Seminerde, katılımcılar feminizm kavramı ve kadınların toplumsal hayatta eşitlik mücadelesi üzerine görüşlerini paylaştı. Salondan bir katılımcının, "Feminizm kavramını tam açıklar mısınız?" sorusuna Dr. Öğr. Üyesi Sibel Turan Akan şu şekilde yanıt verdi:
"Feminizm, kadının eşitlik isteğidir, burada bir erkek karşıtlığı yok, hak karşıtlığı var. Feminizm, hakkını aramak isteyen kadınların dilidir. Bu durum erkek düşmanlığıymış gibi yansıtılıyor. Bunun için bilinçlenmek ve bilinci yaymak önemlidir. Feminizm aslında kadınlar olarak emeğimizin karşılığını alabilmektir. Amacımız erkeklere düşmanlık yapmak değil, amacımız sadece haklarımızı aramak. Bu işin temeli, her alanda kadınların bilinçlenmeleri, erkeklerle eşit olduklarını farkına varmalarıdır. Feminizm, aslında hakkımız olanı alabiliriz, sesimizi çıkarabiliriz demektir. Ama toplum bunu erkek düşmanlığı gibi yansıtıyor, böyle bir şey yok."
Dr. Öğr. Üyesi Meltem Cemiloğlu ise feminizmin kökenine dair şunları söyledi: "Kadınların oy kullanamamasından başlayan bir tepki bu. Yok sayılmalarıyla başlayan bir mücadele bu. Zaten bu mücadele de temel haklardan geliyor. Feminizm, kadınların erkek düşmanlığı değil, eşit düzeyde haklara sahip olma isteğidir."
‘’Kadın Yönetmen, Kadın Filmi Değildir!’’
Seminerde, özellikle kadınların sinema sektöründeki temsili üzerine de konuşuldu. Prof. Dr. İncilay Cangöz, "Neden hala özellikle sinema sektöründe erkekler daha baskın?" sorusuna, Dr. Öğr. Üyesi Meltem Cemiloğlu, kadınların sinemadaki temsiline dair önemli bir noktaya değinerek yanıt verdi: "Kadınlar tarafından yapılan filmler ve kadınlara seslenen filmler arttırılmalı. Demek istediğim kadın yönetmen demek kadın filmi demek değildir. Bu anlamda bu meseleyi içselleştirmiş kadınlara ihtiyacımız var. Erkeklerin de bunu desteklemesi çok önemlidir ama bizim önce kadınlara ihtiyacımız var."
Seminerde, salondan bir öğrenci de şu görüşü dile getirdi: "Bireysel çaba tabii ki önemlidir ama bu noktada feminizm hareketinin ilerleyebilmesi için erkeklerin de feminizm görüşüne ikna edilmesi gerektiğini düşünüyorum."
Prof. Dr. İncilay Cangöz ise feminizm kelimesine karşı duyduğu rahatsızlığı şu şekilde ifade etti: "Ben aslında feminizm kelimesinden de hoşlanmıyorum, biz ona ‘hayat paylaşımı’ olarak bakmalıyız. Sorularınız ve katılımlarınız için çok teşekkür ederiz."
Seminer, katılımcıların katkılarıyla sona erdi.