Bir programda konuşan Akdoğan, Eskişehir’de yaklaşık 27 yapı denetim firması bulunduğunu hatırlatarak, bu firmaların bir bölümünün denetim görevini sahada yerine getirdiğini ifade etti. Akdoğan, “O grupta bir sıkıntı olmadığını saha çalışmalarından dolayı biliyorum. Bizim teslim etmiş olduğumuz elektrik tesisatlarını ciddi bir şekilde kontrol ediyorlar” dedi.
Ancak yapı denetim firmalarının önemli bir kısmının görevlerini masa başında yürüttüğünü öne süren Akdoğan, elektrik tesisatlarına ilişkin dosyaların şantiyeye gidilmeden imzalandığını belirtti. Elektrik aboneliği sürecinde bu dosyaların OEDAŞ’a teslim edildiğini aktaran Akdoğan, “Bu yapı denetim firmaları inşaatların ya da yapılan dairelerin tek tek elektrik tesislerini kontrol ederek imzalaması lazım. Ancak Eskişehir’de bir bölüm yapı denetim firması bu işi oturduğu yerden yapıyor” ifadelerini kullandı.
Diğer denetim alanlarına ilişkin kesin bir yargıda bulunmadığını vurgulayan Akdoğan, beton, demir ve kalıp denetimleri hakkında yorum yapamayacağını, yalnızca kendi mesleki alanında gördüklerini aktardığını söyledi. Yapı denetim firmalarının görevlerini ciddiyetle yerine getirmesi gerektiğinin altını çizen Akdoğan, Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğuna dikkat çekti.
1999 depreminden sonra Eskişehir’de hazır beton kullanımına geçildiğini hatırlatan Akdoğan, bu durumun yapı kalitesini artırdığını ifade etti. İnşaatlarda demir kullanımının ciddi seviyelere ulaştığını belirten Akdoğan, projelerin ve statik hesapların mühendisler tarafından çizildiğini söyledi.
Projelerde bir sorun olmadığını düşündüğünü dile getiren Akdoğan, asıl meselenin uygulama ve denetim aşamasında ortaya çıktığını kaydetti. Akdoğan, “O projelerin uygulanma safhasında uygulayıcıların ve uygulayıcıları denetleyicilerin işlerini nasıl yaptığı önemli. Bunun Çevre Şehircilik Müdürlüğü tarafından denetlenmesi lazım” dedi.
Yapı denetim firmalarının bağlı olduğu kurumun Çevre Şehircilik Müdürlüğü olduğunu hatırlatan Akdoğan, müdürlüğün bu sürece daha fazla özen göstermesi gerektiğini vurguladı. Yapı denetiminin en üst seviyeye çıkarılması halinde hem Eskişehir’de hem de Türkiye genelinde deprem risklerinin azaltılabileceğini sözlerine ekledi.
