TES İş Sendikası Eskişehir Şubesi’ne bağlı işçiler; hayat pahalılığı, Hayat pahalılığı, Adaletsiz vergi sistemi, Kamu işyerlerinde ücret dengesizliği, İşsizlik, Güvencesiz çalıştırma ve Kayıtdışı ve mülteci istihdamı gibi sorunlar nedeniyle DSİ 3. Bölge Müdürlüğü önünde saat 08.00-09.00 arasında oturma eylemlerini gerçekleştirdi.
İşçiler eylem sırasında; “aş ekmek yoksa, barış da yok”, “servis hakkımız söke söke alırız”, “az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi”, “cebimize uzanan eller kırılsın”, “şalter inecek reklam bitecek” sloganları attı.
Basın açıklamasını gerçekleştiren TES İş Eskişehir Şube Başkanı Haluk Doğan, “Başta işçiler olmak üzere, toplumun büyük bir bölümünün yaşama şartlarını ağırlaştırmaktadır. Yani mutlu bir azınlık dışında halkımız geçim sıkıntısıyla mücadele etmektedir. Sürekli sabırlı olmamız istendi ama bıçak kemiğe dayandı. Ekonomik krizin bedelini işçiler olarak biz ödemeyeceğiz” dedi.
Artan masraflar ve gelen zamlara dikkat çeken Doğan, “Kişi başına düşen gelir artıyor ama işçinin ve emeklisinin geliri değil sefaleti artıyor. Ülkemizde gelir adaleti hızla bozuldu. İşçilerin milli gelirden aldığı pay azalırken işverenlerin payı her geçen gün artmaktadır. Buradan tekrar söylüyoruz: Asgari ücretin açlık sınırının altında olduğu, en düşük emekli maaşının asgari ücretten de düşük olduğu bir toplumda huzuru tesis etmek mümkün değildir” diye konuştu.
Yüksek enflasyona vurgu yaparak sözlerini sürdüren Doğan, şöyle devam etti:
“Geçmiş yıllarda da ekonomik krizler yaşandı. Geçim şartları ağırlaştı. Ancak bu dönemde olduğu kadar yoksulluk görülmedi, işçiler mağdur olmadı. Enflasyon kadar ücret zammı yoksulluğun sürmesidir. Kaldı ki açıklanan enflasyon yaşadığımızı gerçeğin çok uzağındadır. Bizi yansıtmıyor. Açıklanan resmi enflasyona göre belirlenen ücret zammı bizi daha da yoksullaştırıyor. Gerçek enflasyon oranları açıklanmazsa bu kayıp daha da artacaktır. Enflasyonun bir an önce gerçek seviyesinde açıklanması için gerekli adımlar atılmalıdır. İşçiler enflasyonun sebebi değildir. Enflasyonu düşürmek için fedakârlığı kazancını ve servetini artıranlar yapmalıdır.
Gelir adaletinin sağlanması, toplu iş sözleşmelerinde yaşanan sıkıntıların ortadan kaldırılması, sosyal güvenlik sistemindeki sorunların çözülmesi gerektiğinin de altını çizen Doğan, “Türkiye ucuz işgücü ülkesi olmayacaktır. Rekabet düşük işçi maliyet sağlanmamalıdır. Zorlu çalışma şartlarını biz yaşıyoruz, geçim sıkıntısını biz çekiyoruz. Bozulan ekonominin bedelini biz ödemeyeceğiz” şeklinde konuştu.