Eskişehir’in Tepebaşı ilçesi Yeni Mahalle’de yaşayan Jale Tınaztepe, kuyumcular çarşısında bir kuyumcudan aldığı altınları bozdurmak isteyince hayatının şokunu yaşadı. Ev sahibinin açtığı dava nedeniyle ileride evden çıkmak zorunda kalırsa kenarda bir birikimi olsun diye altın aldığını söyleyen Tınaztepe, 7 çeyrek altın ve 50 euro ile kuyumcuya gittiğinde büyük bir mağduriyet yaşadığını iddia etti.
Jale Tınaztepe yaşadığı olayı şöyle anlattı:
“Bir seneden fazladır bir kuyumcudan devamlı 50 lira, 100 lira, 200 lira biriktirerek altın aldım, çeyrek aldım. Ev sahibim mahkemeye verdi, çıkarsam diye ufak ufak biriktirdim. 7 tane çeyrek oldu, 50 euro da komşum, ev sahibinin ablasının kızı Fransa’da dedi, o geldiğinde verdi. ‘Evine yardım ediyorum, bir şeylere yardım ediyorum’ diye arkadaşa söyledim. Dedim ki, ‘Bunlar yanımda, gece yatağımın altında, gündüz çantamda her yere götürüyorum.’ Bana dedi, ‘Gezdirme, bankaya koy.’ Dedim, ‘Bankaya altın hesabına koyayım.’ Gittim kuyumcuya, o malum kuyumcuya. Dedim, ‘Bunları sizden aldım, bozdurmak istiyorum.’ Euro’yu da koydum masanın üstüne, çeyrekleri de koydum. Ondan sonra böyle baktı, elinde salladı. ‘Abi’ dedi, ‘Baksana bir dakika.’ Seslendi, sonra ben de oturuyorum kenarda. ‘Abla’ dedi, ‘bunlar sahte.’ Makasla kesti hepsini tek tek. ‘Hepsi sahte, 5’i sahte, 2 tanesi gerçek’ dedi. ‘İkisini bozalım mı?’ Olur dedim, ‘Ama hepsini ben buradan aldım.’ Euro’yu ve 2 çeyreği orada bozdular. Diğerlerini kesti kesti.
Başımdan kaynar sular döküldü. Dedim, ‘Nasıl olabilir, ben sizden aldım.’ Bana dedi, ‘Abla, nasıl anlamazsın?’ Dedim, ‘Nasıl anlayayım? Ben kuyumcu muyum? Getirdim parayı verdim, aldım. Sizden aldım. Ufak ufak biriktirdim, 50 lira, 100 lira, 200 lira.’ Dedim, ‘Karakola şikayet edeceğim.’ Bana, ‘Sen bilirsin abla’ dedi. Sonra karakolda anlattıktan sonra dönerken, gayri ihtiyari oradan geçerken, ezan okunuyordu. Dedim, ‘Sizi Allah’a havale ediyorum, size söyleyecek kelime bulamıyorum.’ Bana dalga geçer gibi bir de oturup güldüler. Bir tanesi, ‘Abla bağırma’ dedi. Dedim, ‘Sen bağırıyorsun, ben gıdım gıdım buradan getirdim, aldım. Ayda, üç ayda bir tane, dört ayda bir tane… 50 lira, 100 lira biriktirdim. Allah’a havale ediyorum, haram zıkkım olsun.’
Abla dedi, ‘Sen yapmış olmayasın bunları?’ dedi, benimle dalga geçtiler. Bana dedi, ‘Abla, evine giren çıkana bak.’ Benim evime kimse girip çıkmıyor, ben tek başına kedilerimle yaşıyorum. Başka şahısların da söylediği… Bundan geçen aylarda Cumhuriyet altını alınmış ve emlakçı 200-250 bin liralık bu Cumhuriyet altınlarını aynı yere bozdurmaya çalışmış, sahte olduğu söylenmiş. Sonra geldim, parkta arkadaşlara anlattım. Dediler, ‘Aynı yerden bir düğün için takı alınmış, onlar da oradan alınmış, sahte çıkmış.’ Sizden rica ediyorum, ben sadece kendi paramı istiyorum. Cumhurbaşkanından, validen, emniyet güçlerimizden yardım istiyorum. Şu anda o kadar kötü durumdayım ki anlatamıyorum. Ben ufak ufak biriktirdim. Ev sahibim mahkemeye vermiş, şu anda evden çıkmak durumunda kalırsam kenarda köşede bir param olsun diye yaptım, ama bana bunu yaptılar. Allah’a havale ediyorum.”
Mağduriyet büyüyor
Edinilen bilgilere göre, aynı kuyumcudan daha önce de sahte altınlarla ilgili şikayetler geldiği, Cumhuriyet altınlarının ve düğünlerde kullanılan takıların da sahte çıktığı yönünde iddialar bulunduğu öğrenildi.
