Eskişehir Emek ve Demokrasi Platformu adına açıklama yapan Merve Akbulut, 13 Aralık 2024 tarihinde yürürlüğe giren Hayvanların Korunması Hakkında Uygulama Yönetmeliğine sert tepki gösterdi. Akbulut, yönetmeliğin hayvanların korunması yerine, katledilmesine zemin hazırladığını ifade ederek şu açıklamalarda bulundu:
“Bu yasa ve yönetmelik hayvanların yaşam hakkını yok sayıyor”
“Tarım ve Orman Bakanlığının hazırladığı bu yönetmelik, bir türün bireylerini öldürerek yok edilmesine ve türcülüğe dayalı bir şiddet döngüsüne yol açıyor. ‘Hayvanları koruma’ iddiasıyla hazırlanan bu düzenleme, aslında hayvanların keyfî biçimde öldürülmesine izin veren maddeler içeriyor. Ötenazi kararının ‘veteriner hekim uygun gördüğü takdirde’ alınabileceği belirsiz ve keyfî bir ifade olup, hayvanların hayatını tehlikeye atmaktadır.”
“Barınaklar ölüm kampına dönüştü”
Akbulut, Gebze ve Mamak barınaklarında hayvanların açlıktan birbirlerini yiyerek hayatta kalmaya çalıştıklarını ve bu durumun gözler önüne serildiğini belirtti. “Bu barınaklarda hayvanların açlık, stres ve hastalığa terk edilmesi, ölüm kampından farksızdır. Ayrıca hayvanların ateşli silahlarla öldürülmesine yetki veren maddeler de yönetmeliğin kanlı bir içeriğe sahip olduğunu açıkça göstermektedir” dedi.
“Belediyelere çağrı: Bu yasayı uygulamayın”
Merve Akbulut, tüm belediyeleri çözüm üretmeye çağırarak şu ifadeleri kullandı: “Hayvanların kısırlaştırılması, aşılanması ve doğal ortamlarında yaşatılması için belediyelerin harekete geçmesi gerekiyor. Hayvan üretimi ve ticareti derhâl durdurulmalıdır. Barınakların ölüme terk edilmiş hayvanlarla dolduğu bu süreçte, belediyeler ‘bu yasayı uygulamayacağız’ diyerek yaşamdan yana tavır almalıdır.”
“Herkesi hayvanların katliamına aynı anda karşı çıkmaya çağırıyoruz”
Güçten zehirlenmiş iktidarların hiçbir yaşam belirtisine tahammül edemediğini biliyoruz. AKP iktidarı, Filistin’de savaş koşullarında güvenli alana götürülen hayvanlara ve bu hayvanların insan dostlarına özellikle ateş açan İsrail işgal güçlerine gitgide benzemektedir. Türcü dünyanın kafeslerinde pratik edilen, kültürel kod hâline gelmiş insan olmayan hayvan soykırımını kabul etmiyoruz. Uzun süredir kayıp çocuk verisi dahi gizlenen Türkiye’de çocuk güvenliği bahane edilerek başlatılan suni gündemin etkilerini -parti fark etmeksizin belediyelerin de iş birliğiyle- açlıktan ve şiddetten vücut bütünlüğü bozulmuş hayvanlarda görüyoruz. Artık hepimizin önceliği AYM’nin yasayı iptal etmesi ve sorumluların yargılanması olmalıdır. Bununla birlikte herkesi, tüm türden hayvanların katliamına aynı anda karşı çıkmaya çağırıyoruz!”
“Hayvan cinayetleri politiktir”
Açıklamasının sonunda tüm vatandaşları hayvan hakları mücadelesine destek olmaya davet eden Akbulut, şu sözlerle açıklamasını noktaladı: “Hayvanların yaşam hakkı için hep birlikte mücadele etmeliyiz. Katledilen hayvanlar isyanımızdır, onların sesi olmaktan vazgeçmeyeceğiz.”
