesinde bir durumla karşı karşıya kalmak hepimizi derinden yaralamıştır,” dedi.
“Okullar Güvenli Alanlar Olmalı”
Balaban, okulların çocuklar için en güvenli alanlar olması gerektiğini vurguladı. Projeler kapsamında denetimsiz ve eğitici vasfı olmayan kişilerin çocuklarla temas etmesinin kabul edilemez olduğunu belirten Balaban, “Geçtiğimiz haftalarda masa üzerindeki silahıyla paylaşım yapan bir imamın ÇEDES veya benzer bir program kapsamında görevlendirildiğini biliyoruz. Bu tür insanların ne çocuklara ne de topluma faydası olabilir,” dedi.
“Siyasi Bağlantılı Vakıflarla Yapılan Protokoller Yanlış”
Balaban, siyasi bağlantılı vakıfların okullarda faaliyet göstermesinin çocuklar üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini dile getirdi. Atama bekleyen öğretmenler dururken eğitici vasfı olmayan kişilerin okullara alınmasının büyük bir hata olduğunu belirten Balaban, “ÇEDES kapsamında öğrencilerin ekonomik ve manevi olarak istismar edildiğine dair sosyal medyada yayılan iddialar, durumun ciddiyetini bir kez daha gözler önüne seriyor,” ifadelerini kullandı.
“Sendika Başkanının Açıklamalarını Kınıyoruz”
Mil-Diyanet Sen Başkanı’nın, tutuklanan müftü hakkında yaptığı “Bir müftümüz daha 6284 kurbanı oldu” açıklaması da tepki çekti. Balaban, “Dosya konusu suç, Türk Ceza Kanunu’nda en hassas suçlardan biridir. Somut deliller ışığında şüphelinin tutuklanmış olması gerçeğini göz ardı eden bu açıklama, 6284 sayılı yasaya düşmanca ve kötü niyetli bir yaklaşımı ortaya koymaktadır,” dedi.
“Davayı Takip Edeceğiz”
Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Av. Ayten Balaban, cinsel istismara uğrayan mağdur çocuğun yanında olacaklarını ve davayı yakından takip ederek, suçlunun en ağır cezayı alması için mücadele edeceklerini açıkladı. Balaban, “Çocuklarımızı korumak ve hassasiyetle düzenlenmiş projeler yapmak yerine, denetimsiz protokoller imzalanmasının zararları düşünülmelidir. Çocuklarımızın güvenliğini tehdit eden projelerden derhal vazgeçilmelidir,” ifadeleriyle açıklamasını sonlandırdı.
