Eskişehir Haber Eskişehir Gündem Atilay Dalgıç: “Faaliyet raporu hesap verme sorumluluğunun gereğidir”

Atilay Dalgıç: “Faaliyet raporu hesap verme sorumluluğunun gereğidir”

Tepebaşı Belediyesi’nin 2024 yılı faaliyet raporuna ilişkin konuşan CHP Grup Başkanvekili Atilay Dalgıç, hazırlanan raporun hem yasal hem yönetimsel açıdan uyumlu olduğunu belirtti.

Haberleri

Tepebaşı Belediyesi nisan ayı meclis toplantısında 2024 yılı faaliyet raporu görüşüldü. Cumhuriyet Halk Partisi grubu adına konuşan Grup Başkanvekili Atilay Dalgıç şu ifadeleri kullandı: 

“2024 yılı faaliyet raporu üzerine Cumhuriyet Halk Partisi grubu adına söz almış bulunmaktayım. 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 56. maddesi ile 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 41. maddesinin 4. fıkrası uyarınca; stratejik plan ve performans programına göre yürütülen faaliyetleri, belirlenmiş performans ölçütlerine göre hedef ve gerçekleşme durumunu, sapmaların nedenlerini ve belediye borçlarının durumunu açıklayan faaliyet raporunun hazırlanması hükme bağlanmıştır.
Bilindiği gibi; önce stratejik plan ve performans hedefleri belirlenmekte, ardından bu hedeflere ulaşmak için yapılacak faaliyetlerin hangi bütçe ile ilişkilendirileceği planlanmakta, her yıl nisan ayında da belirlenen hedeflerin ne kadarının gerçekleştiği, bu hedeflere ulaşmak için ne kadar bütçe harcandığı ve yapılan faaliyetlerin neler olduğu bir faaliyet raporu ile meclise sunulmaktadır.
Faaliyet raporu, kamu idarelerinde hesap verme sorumluluğunun bir gereğidir.
2024 yılı faaliyet raporu, hazırlanışı ve sunuluşu açısından gerek yasal gerekse yönetimsel hükümlerle uyumludur. Bu vesileyle başta Sayın Başkanımız Ahmet Atatürk olmak üzere, raporun hazırlanmasına katkı sunan herkese kurumumuz adına teşekkür ederim.
Faaliyet raporunun 413. sayfasındaki müdürlüklerin performans değerlendirme tablosu, tüm faaliyetlerin özetini ortaya koymaktadır. Tabloda görüldüğü gibi, belirlenen 147 performans hedefi itibarıyla genel başarı oranı yüzde 93,8’dir. Bu oran, 2024 yılı faaliyetlerinin neredeyse tamamının başarıyla gerçekleştirildiğini, hedeflerden sapmanın ise sadece yüzde 6,2 gibi düşük bir seviyede kaldığını göstermektedir.
Sapma gerekçeleri rapor içinde açıklanmış olup, en büyük etkenin 2024/7 sayılı Cumhurbaşkanlığı Tasarruf Genelgesi olduğu anlaşılmaktadır. Örneğin, Muhtarlık İşleri ve Fen İşleri müdürlüklerinin bazı faaliyetleri, genelge nedeniyle gerçekleştirilememiştir. Bu durum ilgili müdürlüklerin performansını olumsuz etkilemiştir.
Mali yapının gidişatını gösteren en önemli gösterge, öz kaynaklardaki değişimdir. Öz kaynaktaki artış, mali bünyenin güçlendiğini gösterir. 2024 yılı bilanço ve finansal tablolara göre, dönem faaliyet sonucu 7.213.172 TL fazla vermiş; böylece belediyemizin öz kaynakları, dolayısıyla mali yapısı bir önceki yıla göre güçlenmiştir.
Bu olumlu sonucun temel sebeplerinden biri, kaynakların daha etkili ve tasarruflu kullanılmasıdır. Örneğin, 5393 sayılı Kanun’un 48. maddesi gereğince, personel harcamaları en fazla %30 olabilecekken, bu oran belediyemizde yüzde 23 olarak gerçekleşmiştir. Bu durum, personel istihdamında siyasi ya da popülist bir yaklaşım sergilenmediğinin de göstergesidir.
2023 yılında yüzde 67,90 olan gelir-gider karşılama oranı, 2024 yılında yüzde 80,45’e yükselmiştir. Bu da hem gelirlerin artırıldığını hem de kaynakların verimli kullanıldığını göstermektedir. 1981 tarihli, çağın gerisinde kalmış Belediye Gelirleri Kanunu’nun varlığına rağmen, öz gelirler artırılmaya çalışılmaktadır. Örneğin, hep birlikte onayladığımız çevre temizlik vergisi benzeri kalemlerle bu çabanın örneklerini görmekteyiz.
Tahmini bütçede 200 milyon TL borçlanma öngörülmüşken, fiili borçlanma 50 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Bu da belediyemizin hizmetlerini büyük oranda iç kaynaklarla yürüttüğünü göstermektedir. Uzun vadeli borçlarda da bir önceki yıla göre yüzde 21 oranında azalma meydana gelmiştir.
Sadece rakamlarla değil, hizmetlerin içeriğiyle de değerlendirme yapmak gerekir. 417 sayfalık faaliyet raporu incelendiğinde, Tepebaşı Belediyesi’nin sosyal belediyecilik anlayışıyla yaşlılara, hastalara, kadınlara, çocuklara, doğaya ve hayvanlara yönelik hizmetlerini aynı hassasiyetle sürdürdüğü görülmektedir.
Kurumsal sınıflandırma tablosuna göre, Temizlik İşleri Müdürlüğü 312.156.000 TL ile en yüksek harcama yapan müdürlük olurken, Fen İşleri Müdürlüğü 278.108.000 TL ile ikinci sıradadır. Bu tablo, tasarruf genelgesinin özellikle Fen İşleri Müdürlüğü’nü olumsuz etkilediğini göstermektedir.
Toplam 2 milyar 124 milyon TL’lik harcamanın 1 milyar 641 milyonu mal ve hizmet alımlarına yönelmiş, bu oran yüzde 77,29’a ulaşmıştır (bir önceki yıl bu oran yüzde 70’ti). Hizmet alımıyla çalıştırılan kişi sayısında 54 kişi azalma olmasına rağmen, maliyetlerin artmasının sebebi ülkedeki ekonomik koşullar, hayat pahalılığı ve yüksek enflasyondur.
Tepebaşı Belediyesi’nin borçlanma durumu, 5393 sayılı Kanun’un 68. maddesindeki yasal sınırların oldukça altındadır. Zaman zaman maksatlı yapılan spekülasyonlar, gerçeği yansıtmamaktadır.
Yine belirtmek gerekir ki, faaliyet raporunu sadece kar/zarar ekseninde değerlendirmek yanlış olur. Önemli olan, kullanılan kaynaklarla elde edilen toplumsal faydadır.
Raporda İklim Değişikliği Müdürlüğü 45 sayfa, Çevre Koruma Müdürlüğü 24 sayfa, Sağlık İşleri Müdürlüğü 38 sayfa, Kültür İşleri Müdürlüğü ise 7 sayfa ile yer almaktadır. Bu durum belediyemizin çevreye, sağlığa ve kültür-sanat faaliyetlerine verdiği önemin açık göstergesidir.
Çocuklar için 38 alanda yapılan 15.236 eğitim faaliyeti, Eko-Okullar programı çerçevesinde 43 okulda çevre eğitimi, Yeryüzü Ekoloji Okulu’nda 37.504 kişiyle yapılan atölye çalışmaları, belediyemizin sadece yerel değil, küresel iyiliğe katkı sunma anlayışını ortaya koymaktadır.
Bir yanda Altınoluk ve Atalan'daki doğa tahribatına yol açacak altın madenlerine karşı verilen mücadele, diğer yanda Tepebaşı Belediyesi’nin çevreyi koruma gayretleri önemlidir. TEP sürecinin durdurulmuş olması da sevindiricidir.
Sosyal belediyecilik anlayışıyla sürdürülen huzurevi, evde bakım hizmetleri, kreşler, aşevleri, öğrenci yemek destekleri gibi hizmetlerin de başarılı bir şekilde yürütüldüğü raporda yer almaktadır.
Raporun "Zayıf Yönler ve Tehditler" bölümünde de ifade edildiği gibi, pek çok sorun merkezi idare kaynaklıdır. Taşeron sistemindeki adaletsizlikler, eşit işe eşit ücret ilkesini zedelemekte, anayasa ve uluslararası sözleşmelere aykırılık teşkil etmektedir. Bu durumun yasal düzenlemeyle düzeltilmesi gerekmektedir.
Ayrıca merkezi hükümetin muhalefet partilerine mensup belediyelere karşı ayrımcı tutumu, hizmetlerin önünde önemli bir engel oluşturmaktadır. Merkezi gelirlerden yapılan kesintiler bunun en açık örneğidir.
Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik kriz, yüksek enflasyon ve yoksullaşma sebebiyle vatandaşlar vergi ödemekte zorlanmakta, bu da belediye gelirlerini olumsuz etkilemektedir. Tahsilat oranı en düşük gelir kalemi, yüzde 72,44 ile vergi gelirleridir. Bu sebeple tahakkuk eden ve tahsil edilemeyen alacaklar 200 milyon TL’yi aşmıştır.
Merkezi idare, mevzuatı sık sık değiştirerek belediyelerin planlamasını zorlaştırmaktadır. Tasarruf genelgesi gerekçe gösterilerek hizmet binası yapımı, araç alımı ve kreş açılması gibi temel hizmetlerin engellenmesi, belediyeciliği işlevsizleştirmektedir.
Organize sanayi bölgelerinin yer seçimi, ruhsat süreçleri gibi konularda yerel yönetimlerin yok sayılması, şehircilik ilkelerine aykırıdır. Oysa bu yetkiler, yerel yönetimlerde olmalıdır.
Vatandaşın refahını, çevre ve tüm canlıların hakkını gözeten, dezavantajlı grupları destekleyen, kültür ve doğayı koruyan, hedeflerini gerçekçi belirleyip kaynaklarını verimli kullanan bir belediyecilik anlayışının yansıması olan bu faaliyet raporuna, Cumhuriyet Halk Partisi grubu olarak evet oyu vereceğimizi beyan ederiz.
Raporun hazırlanmasında emeği geçen başta Sayın Başkanımız Ahmet Atatürk olmak üzere, tüm meclis üyelerimize, başkan yardımcılarımıza, müdürlerimize ve çalışanlarımıza grubumuz adına teşekkür eder, saygılarımı sunarım.”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *