Daha önce İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı hakkında yürütülen bir soruşturma kapsamında hukuki değerlendirme yaptığını hatırlatan Dönmez, bu kez yalnızca iki yasa hatırlatmasında bulunmak istediğini belirterek şunları söyledi: “4483 sayılı Kamu Görevlilerinin Yargılanma Usulü Hakkında bir kanun var. Orada memurların ya da kamu görevlilerinin, bizler de dahil, meclis üyeleri ve belediye başkanları da dahil olmak üzere, görevleri sebebiyle işlediği suçlar yönüyle belli edilen merciler tarafından verilecek soruşturma izinleri üzerine adli makamlarca soruşturmalar yapılır. Örnek vermek gerekirse, bir kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, görevi kötüye kullanması ya da ihmali…”
İkinci olarak 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele Kanunu’na dikkat çeken Dönmez, “Orada da der ki; rüşvet, zimmet, irtikap, ihaleye fesat karıştırma iddiaları gündeme geldiğinde bu konuda savcılarımız resen soruşturma yapabilirler” ifadelerini kullandı.
CHP’li belediyeler hakkında son dönemde artan yargı süreçlerine de değinen Dönmez, “Şu anda mevcut CHP’li belediyeler üzerinden gündeme getirildiğini benim iddia ettiğim, kaldı ki devletin resmi birimlerinde görev sebebiyle işlenen suçlara ilişkin İçişleri Bakanlığı’nın verilerine bakıldığında, AK Partili belediyelerin CHP’li belediyeler nazarında daha üst sıralarda yer aldığını, daha fazla soruşturma iznine tabi tutulduğunu görmek için alim olmaya da gerek yok” dedi.
FETÖ ile ilgili yürütülen soruşturmalarda izin sürecine gerek duyulmadığını vurgulayan Dönmez, “Ben bilemem yani o ayrıntılarına vakıf değilim ama FETÖ’yle alakalı hiçbir savcı kimseden soruşturma izni almaz. Kaldı ki internet sitelerinde bu bilginin AK Partili belediye başkanlarıyla alakalı yer de veririz. 12 yıl, 3 yıl, 4 ay değişik suçlamalardan dolayı mahkûm olan belediye başkanları da var. Yani kimse sorumsuz değil. Herkes yargılama makamları huzuruna çıkmaktan da imtina etmemeli” ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in açıklamalarına da göndermede bulunan Dönmez, “Sayın Genel Başkanınız Özgür Özel beyefendinin beyanlarını hatırlatmama gerek yok. Televizyonların huzurunda maalesef ki durum iç açıcı değil. Ben hani tasvirde de bulunmak istemem, Allah kimseyi de bu hale düşürmesin. Deliliyle, ispatıyla ortada ama savcı, hâkim gibi biz de hüküm vermiş olmayalım” dedi.
Yargı mekanizmasının sağlıklı bir şekilde işlediğini savunan Dönmez, “Yargı makamları gayet sağlıklı bir şekilde, avukatlarımız soruşturmaya zaten vakıflar. Müdahalelerini, savunmalarını yaparlar. Savunma hakkı bizim hukukumuzda da kutsal bir haktır. Dolayısıyla hâkim, savcıları zan altında bırakmaya devam etme hakkımız yok. Bırakalım mekanizma kendi içinde işlesin. İtirazları var; yargılama hükümle bittikten sonra istinafı var, Yargıtay’ı var, Anayasa Mahkemesi var, olmadı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi var” diye konuştu.
Dönmez, kamuoyunun da doğru bilgilendirilmesi gerektiğini belirterek sözlerini şöyle tamamladı:
“Bakın, vatandaşı da doğru bilgilendirelim. Süreci beklemek hepimize yakışan bir harekettir. Sağa sola çekmenin kimseye bir faydası yok. Vatandaşımız da bunu bilsin.”