Ataç, diş hekimlerinin emekli aylıklarındaki sorunlara da dikkat çekerek 4A, 4B ve 4C statüleri arasındaki maaş uçurumunun giderilmesi ve maaşların birbirine yaklaştırılması gerektiğini ifade etti. 5510 sayılı kanunla yüzde 50’ye düşürülen emekli aylığı bağlama oranının yeniden yüzde 80’e çıkarılmasını talep eden Ataç, kamudan emekli olan diş hekimlerine ödenen ek ödemenin Bağ-Kur ve SGK emeklisi diş hekimlerine de verilmesi gerektiğini vurguladı. Bağ-Kur kapsamında prim ödeyen diş hekimlerinin primlerinin kamudaki primlerle eşdeğer hâle getirilmesi ve emekli aylıklarının adil bir seviyeye yükseltilmesi gerektiğini dile getirdi.
Yeni diş hekimliği fakültelerinin açılmasına da karşı çıkan Ataç, son yıllarda fakülte sayısındaki kontrolsüz artışın devam etmesi hâlinde 2030 sonrasında ciddi bir mesleki krizin kaçınılmaz olacağını söyledi. İnsan gücü planlaması yapılmadan yeni fakültelerin açılmaması gerektiğini belirten Ataç, eğitime başlamamış fakültelerin kapatılması, eğitim kadrosu ve fiziki koşulları yetersiz fakültelerin kapatılması ve mevcut fakültelerde kontenjanların azaltılması çağrısında bulundu. Aksi hâlde diş hekimi sayısının kısa sürede 100.000’i aşacağını ve 2030 yılında bir diş hekimine düşen nüfusun 650 kişiye kadar düşerek mesleki sürdürülebilirliği ve toplum sağlığını olumsuz etkileyeceğini ifade etti.
Harçlar Kanunu’nda yapılması öngörülen düzenlemeye de değinen Ataç, özel ağız ve diş sağlığı kuruluşlarına her yıl 20.000 ile 80.000 TL arasında harç getirilmesinin mesleği ciddi şekilde zora sokacağını söyledi. Bu düzenlemenin muayenehanelerden polikliniklere, merkezlerden hastanelere kadar tüm özel sağlık kurumlarını kapsadığını belirten Ataç, uygulamanın meslektaşlarının sürdürülebilirliğini tehdit ettiğini dile getirdi.
Ataç, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Bugün burada, mesleğimizin 117 yıllık bilimsel birikiminin verdiği güçle; toplumumuzun ağız ve diş sağlığını geliştirmek, meslektaşlarımızın haklarını savunmak ve ülkemizde daha adil, daha nitelikli bir ağız-diş sağlığı sistemi için taleplerimizi dile getirmek üzere Atamızın huzurundayız. Saygıyla, minnetle ve kararlılıkla…”
