CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda kabul edilen ve zeytinlik alanların da madencilik faaliyetlerine açılmasını öngören yasa teklifine yönelik eleştirilerde bulundu. Süllü, teklifin yalnızca zeytinlikleri değil; tarım arazileri, su kaynakları, ormanlar, tarihi sit alanları ve yaşam alanlarını da tehdit ettiğini belirterek, düzenlemeyi doğaya ve geleceğe karşı bir tehdit olarak değerlendirdi. Süllü, yasa teklifinin savunmasında sıkça kullanılan “ağaç dikeriz” yaklaşımını eleştirerek, toprağın yalnızca ağaç kökünden ibaret olmadığını, bir ekosistemi barındırdığını ifade etti. Birleşmiş Milletler raporlarına atıfta bulunan Süllü, madenle tahrip edilen alanların geri kazanımının mümkün olmadığını belirtti.İklim Yasası’nın da şirketlerin kirletmeye devam etmesinin önünü açtığını öne süren Süllü, “İklim kriziyle mücadelede azaltım ve uyum önlemleri alınması gerekirken, bu tekliflerle şirketlerin bedel ödeyerek doğayı tahrip etmelerinin önü açılıyor” dedi. Süllü, altın gibi metalik madenlerin bulunduğu alanlara fidan dikilmesinin çözüm olmadığını vurguladı. Konuşmasında ABD eski Başkanı Donald Trump’ın “mine everywhere” (her yerde maden) söylemine gönderme yapan Süllü, Türkiye’deki madencilik politikalarının bu yaklaşım ile benzerlik gösterdiğini ifade etti. Süllü, Eskişehir’in Sivrihisar ilçesi Kaymaz Mahallesi’ndeki madencilik faaliyetlerinin tarımı ve sağlığı olumsuz etkilediğini dile getirerek, aynı şirketin Sakarya Vadisi’ne yöneldiğini ve bu durumun çevre açısından risk oluşturduğunu söyledi.
Süllü, ülke genelinde Kazdağları, Mazıdağı, Soma, Muğla, Amasra ve İliç gibi pek çok bölgede sürdürülen madencilik faaliyetlerinin ciddi çevresel tahribata yol açtığını belirtti. Yasa teklifinin kabul edilmesi hâlinde bu tarz faaliyetlerin artabileceğini ifade ederek, teklifin geri çekilmesi çağrısında bulundu. Konuşmasının sonunda sanatçı Derya Cesur’un dizelerine yer veren Süllü, iktidar milletvekillerine vicdan çağrısında bulundu.