Eğitim-İş Eskişehir Şube Başkanı Fadime Arslan, Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü’nün 29 Ocak 2025 tarihli “İş Bırakma Eylemi” konulu yazısına tepki gösterdi. Söz konusu yazının, iş bırakma eylemine katılan kamu emekçilerine tebliğ edildiğini belirten Arslan, yazının içeriğinde sendikal haklarını kullanarak iş bırakanların yasal yükümlülüklerini yerine getirmediğinin ifade edildiğini ve öğrencilerin haklarının zarar gördüğünün öne sürüldüğünü söyledi. Arslan, bu yazının sendikalara ve kamu emekçilerine gözdağı verme amacı taşıdığını belirtti.
Sendikaların Ortak Mücadelesi
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu ve birçok kamu görevlileri konfederasyonunun bir araya gelerek, kamu emekçilerinin ekonomik ve özlük haklarındaki kayıplara karşı ortak bir eylemlilik süreci inşa ettiğini ifade eden Arslan, bu kapsamda 13 Ocak 2025 tarihinde iş bırakma eylemi kararı alındığını söyledi. Eğitim-İş sendikasının da bu çağrıya uyarak iş bırakma eylemini gerçekleştirdiğini belirtti.
Arslan, kamu emekçilerinin içinde bulunduğu ekonomik koşullara karşı yapılan bu eylemin ülke genelinde karşılık bulduğunu ve sendikaların üretimden gelen güçlerini kullanarak ortaya koyduğu bu sese kulak verilmesi gerektiğini ifade etti. Ancak yetkililerin bu talepleri değerlendirmek yerine, sendikal haklara yönelik baskı uyguladığını vurguladı.
“Bu Tebliğ Hukuksuzdur”
Arslan, kamu emekçilerine yönelik tebliğ edilen yazıların hukuksuz olduğunu, bunun bir mobbing niteliği taşıdığını ve Anayasa ile uluslararası sözleşmelerde güvence altına alınan sendikal faaliyet hakkının ihlali anlamına geldiğini söyledi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi ve Danıştay’ın geçmiş kararlarında iş bırakma eylemlerinin meşru ve yasal olduğunun vurgulandığını belirten Arslan, daha önce verilmiş disiplin cezalarına karşı açılan davalarda da bu durumun kesinleştiğini hatırlattı.
Ayrıca, Milli Eğitim Bakanlığı Hukuk Müşavirliği’nin 2012 yılında yayımladığı görüş yazısında da iş bırakma eylemlerine yönelik disiplin cezası verilmesinin hukuka aykırı olduğunun açıkça ifade edildiğini belirtti. Kamu emekçilerinin sendikal faaliyetleri nedeniyle mağdur edilmesinin, Türk Ceza Kanunu’nun 118. maddesi kapsamında “sendikal faaliyetin engellenmesi suçu” oluşturacağını vurguladı.
Arslan, kamu emekçilerinin sendikal haklarını büyük mücadelelerle kazandığını ve Eğitim-İş olarak bu hakları savunmaya devam edeceklerini ifade etti. İş bırakma eylemlerinin haklı, yasal ve meşru olduğunu belirten Arslan, sendikal haklara yönelik her türlü girişime karşı duracaklarını ve üretimden gelen güçlerini kullanmaktan çekinmeyeceklerini söyledi. Eğitim-İş’in mücadeleye kararlılıkla devam edeceğini vurgulayarak, “Korkma! İyi ki Eğitim-İş var.” sözünü yerde bırakmayacaklarını ifade etti.
