Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın 2002’deki Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) iktidarıyla birlikte hız kazandığını ifade eden Aslan, bu programın toplum sağlığına olan etkilerini eleştirdi. Özellikle son dönemde "Yenidoğan Çetesi" skandalının ortaya çıkmasıyla beraber bebeklerin bile yaşamlarının tehlikede olduğunu belirten Aslan, "bu program sadece sağlık hizmetlerini değil bütün toplumun genel sağlığını ciddi şekilde tehdit ediyor" ifadelerini kullandı.
Aslan, sağlık sisteminin özelleştirilmesinin ve kar odaklı politikaların halk sağlığına zarar verdiğini vurgulayarak bunun sonucunda sağlıkta ciddi sorunlar yaşanmasının kaçınılmaz olduğunu dile getirdi. Aslan ayrıca sağlıkta dönüşümün sağlık hizmetlerini metalaştırdığını ve kamu sağlık hizmetlerinin niteliğini düşürdüğünü aktardı. Aslan, "koruyucu sağlık hizmetlerine öncelik verilmeli" diyerek sağlık hizmetlerinin toplum merkezli bir yaklaşımla yeniden düzenlenmesi gerektiğinin altını çizdi. Aslan yanı sıra, aile hekimliği sisteminin tedavi merkezli hale gelmesiyle birlikte koruyucu sağlık hizmetlerinin göz ardı edildiğini ifade etti. "Sağlık hizmetleri kamusal bir hizmet olmalı ve nitelikli, ücretsiz, ulaşılabilir bir sistemle sunulmalıdır" diyerek taleplerini ileten Aslan; sağlık hizmetlerinin demokratikleştirilmesi ve sağlık emekçilerinin insanca çalışma koşullarına sahip olması gerektiğine de ayrıca dikkat çekti.
Son olarak özel hastanelerin kamulaştırılması ya da Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile olan anlaşmalarının iptal edilmesi gerektiğini belirten Aslan, "halkın sağlığını korumak için yönümüzü sermaye tekellerine değil, halka ve sağlık emekçilerine döneceğiz" diyerek açıklamasını sonlandırdı.