Eskişehir’de 29 Ekim Kadınları Derneği üyeleri, Cumhuriyetin ilanının 102. yıl dönümünde Hamamyolu’nda bir bankanın önünden bando ekibi eşliğinde yürüyüşe başladı. Vatandaşların da destek verdiği yürüyüş Valilik Meydanı’nda sona erdi. Atatürk Anıtı önünde çelenk sunumunun ardından Dernek Şube Başkanı Sibel Erenoğlu, basın açıklamasını okudu.
Açıklamada, Cumhuriyetin sadece özgürlük ve bağımsızlık değil, kadınlar için de hayati kazanımlar getirdiği vurgulandı. Cumhuriyet Bayramının aynı zamanda derneğin kuruluş yıl dönümü olduğuna dikkat çekilerek, bu yıl Sivas’ta yapılan buluşmada Cumhuriyet’in kazanımları ile kadınların mücadele sürecine ışık tutulduğu ifade edildi.
Kadın haklarının tehdit altında olduğuna işaret eden Erenoğlu, Anayasa ve yasalar üzerinde yapılmak istendiğini belirttiği değişikliklerin, yıllar içinde verilen mücadeleyle elde edilen eşitlik ilkelerini zayıflattığını söyledi. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkış ve yeni yargı paketlerinin kadınlar açısından geriye gidiş anlamına geldiğini belirten Erenoğlu, “Özel yaşamlarımız tehdit ediliyor, insanlık onurunun savunulması için mücadelemiz sürecek” dedi.
Her gün en az dört kadının öldürüldüğü Türkiye’de yaşam hakkının korunmasının devletin öncelikli görevi olması gerektiği belirtilen açıklamada, sığınak ve cinsel şiddet kriz merkezi sayılarının artırılması, şiddet mağdurlarının korunması ve kamu görevlilerinin sorumluluklarını yerine getirmeleri gerektiği vurgulandı.
Çocukların da şiddetin mağduru olduğuna dikkat çekilerek, istismarı önlemeye yönelik yasal düzenlemelerde çocuğun üstün yararının gözetilmesi gerektiği ifade edildi. TCK 103’e yönelik hazırlıkların istismarcılara af niteliği taşıdığı belirtilerek karşı çıkıldı. Ensest vakalarının görmezden gelinmesine tepki gösterildi ve bu alanda insan onurunu esas alan düzenlemeler yapılması istendi.
Cinsel yönelim nedeniyle şiddete maruz kalan bireylerin de yasa önünde eşit yurttaş olduğu vurgulanan açıklamada, nefret suçlarının önlenmesi gerektiği kaydedildi.
Toplumsal cinsiyet eşitliğini hedefleyen eğitim politikalarının önemine dikkat çekildi. Son yıllarda kadınların haklarının gerici anlayışla törpülenmeye çalışıldığı ifade edilerek, kadınların iş yaşamından koparılmasına yol açan uygulamalara karşı çıkıldı.
Aile arabuluculuğu, imam nikahını destekleyen bir düzenleme olarak değerlendirilerek şeri hukukun iç hukuka dahil edilmesi tehlikesi barındırdığı belirtildi. Boşanmış kadınlara yönelik nafaka tartışmalarının da kadının ekonomik yaşamını zorlaştırdığı ifade edildi.
Kadınların kayıt dışı istihdam oranının yüksek olduğu Türkiye’de eşit işe eşit ücret politikalarının geliştirilmesi gerektiği vurgulandı. Gerçek bir kadın bakanlığı kurulması talep edilerek, tüm bakanlıkların ve yerel yönetimlerin bütçelerinde kadın odaklı planlama yapılması gerektiği dile getirildi.
Karar alma mekanizmalarında kadınların eşit şekilde yer almasının demokrasinin bir gereği olduğunun altı çizilen açıklamada, yüzde 50 temsil hedefinin yasal güvenceye kavuşturulması istendi.
Siyasi, sosyal ve kültürel alanda kadınların özgürlüklerinin hedef alınmasının otoriterleşmenin göstergesi olduğu ileri sürüldü. Laikliğin kadın özgürlüğünün teminatı olduğuna dikkat çekilerek, Cumhuriyet kazanımlarını savunmak için tüm yurttaşlar dayanışmaya davet edildi.
29 Ekim Kadınları Derneği Eskişehir Şubesi, kadınların eşit yurttaşlık hakları ve insan onurunun korunması için mücadeleyi sürdüreceklerini belirterek açıklamasını sonlandırdı.
