Eskişehir’de bu yıl 17’ncisi gerçekleştirilen uluslararası sempozyumun açılışında konuşan Prof. Dr. Bilgihan Uzuner, etkinliğin uzun yıllar süren bir emeğin sonucu olduğunu ifade ederek, sanatın süreklilik ve devamlılığının önemine dikkat çekti. Prof. Dr. Uzuner, sempozyuma katkı sunan teknoloji sağlayıcılarına, sponsor kurumlara ve yöneticilere teşekkür ederek, “Bu buluşma yalnızca bir etkinlik değil, Eskişehir için kültürel bir mirastır. Organizasyon kolay değil ama sanat alanında önemli bir iş yaptığımızın bilincindeyiz” dedi. Bugüne kadar 173 ton çamurun işlendiğini ve 250’den fazla eserin üretildiğini söyleyen Uzuner, belediyenin koleksiyonunda 300-400 civarında eser bulunduğunu, Cumhuriyet’in 100. yılına özel yapılan büyük anıtın ise bu çalışmaların en önemli simgelerinden biri olduğunu vurguladı.

Toprakla yapılan işlerin kolektif bir çaba sonucu ortaya çıktığını belirten Uzuner, “5-6 metre boyutlara ulaşan eserlerden seramik anıtlara kadar geniş bir yelpazede üretimler gerçekleşti. Eskişehir’in toprakla olan bağı bu sempozyuma da yansıdı. Yüz yıl önce kentin sanayileşmesinde kilit rol oynayan toprak, bugün sanatla yeniden hayat buluyor” diye konuştu. Sempozyumun aynı zamanda öğrenciler için bir okul niteliğinde olduğunu dile getiren Uzuner, gençlerin deneyimli sanatçılarla üretim yaparak mesleki gelişimlerine katkı sağladığını kaydetti. Deneyimli sanatçı Yusuf Yasınkaya ve ustaların rehberliğinde öğrencilerin farklı bir deneyim alanına kavuştuğunu söyledi. Çalışmaların yorucu ve maliyetli olduğunu ancak ortaya çıkan sonucun büyük bir kazanım olduğunu belirten Uzuner, “Bu etkinlik yalnızca Eskişehir için değil, Türkiye için de önemli bir kültürel miras bırakıyor. Sanatın özgürce ifade edilmesi ve desteklenmesi çok değerli. Emeği geçen tüm sanatçılara, sponsorlarımıza, kurum ve kişilere teşekkür ediyorum. Bu sempozyum, sanatın ve dayanışmanın gücüyle büyümeye devam edecek” ifadelerini kullandı.