Eskişehir ili Eski ve Orta Çağ’da Dorylaion olarak tanınan bir şehirdi. Arap kaynaklarında ise Daraulia olarak bilinirdi. Özellikle Bizans çağında büyük önem kazanmıştır. 19. Yüzyılda dönemin önemli gezgin ve bilim adamları bölgeye geziler yapmışlar ve araştırmaların sonucunda Eskişehir’in 3 km uzağında bulunan Porsuk Çayı’nın kuzeyindeki bugünkü Şarhöyük ören yerinin antik bir şehir olduğunu keşfederler.
M.Ö yaklaşık 334 yılında İskender’in eline geçmiştir. Eskişehir İskender’in ölümü ile birlikte Hellenizm dönemi yaşamıştır. M.Ö 190 yılında Romalıların eline geçen Eskişehir Roma’nın ikiye bölünmesine kadar Roma’da daha sonra Bizans İmparatorluğuna geçmiştir.
Büyük Selçuklu İmparatorluğu zamanında doğudan gelen birçok Türk boyu hızla Anadolu’ya akın ettiler. Bizans’ın zayıflığından istifade eden Türk Boyları Anadolu’ya yerleşmeye başladılar. 1071 Malazgirt Savaşı sonrası Anadolu’nun kapıları tam anlamı ile Türklere açıldı. 1074’te Türkler Eskişehir’i aldı.
Osmanlı Devleti Dönemi’nde ise Osman Bey tarafından 1289 yılında Eskişehir fethedilmiştir. Kurtuluş Savaşı sırasında Eskişehir tekrar Yunanlılar tarafından işgal edilmiştir. 26 Ağustos 1922 tarihinde Büyük Taarruz Savaşı başladı. 30 Ağustos’ta biten Büyük Taarruz sonucu 2 Eylül günü Eskişehir Yunan işgalinden kurtulmuştur.
Kurtuluş Savaşı’ndan sonra ilk icraat şehri harabe haline getirmiş düşmanların verdiği zararları onarmak oldu. İstanbul, Eskişehir ve Ankara bağlayan tren raylarının ve köprüler onarılmaya başlanmıştır.
