Çelik, Dede Mahallesi’nde yapılan delege seçimleri sırasında Odunpazarı Kent Konseyi Başkanı İsmail Kumru ve Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un şoförü Deniz Kalkan’ın kendisine ve eşine saldırdığını öne sürdü. Olayın ardından basına açıklama yapan Çelik, yaşananları kamuoyu ile paylaştı.
“İnsanların iradesine müdahale ettiler”
Oy kullanmaya gittiği gün yaşananları anlatan Ali Haydar Çelik, “Eşimle birlikte oy kullanmaya gittiğimiz sırada oy sandığının çok yakınında İsmail Kumru ve Cenk Sungur vardı. O esnada mahallemizden bir vatandaş oy kullanmaya geldiğinde Kumru’nun ‘Kazım Başkan söyledi, oyunu maviye ver.’ dediğini duydum. Bunun üzerine, demokrasi gereği insanların özgür iradesine müdahale edilmemesi gerektiğini söyleyerek tepki gösterdim. Bu sırada Cenk Sungur’da yüksek sesle müdahale edince tartışma çıktı. Ardından Deniz Kalkan saldırı amaçlı üzerime gelmeye çalıştı. Birkaç kişi kendisini tutuyordu, salon içindeki görüntülerde bu da görülüyor” dedi.
“Eşim araya girdi, darp raporlarımız var”
Yaşanan arbede sırasında eşinin kendisini korumak için araya girdiğini belirten Çelik, “Eşime darbe olduğunu o sırada tam göremedim ama raporları mevcut. Devlet Hastanesi’nden alınmış resmi raporumuz var. Daha sonra İsmail Kumru kalabalığın arasından dolaşarak arkadan saldırmaya çalıştı. Ancak partililer engelledi. Olayın ardından eşim fenalaştı, ambulans çağırmayı düşündük ancak normale dönünce gerek kalmadı” ifadelerini kullandı.
“Sağlıklı bir seçim ortamı yoktu”
Seçim sürecinde usulsüzlükler yaşandığını öne süren Çelik, “Hazirun listesi resmi olarak kesinleşmişti, ancak ayrı pusulalar getirildi ve ‘Genel merkezden yeni geldi’ dediler. Mahalleyle ilgisi olmayan isimler vardı. Oy kullanan genç birine tanışmak için seslendim, Rahmi Çınar çocuğu hızla dışarı çıkardı. Böyle bir ortamda Belediye Başkanı, başkan yardımcıları, Kent Konseyi Başkanı ve belediye çalışanlarının müdahalesi, özgür ve eşit bir seçim yapılmasına engeldir” dedi.
“Saldırıyı sosyal medyada örtbas etmeye çalıştılar”
Çelik, olay sonrası sosyal medyada algı operasyonları yürütüldüğünü belirterek, “Saldırının olmadığı, bizim iftira attığımız iddia edildi. Disiplin kurulu başkanımızın karşı tarafın avukatı gibi davranması ve zafer işaretleriyle selfie paylaşması partilileri rencide ediyor. Biz bu partide kardeşiz; kime karşı zafer kazanıyorsunuz?” diye konuştu.
“Genel Merkez’e durumu ileteceğim”
Eşi Ayfer Çelik’in yıllarca partide kadın kolları başkanlığı yaptığını hatırlatan Ali Haydar Çelik, “Eşim büyük emekler verdi. O zaman belediyenin desteği yoktu, kendi imkanlarımızla hizmet ettik. Şimdi hem saldırıya uğrayıp hem de haklıymış gibi davranmak, kamera kayıtlarını yayınlayarak gerçeği çarpıtmak doğru değil. Kamera kayıtlarının olması, bize saldırı yapılmadığı anlamına gelmez. Doktor raporlarımız var. Eşimin sırtında ve kollarında darp izleri tespit edildi. Genel Merkez bu durumdan haberdar, önümüzdeki günlerde gelen görevlilere de tüm yaşananları objektif şekilde aktaracağım” dedi.
Çelik, son olarak Cumhuriyet Halk Partisi bilinciyle hareket etmeyenleri “demokrat olmaya” davet ederek, “Kendi partililerine saldıranlar bunu açıklamalı” ifadelerini kullandı.
