CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz, “Biz buraya yalnızca bir basın açıklaması yapmak için değil; insanlık onurunu, emeği ve alın terini savunmak, emeklilerin çığlığına ses olmak için geldik. Bugün burada, bu ülkenin sanayisinde, tarlasında, fabrikasında yıllar boyunca alın teri dökmüş, memleketi omzunda taşımış insanların ne hale düşürüldüğünü haykırıyoruz” dedi.
Emeklilerin bir ömür çalışarak hak ettikleri dinlenme döneminde sefalete mahkûm edildiğini dile getiren Yalaz, “Emekli olmak bir insanın hayatının sonbaharıdır, dinlenme zamanıdır. Ama bugün emekliler geçim sıkıntısı içinde, torununa harçlık veremeden, pazar çantasını boş götürerek yaşamak zorunda kalıyor. Bu kabul edilemez. Devletin büyüklüğü, yıllarca onu ayakta tutanlara gösterdiği saygıyla ölçülür” ifadelerini kullandı.
CHP İl Başkanı, maaşlardaki adaletsizliğe ve sosyal güvencelerin yetersizliğine de dikkat çekerek şu talepleri sıraladı:
“En düşük emekli maaşı, en az asgari ücret seviyesine çıkarılmalıdır. Bayram ikramiyeleri yılda iki kez değil, dört kez ve asgari ücret düzeyinde verilmelidir. Bugün emekliler sadaka değil, hak ettikleri yaşam koşullarını talep ediyor. Yıllarca çalışarak katkı sunan bu insanlar artık huzurlu ve onurlu bir yaşam istiyor.”
Yalaz ayrıca, iktidarın emeklilere karşı ilgisizliğinin 31 Mart yerel seçimlerinde net bir şekilde karşılık bulduğunu ifade ederek, “Eğer bu talepler duymazdan gelinirse, emekliler sandığı yine önlerine getirir ve gereken yanıtı verir. Emeklilere rağmen bir ülke yönetilemez” diye konuştu.
Konuşmasında dış politikaya da değinen Yalaz, hükümetin İsrail’in saldırgan politikalarına karşı pasif kaldığını öne sürerek, “İktidar sadece içeride değil, dış politikada da sınıfta kalmıştır. Ortadoğu’da yaşanan her gelişme bizi doğrudan etkiliyor. AKP iktidarı, Suriye’deki otoriteyi boşaltarak İsrail’in işgal politikalarına zemin hazırlamıştır. Komşularla barış politikası terk edilmiş, bölgesel çatışmalara açık hale gelinmiştir. Bu durum Türkiye’yi daha büyük risklerin eşiğine sürüklüyor” dedi.
Yalaz, konuşmasının sonunda Tüm Emekliler Sendikası’nın mücadelesini yalnızca emekliler için değil, aynı zamanda daha demokratik, adaletli ve insanca bir Türkiye için de çok kıymetli bulduklarını belirterek, “Bu kararlı duruş, toplumsal muhalefetin birleşik gücünün bir parçası olarak çok değerlidir. Hep birlikte, emeğin değer gördüğü güzel günleri hep birlikte getireceğiz” ifadelerini kullandı.
Sol Parti Eskişehir İl Başkanı Hüseyin Öztürk ise açıklamasının başında eylemin yalnızca emeklilere dönük değil, aynı zamanda işçi sınıfının sendikal ve sosyal haklarına yapılan saldırılara karşı ortak bir duruş olduğunu vurgulayarak, “Bugün burada yapılan eylem, işçi sınıfının direnişidir. Bu bir kazanımdır. Emeklilere yönelik saldırılar, emeğe ve sendikal mücadeleye yönelik genel bir tasfiye planının parçasıdır. Emekliyi yok sayan anlayış, emekçiyi de yok sayıyor” ifadelerini kullandı.
İktidarın emeklileri “yük” olarak gördüğünü belirten Öztürk, hükümetin açıkladığı ekonomik verilerin gerçeği yansıtmadığını söyledi:
“Bugün iktidar sahte büyüme rakamlarıyla övünürken, emeklilere kök maaş gibi hileli uygulamalarla sefalet dayatılıyor. Verdikleriyle övünüp, gerçekte elimizden alıyorlar. Eğer ellerinden gelse, emekliliği de ortadan kaldıracaklar. Açlık sınırı 34 bin lirayı aşmış, en düşük emekli maaşı 14 bin lirada kalmış. Bu bir sosyal cinayettir.”
Çözümün örgütlü mücadeleden geçtiğini vurgulayan Öztürk, tarihsel referanslara da yer vererek şöyle konuştu:
“Bu düzen değişmeden, bu çürüme sona ermeden hiçbir gerçek çözüm olmayacak. Hepimizin tek bir çaresi var: Bu iktidara karşı birleşik mücadele örmek ve yeni Haziranlar yaratmak zorundayız. 15-16 Haziran’lar, 17-18 Haziranlar nasıl ki işçi sınıfının tarihine altın harflerle yazıldıysa, bugünün emeklileri de aynı kararlılığı göstermelidir. Bu halk düşmanı iktidardan kurtulmanın yolu dayanışmadan, mücadeleden geçiyor.”
Sol Parti İl Başkanı, konuşmasının sonunda, emeklilerin sadece maddi değil, toplumsal ve siyasal olarak da dışlandığını belirterek, “Bu mücadele yalnızca maaş meselesi değil, onur mücadelesidir. Bizler, emeğiyle yaşayanların birleşik cephesini büyütmeye devam edeceğiz. Bu ülkenin gerçek sahipleri, halkın ta kendisidir. Bu düzen değişecek, emekliler hak ettikleri onurlu yaşamı mutlaka kazanacaktır” diyerek sözlerini tamamladı.
