TBMM Genel Kurulu’nda söz alan CHP Eskişehir Milletvekili Arslan, emekli, işçi, esnaf ve çiftçi başta olmak üzere toplumun geniş kesimlerinin geçim mücadelesi verdiğini hatırlatarak, 2025 yılı için belirlenen ekonomik hedeflerin halkın zararına olduğunu vurguladı.
“Gelirlerin %50’si halkın cebinden alınıyor”
Konuşmasında hükümetin enflasyon hedefi ile Merkez Bankası’nın beklentisi arasındaki çelişkiye dikkat çeken Arslan, “2025 yılı için enflasyonu yüzde 17 hedefliyorsunuz, ücret zamlarını da bu hedefe göre yapıyorsunuz. Ancak Merkez Bankası beklentisi bu yıl için yüzde 30. Bu fark halkın cebinden gelirlerinin en az yüzde 50’sinin alınması demektir” dedi.
“4 milyon emekliyi sadakaya muhtaç hale getirdiniz”
En düşük emekli maaşlarının açlık sınırının altında kaldığını belirten Arslan, milyonlarca emeklinin kök maaşını dahi bilmediğini, hükümetin “hazine yardımı” adı altında vatandaşları sosyal yardımlara mahkûm ettiğini söyledi. “4 milyon emekliyi sadakaya muhtaç hale getirdiniz” diyen Arslan, bu yaklaşımın sosyal devlet anlayışıyla bağdaşmadığını ifade etti.
“Bütçeye yük dediğiniz emekli mi, yoksa 50 milyar dolarlık faiz mi?”
İktidarın emekliye verilmesi planlanan 2.400 TL’lik desteği “yük” olarak gördüğünü ifade eden Arslan, sadece 2025 yılı bütçesinde faize ayrılan kaynağın 50 milyar dolar olduğunu belirtti. “Bu ülkenin yükü emekliler değil, sizsiniz! Bu adaletsiz düzendir” diyen Arslan, bütçenin halktan yana değil, rant ve faiz odaklı bir şekilde şekillendirildiğini savundu.
“CHP’nin önergesi yine reddedildi”
CHP Grubu olarak emekliler için verdikleri önergenin yine AK Parti ve MHP oylarıyla reddedildiğini aktaran Arslan, önergenin içeriğine dair bilgi vererek, “En düşük emekli maaşının 30 bin TL’ye çıkarılmasını, memur emeklilerine 16 bin TL seyyanen telafi ödemesi yapılmasını ve sendikal hakların tanınmasını istedik. Fakat bu önergemiz de iktidar bloğu tarafından kabul edilmedi” dedi.
“Sadaka değil, hakkımızı istiyoruz!”
Arslan, konuşmasının sonunda mücadele çağrısı yaparak, “Bu sadece emeklinin değil; çiftçinin, işçinin, geçinemeyen milyonların mücadelesidir. Biz sadaka değil, hakkımızı istiyoruz. Bu düzen değişmeden adalet gelmez!” sözleriyle Genel Kurul’daki konuşmasını tamamladı.