“Adalet vicdanlarda başlar”
Baro Başkanı Günaydın, adaletin toplumun temel unsurlarından biri olduğuna dikkat çekerek, “Adalet gerçekten ekmek gibi, su gibi değerli ve hayatımızın olmazsa olmaz bir unsuru. Adaletin sağlanması vicdanlarda başlıyor. Özellikle son zamanlarda siyasetin hukuka alet edilmesi noktasında yaşadığımız sıkıntılar bizleri derinden yaralıyor. Dolayısıyla, adaletin gerçekten sağlandığı bir yıl olmasını temenni ediyorum” dedi.
İç Anadolu Bölge Başkanları olarak yaklaşık bir yıldır görevde olduklarını hatırlatan Günaydın, “Eskişehir’i yalnızca kendi kentinde değil, bölgesinde ve ulusal düzeyde de etkin kılmak istiyoruz. Zaten Eskişehir Barosu’nun da böyle bir geçmişi ve etkililiği vardır” ifadelerini kullandı.
11. Yargı Paketi’nden beklentiler
Baro Başkanı Günaydın, geçtiğimiz hafta İç Anadolu Bölge Başkanlarıyla birlikte Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’u ziyaret ettiklerini belirterek, “Avukatların mesleki anlamda yaşadığı sıkıntıları dile getirerek, yeni yargı paketinde yer almasını istediğimiz konuları gündeme getirdik ve taleplerimizi ilettik” dedi.
Genç avukatların ekonomik zorluklar yaşadığını vurgulayan Günaydın, “Eskişehir Barosu genç bir baro. Bu nedenle, CMK ve adli yardım ücretlerindeki sıkıntıları da dile getirdik” diye konuştu.
Kişisel verilerle ilgili düzenlemeler sevindirici
Günaydın, avukatların bilgiye erişimi konusundaki kısıtlamalara da değinerek şunları söyledi:
“En önemli konulardan biri, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nda avukatlara getirilen kısıtlamalardı. Savunma makamının temsilcileri olarak verilere ulaşmamız gerekir; çünkü savunmanın en önemli noktası veridir. Bu konuda, yeni yargı paketinde avukatlara yönelik engellerin kaldırılmasına dair düzenlemelerin yer aldığını gördük. Bu, bizim açımızdan sevindirici ve olumlu bir gelişme.”
Taslak düzenlemeye göre, avukatların bilgi ve belge taleplerinin reddedilmesi durumunda mutlaka özel bir gerekçe ve kanuni dayanak gösterilmesi gerekecek.
Yargıda hız ve dijitalleşme
Günaydın, yargı süreçlerinin hızlanmasının önemine dikkat çekerek, “Yargı süreçlerinde hız ve dijitalleşme başlığı altında e-duruşma uygulamasının kapsamının genişletildiğini görüyoruz. Artık ilk ön inceleme duruşmalarında da e-duruşma yapılabilecek. Geciken adalet, adalet değildir. Bu nedenle yargı süreçlerinin hızlandırılması önemli. Burada altını çizmek isterim: Gecikmelerin sorumlusu avukatlar değildir” dedi.
İstinaf ve Yargıtay’daki sürelerle ilgili yapılacak düzenlemelerin de faydalı olacağını dile getiren Günaydın, savunmanın güçlendirilmesi ve arabuluculukta taraf vekillerine ücret düzenlemesi yapılmasının olumlu adımlar olduğunu belirtti.
Yargıtay kararlarında yeni dönem
Yargıtay kararlarıyla ilgili değişiklikleri de değerlendiren Günaydın, “Artık yalnızca yetki veya görev yönünden bozma değil, esasa ilişkin bozma da yapılabilecek. Bu, önemli bir ilerleme. Ayrıca, belirsiz alacak davalarının kaldırılması ve kısmi davalarda zamanaşımının kesilmesine ilişkin düzenlemeler de hak arama özgürlüğü açısından olumlu gelişmelerdir” ifadelerini kullandı.
Ceza hukuku ve çocuk adalet sistemi
Yeni yargı paketinde ceza hukuku ve çocuk adalet sistemine dair düzenlemelere de değinen Günaydın, “Sanal bahis ve internet dolandırıcılığı gibi suçlara yönelik cezaların artırılması, toplum güvenliği açısından yerinde bir adımdır. Trafikte tehlikeli suçların cezalarının artırılması ve önleyici politikaların güçlendirilmesi de olumlu değerlendirilebilir” dedi.
Ancak çocuk adalet sisteminde onarıcı yaklaşımın korunması gerektiğini vurgulayan Günaydın, “Suça sürüklenen çocuklara yönelik yaşa göre indirim oranlarında bazı değişiklikler yapılması planlanıyor. Ancak bu sistemin disiplinler arası bir yaklaşımla, doğru dengelerle yürütülmesi gerekir” diye konuştu.
“Barolar mutlaka sürecin içinde olmalı”
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a taleplerini ilettiklerini belirten Günaydın, “Bu süreçlerde baroların, yani uygulayıcıların, mutlaka içinde yer alması gerekmektedir. Taleplerimizi Sayın Bakan not etti. Umarım bu öneriler mecliste de karşılık bulur ve adaletin daha şeffaf, daha hızlı, insan haklarına saygılı bir şekilde işlemesi için hayata geçirilir” dedi.
“Eskişehir’de adalet binası ihtiyacı var”
Cezaevleri konusuna da değinen Günaydın, “Cezaeviyle ilgili doğrudan bana ulaşan bir veri veya olumsuz bir durum yok. Ancak Türkiye genelinde cezaevi koşullarının iyileştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Eskişehir özelinde ise adalet binasıyla ilgili bir sorunumuz var” diye konuştu.
“İcra dairelerinin ve icra mahkemelerinin ayrılmasıyla mevcut adliyenin yanı sıra Çocuk Adalet Merkezi, sulh mahkemeleri ve icralar dağınık durumda. Vatandaşın da tek bir yerden işlemini halletmesi gerekirken, bu dağınıklık sıkıntı yaratıyor. Bu nedenle bir ek bina ihtiyacımız var” diyen Günaydın, 2026’da etüt-proje planının, 2027’de ise çalışmanın programa alınabileceğini ifade etti.
“Eskişehir’de avukat sayısı 2 bine yaklaştı”
Günaydın, Eskişehir’deki avukat sayısının 1956’ya ulaştığını belirterek, “Gerçekten Türkiye’de avukat sayısı 200 bine yaklaştı. Eskişehir’de bu sayı 2 bine yaklaştı. Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı da geçtiğimiz hafta yapıldı. Stajyer sayımız bu sınava bağlı olarak azaldı” dedi.
Sınavın devam etmesi gerektiğini vurgulayan Günaydın, “Bu sınavın da adil olması önemli. Baroların sürece dahil olması gerektiğini düşünüyorum. Avukat yetiştirme ve staj eğitimi programlarında bu sistem çok daha verimli sonuçlar doğuracaktır” ifadelerini kullandı.
Kızılinler Termal Bölgesi Projesi: “Şehrin ortak vizyonu”
Kızılinler Termal Bölgesi Projesi’ni Eskişehir’in gelişimi açısından önemli bir yatırım olarak değerlendiren Günaydın, “Bu projenin hem termal hem de havacılık açısından kamu yararına dayanan bir perspektifle yürütülmesi, Eskişehir adına çok önemli bir kazanım. Kızılinler Projesi’nin artık tüm şehrin projesi olduğunu düşünüyorum” dedi.
ERİAD’a teşekkür eden Günaydın, “Barolar olarak kentimizin ekonomik, çevresel, sosyal ve kültürel anlamda gelişmesine katkı sağlayacak her projeyi destekleriz. Hukukun öngördüğü usul ve esaslara sadakatle devam edilmesi gerektiğinin altını çiziyorum. Kişisel çıkarların hukuk devleti ilkesiyle bağdaşması mümkün değildir. Şehirler de adalet de vizyonla büyür. Vizyona değer katan tüm girişimlerin önünü engellemek yerine, hukukun çizdiği çerçevede destek vermek hepimizin ortak sorumluluğudur” ifadelerini kullandı.
