İlk eser: Kuğu
İlk eserinin küçük bir kuğu figürü olduğunu belirten Çil, bunun kendi ambleminde de yer aldığını ifade etti.
“Lampworking” tekniğiyle çalışıyor
Çil, dünyada “lampworking” olarak bilinen, açık alevle soğuk camı şekillendirme tekniğini kullandığını aktararak, “Cam çubukları yaklaşık 1000-1500 derece arasında eriterek çalışıyoruz” ifadelerinde bulundu.
İtalya’da eğitim aldı
Yumuşak camın gerilim katsayısının yüksek olması nedeniyle eserin kurgusunun çok önemli olduğunu belirten Çil, bu alanda eğitim almak için İtalya’ya gittiğini anlattı. Çil, “İtalyan cam heykel sanatçısı Lucio Bubacco ile çalıştım. Bir işe nasıl başlanıp nasıl kırmadan bitirileceğini öğrendim. Bu Türkiye için bir milattı. Yumuşak camla heykel çalışan ilk sanatçı oldum” dedi.
Zorluklar ve tatmin
Cam sanatının en büyük zorluğunu “seri üretim yapılamaması” olarak tanımlayan Çil, “Alevin sıcaklığı, yüksek konsantrasyon ihtiyacı ve en ufak yorgunluğun bile eseri bozabilmesi işin zorluğu. Ancak tüm bunlara rağmen ortaya çıkan eser tatmin edici oluyor” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de cam sanatının gelişimi
Türkiye’de sanatsal camın Paşabahçe’nin eski dekor atölyesinin dönüştürülmesiyle başlayan Cam Ocağı Vakfı ile geliştiğini anlatan Çil, Anadolu Üniversitesi Cam Bölümü’nün de bu sürece katkı sağladığını belirtti. Çil, “Artık butik cam atölyeleriyle cam endüstriyelden evin içine taşındı. Eskiden büyük endüstriyel fırınlar gerekiyordu, şimdi küçük alanlarda üretim mümkün. Eskişehir’de bile en az 10 atölye var, bu çok büyük bir başarı” dedi.
En zorlu eserler: İnsan figürleri
İnsan figürlerinin cam sanatında en zor çalışmalar olduğunu ifade eden Çil, “Dakikalar içinde karar vermeniz gerekiyor. Müthiş bir hakimiyet ve hız şart” dedi.
Eskişehir’de sanat kompleksi ve kurslar
Sanatıyla ilgili hayallerini anlatan Çil, yurt dışında yaşamayı düşündükleri dönemde dönemin Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in kendilerine yeni kurulacak sanat kompleksinde yer almaları yönünde teklifte bulunduğunu belirterek, bu davet üzerine Eskişehir’de kalmaya karar verdiklerini söyledi. Çil, “Burada çok güzel bir sanat kompleksi kuruldu. Amatör ve profesyonellere yönelik kurslar açıyoruz. Ekim ayında açacağımız ilk grubun kontenjanı bir günde doldu, hatta Ankara ve İstanbul’dan bile yoğun ilgi oldu. Bu durum bizi çok mutlu etti ve şehirde bu tür sanatsal aktiviteleri daha da artırma konusunda motive etti” dedi.
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ile sürekli istişare halinde olduklarını da vurgulayan Çil, “Sayın Ayşe Ünlüce başkanlığındaki belediyemizin daire başkanları ve müdürleriyle devamlı görüşüyoruz. Çok yakında dünyanın en iyi cam sanatçılarını Eskişehir’e getirerek eğitimler, sempozyumlar ve uluslararası etkinlikler düzenlemeyi hedefliyoruz. Umarım bu hayallerimiz gerçekleşir ve biz de hem şehrimize hem de ülkemize olan vefamızı ödemiş oluruz” ifadelerini kullandı.
Son olarak gençlere seslenen Çil, sabır ve disiplinin önemine dikkat çekti: “Bu iş uzun soluklu. Camı tanımak, tekniği öğrenmek, dünyadaki sanatçıların disiplinlerini görmek zaman alıyor. Sanatçı olmak kolay değil ama sabreden mutlaka karşılığını alır. Bu iş hem keyifli hem de insanı mutlu eden bir yol.”
