Okulların açılmasıyla birlikte okul çağındaki çocukların beslenmesinin önemine dikkat çeken Çocuk Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Duygu İskender Mazman, ailelere dengeli beslenme konusunda uyarılarda bulundu. Dr. Mazman, Eskişehir Durum Haber Ajansı muhabiri Suat Kaçar’a yaptığı açıklamada, az ya da kötü beslenmenin yanı sıra yanlış beslenme alışkanlıklarının da çocuk sağlığı üzerinde ciddi riskler taşıdığını vurguladı.
“Okul çocuğunun beslenmesi çok önemli”
Dr. Mazman, özellikle tahıl seçiminde kompleks karbonhidratların tercih edilmesi gerektiğini, çölyak gibi özel durumlar yoksa glütenli tahılların da tüketilebileceğini dile getirdi. Protein grubunda et, yumurta ve baklagillerin önemine değinen Mazman, ” Okul çocuğunun beslenmesi çok önemli. Burada iki uç var: az beslenme, kötü beslenme, bir de aslında bu kötü beslenmeyle beraber fazla kaloriye maruz kalma. O yüzden bu konularda biz ailelere çok fazla uyarıda bulunuyoruz. Beslenmeye dikkat ederken özellikle bir öğünde olması gereken içerikler, burada hangi miktar içeriğe ne kadar ayırmak lazım, bunlara dikkat etmeleri lazım. Kabaca aslında biz hep şunu öneriyoruz hani uzmanlar olarak: bir tabağı dörde böldüğünüzde, bunun dörtte birini tahıllar, dörtte birini proteinler, dörtte birini meyve, diğer geri kalanını da sebze içerikli olması ve mutlaka yanında bir porsiyon da süt ve süt grubu ürünlerden olması gerekiyor. Burada tabii tahıllardan özellikle bahsetmek istiyorum çünkü bize çok fazla bu konuda soru gelir. İşte glütenli mi olmalı, glütensiz mi olmalı? Hastalık, eğer çölyak hastalığı gibi özel bir durumu yoksa, glüten içerikli buğday veya çavdar vesaire bunlara ait bir tahıl grubu da olabilir ama biz özellikle kompleks karbonhidratları daha çok öneriyoruz. Protein içeriklerde de hayvansal proteinler, et veya bunun yanında işte kuru baklagiller, mercimek gibi bitkisel proteinleri de içeren bir grubu kullanabilirler. Yumurta çok önemli bir protein kaynağı; mutlaka her çocuğun günde en az bir yumurta yemesini öneriyoruz. Süt süt grubunda da ayran, yoğurt, kefir gibi gene süt ürünleri de bu gruba dahildir. Mutlaka her öğünde en azından bir porsiyon bulundurulmasını öneriyoruz. Maalesef okul çağında ve ergenlikte en çok yaşadığımız problemlerden biri obezite. Hani bu konuda da çok dikkatli olmak gerekiyor. Evet doğru, az beslenme çok kötü bir şey ama çok beslenme veya yanlış beslenme, tek taraflı beslenme de çok kötü bir şey. Çünkü bu obez çocukların birçoğu sadece şekil problemi olarak değil, yağlı karaciğer, yağlı karaciğerin getirdiği kronik hepatit, bunun getirdiği kardiyovasküler riskler, hipertansiyon ve ilerisi için özellikle diyabet açısından çok riskli oldukları için de bizim polikliniklerimizde çok gündemimizi meşgul eden hasta grubu. O yüzden paketli gıdalardan kaçınmak, şekerli içeceklerden, meyve suyu dahi olsa kaçınmak çok kıymetli. Özellikle fast food’ların, noodle gibi şeylerin tuz oranının yüksek olması hem obezite hem kardiyovasküler risk faktörleri açısından da okul çağı çocuklarda çok ciddi bir sorun. Hani bu konuda hep aileleri uyarıyoruz. Aynı zamanda bu çocukların mide bağırsak şikayetleri de çok yaygın oluyor. O yüzden biz hep ailelere önerdiğimiz: Evinizde olan tencerede pişmiş yemeğinizi yiyin. Tabağınızı dörde bölün. Dörtte biri protein içerikli olsun, bunlar hayvansal proteinler olsun, dörtte biri tahıl grubu. Meyve ve sebzeyi ihmal etmeyin, süt grubunu da ihmal etmeyin diyoruz. Tabii ki burada spesifik hastalıklar olabilir, alerjenler, çölyak hastalığı gibi durumlar. Bunlar o hastanın özelinde değerlendirilmelidir. Ama sağlıklı bir çocuğun beslenmesi kabaca bundan ibarettir. Kantin bilincini de buna göre oluşturmak lazım. Hastaların, sadece hasta değil, sağlıklı çocukların da aynı şekilde beslenmelerini, beslenme çantalarını buna göre düzenlemeleri lazım.”