Acıbadem Eskişehir Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Nihan Yüksel Çanakçı, ciltte görülen kırışıklıkların nasıl geliştiğine ve tedavisine dair önemli bilgiler verdi. Cildin epidermis ve dermis olmak üzere iki tabakadan oluştuğunu belirten Dr. Çanakçı “Epidermis yoğun keratin içeriği ile deriye sağlamlık kazandırır; daha derin ve kalın tabaka olan dermis ise içeriğindeki yoğun kollajen lifler ile cildin sıkı ve gergin olmasını, elastin lifler ile esnek olmasını sağlar” dedi. “Cilt sahip olduğu nemli, esnek, sıkı ve gergin hali yavaş yavaş kaybeder” Yirmili yaşlardan itibaren derinin bu yapısal proteinlerinin üretiminin azaldığını ve yapılarında değişiklikler gelişmeye başladığını ifade eden Dr. Çanakçı, “Yaş ile birlikte cildin sahip olduğu su ve yağ oranında da azalmalar olur. Böylece cilt sahip olduğu nemli, esnek, sıkı ve gergin hali yavaş yavaş kaybetmeye ve kırışıklıklar gelişmeye başlar. Bu doğal yaşlanma süreci ilk olarak genetik alt yapıdan etkilenir. Bu yıkım süreci kiminde yavaş ilerlerken kiminde çok hızlı ilerleyebilir” diye konuştu. “UV ışınları kırışıkları erken ortaya çıkartır” Dr. Çanakçı, kırışıklık gelişmesinde gen yapısı dışında ekspozom olarak adlandırılan ve hayat boyunca maruz kalınan birçok çevresel tetikleyici faktör bulunduğunu belirterek “Bunlardan en önemlisi Ultraviyole ışınlardır (UV). Yoğun UV maruziyeti dermiste bulunan kollajen ve elastin liflerin yapısında bozukluğa ve liflerde yıkıma neden olur. Bu da doğal yaşlanma sürecini hızlandırır, kırışıklıkların erken ortaya çıkmasını kolaylaştırır. Yoğun stres, sigara ve alkol tüketmek, uyku düzensizlikleri, glisemik indeksi ve katkı içeriği yüksek gıdalarla beslenmek, ilaçlar, kronik hastalıklar da cildin yapısını olumsuz etkiler, yıkım sürecini hızlandırır” dedi. “Kırışıklık tedavisi önleyici ve koruyucu olmalıdır” Kırışıklık tedavisinin öncelikle “önleme” ve “koruma” aşamasından başladığının altını çizen Dr. Çanakçı cildin düzenli nemlendirilmesinin, yaşa ve cildin ihtiyacına uygun cilt kalitesini arttırmaya yönelik işlemler yapılmasının, güneşten korunma, uyku düzenine ve beslenmeye özen gösterilmesinin son derece önemli olduğunu söyledi. Cildin nemini sağlamak için en önemli yapıtaşı ve ihtiyacının “hyalüronik asit” olduğunu vurgulayan Dr. Çanakçı “Cildi yüzeyden hyalüronik asit içeren serum ve nemlendiricilerle desteklemenin ötesinde cildin alt destek tabakalarına enjekte edilebilen hem hyalüronik asit hem aktif moleküller içeren “gençlik aşısı, nem aşısı” olarak adlandırılan mezoterapi uygulamaları düzenli aralıklarla yapıldığında cilt kalitesini önemli ölçüde arttırır” dedi. “Kırışıklıklar başladıysa botoks uygulanabilir” Bununla birlikte lazer, radyofrekans, mikroiğneleme (dermapen, altın iğne), geniş spektrumlu ışık tedavisi (BBL), yüksek yoğunluklu fokuslu ultrason (HIFU) gibi enerji bazlı tedavilerin de kollajen üretimini desteklediğine değinen Dr. Çanakçı “Bu tedavilerin kombine şekilde uygulanması birbirinin etkisini de arttırarak cilt kalitesini arttırır, cildin ihtiyacına göre altı aylık veya senelik rutinlerle yapılması da oluşan etkinin korunmasını sağlar. Kırışıklıklar oluşmuş ve derinleşmeye başladı ise mimik kırışıklıklarının tedavisi için botoks adıyla bilinen botulinum toksin uygulamaları, sabit kırışıklıklar ve çöküklükler için ise uygun alanlara dolgu uygulamaları devreye girer” diye konuştu. Kırışıklıklara karşı stres, uyku düzeni, sağlıklı beslenme önemlidir Dr. Çanakçı bunlar haricinde günlük cilt bakımı rutininde cildin temiz tutulması ve iyi nemlendirilmesi, A ve C vitamini, hyaluronik asit, niasinamid gibi aktif içeriklere sahip serumların kullanılması, düzenli güneş koruyucu kullanılmasının da kırışıklık oluşmasını engellediğini dile getirdi. Stresi azaltmak, uyku düzenine dikkat etmek, mevsiminde ve doğal gıdalarla beslenmek, sigara ve alkol gibi vücut için toksik olan maddelerden uzak durmak kişinin hayatında dikkat etmesi gereken diğer ayrıntılar olduğuna dikkat çekti. Sağlıklı bir cilt bakım rutini ve geleceğe yönelik cilde yapılması gereken yatırımların herkes için farklılık gösterdiğini belirten Dr. Çanakçı “Kişiye özel iyi bir değerlendirme ve planlama yapılması için en doğru adres dermatoloğunuzdur” dedi.
Eskişehir’deki Dermatologdan Kırışıklık için Tavsiyeler
Dermatolog Dr. Nihan Yüksel Çanakçı, ciltteki kırışıkların herkeste farklı olduğuna ve kişiye özel tedavi gerektirdiğine dikkat çekerek cilt bakımı ve temizliği, stresi azaltma, yeterli uyuma, sağlıklı beslenme gibi faktörlerin de cilt yaşlanmasını etkilediğini dile getirdi. Acıbadem Eskişehir Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Nihan Yüksel Çanakçı, ciltte görülen kırışıklıkların nasıl geliştiğine ve tedavisine dair önemli bilgiler verdi. Cildin epidermis ve dermis olmak üzere iki tabakadan oluştuğunu belirten Dr. Çanakçı “Epidermis yoğun keratin içeriği ile deriye sağlamlık kazandırır; daha derin ve kalın tabaka olan dermis ise içeriğindeki yoğun kollajen lifler ile cildin sıkı ve gergin olmasını, elastin lifler ile esnek olmasını sağlar” dedi. “Cilt sahip olduğu nemli, esnek, sıkı ve gergin hali yavaş yavaş kaybeder” Yirmili yaşlardan itibaren derinin bu yapısal proteinlerinin üretiminin azaldığını ve yapılarında değişiklikler gelişmeye başladığını ifade eden Dr. Çanakçı, “Yaş ile birlikte cildin sahip olduğu su ve yağ oranında da azalmalar olur. Böylece cilt sahip olduğu nemli, esnek, sıkı ve gergin hali yavaş yavaş kaybetmeye ve kırışıklıklar gelişmeye başlar. Bu doğal yaşlanma süreci ilk olarak genetik alt yapıdan etkilenir. Bu yıkım süreci kiminde yavaş ilerlerken kiminde çok hızlı ilerleyebilir” diye konuştu. “UV ışınları kırışıkları erken ortaya çıkartır” Dr. Çanakçı, kırışıklık gelişmesinde gen yapısı dışında ekspozom olarak adlandırılan ve hayat boyunca maruz kalınan birçok çevresel tetikleyici faktör bulunduğunu belirterek “Bunlardan en önemlisi Ultraviyole ışınlardır (UV). Yoğun UV maruziyeti dermiste bulunan kollajen ve elastin liflerin yapısında bozukluğa ve liflerde yıkıma neden olur. Bu da doğal yaşlanma sürecini hızlandırır, kırışıklıkların erken ortaya çıkmasını kolaylaştırır. Yoğun stres, sigara ve alkol tüketmek, uyku düzensizlikleri, glisemik indeksi ve katkı içeriği yüksek gıdalarla beslenmek, ilaçlar, kronik hastalıklar da cildin yapısını olumsuz etkiler, yıkım sürecini hızlandırır” dedi. “Kırışıklık tedavisi önleyici ve koruyucu olmalıdır” Kırışıklık tedavisinin öncelikle “önleme” ve “koruma” aşamasından başladığının altını çizen Dr. Çanakçı cildin düzenli nemlendirilmesinin, yaşa ve cildin ihtiyacına uygun cilt kalitesini arttırmaya yönelik işlemler yapılmasının, güneşten korunma, uyku düzenine ve beslenmeye özen gösterilmesinin son derece önemli olduğunu söyledi. Cildin nemini sağlamak için en önemli yapıtaşı ve ihtiyacının “hyalüronik asit” olduğunu vurgulayan Dr. Çanakçı “Cildi yüzeyden hyalüronik asit içeren serum ve nemlendiricilerle desteklemenin ötesinde cildin alt destek tabakalarına enjekte edilebilen hem hyalüronik asit hem aktif moleküller içeren “gençlik aşısı, nem aşısı” olarak adlandırılan mezoterapi uygulamaları düzenli aralıklarla yapıldığında cilt kalitesini önemli ölçüde arttırır” dedi. “Kırışıklıklar başladıysa botoks uygulanabilir” Bununla birlikte lazer, radyofrekans, mikroiğneleme (dermapen, altın iğne), geniş spektrumlu ışık tedavisi (BBL), yüksek yoğunluklu fokuslu ultrason (HIFU) gibi enerji bazlı tedavilerin de kollajen üretimini desteklediğine değinen Dr. Çanakçı “Bu tedavilerin kombine şekilde uygulanması birbirinin etkisini de arttırarak cilt kalitesini arttırır, cildin ihtiyacına göre altı aylık veya senelik rutinlerle yapılması da oluşan etkinin korunmasını sağlar. Kırışıklıklar oluşmuş ve derinleşmeye başladı ise mimik kırışıklıklarının tedavisi için botoks adıyla bilinen botulinum toksin uygulamaları, sabit kırışıklıklar ve çöküklükler için ise uygun alanlara dolgu uygulamaları devreye girer” diye konuştu. Kırışıklıklara karşı stres, uyku düzeni, sağlıklı beslenme önemlidir Dr. Çanakçı bunlar haricinde günlük cilt bakımı rutininde cildin temiz tutulması ve iyi nemlendirilmesi, A ve C vitamini, hyaluronik asit, niasinamid gibi aktif içeriklere sahip serumların kullanılması, düzenli güneş koruyucu kullanılmasının da kırışıklık oluşmasını engellediğini dile getirdi. Stresi azaltmak, uyku düzenine dikkat etmek, mevsiminde ve doğal gıdalarla beslenmek, sigara ve alkol gibi vücut için toksik olan maddelerden uzak durmak kişinin hayatında dikkat etmesi gereken diğer ayrıntılar olduğuna dikkat çekti. Sağlıklı bir cilt bakım rutini ve geleceğe yönelik cilde yapılması gereken yatırımların herkes için farklılık gösterdiğini belirten Dr. Çanakçı “Kişiye özel iyi bir değerlendirme ve planlama yapılması için en doğru adres dermatoloğunuzdur” dedi.
Acıbadem Eskişehir Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Nihan Yüksel Çanakçı, ciltte görülen kırışıklıkların nasıl geliştiğine ve tedavisine dair önemli bilgiler verdi. Cildin epidermis ve dermis olmak üzere iki tabakadan oluştuğunu belirten Dr. Çanakçı “Epidermis yoğun keratin içeriği ile deriye sağlamlık kazandırır; daha derin ve kalın tabaka olan dermis ise içeriğindeki yoğun kollajen lifler ile cildin sıkı ve gergin olmasını, elastin lifler ile esnek olmasını sağlar” dedi. “Cilt sahip olduğu nemli, esnek, sıkı ve gergin hali yavaş yavaş kaybeder” Yirmili yaşlardan itibaren derinin bu yapısal proteinlerinin üretiminin azaldığını ve yapılarında değişiklikler gelişmeye başladığını ifade eden Dr. Çanakçı, “Yaş ile birlikte cildin sahip olduğu su ve yağ oranında da azalmalar olur. Böylece cilt sahip olduğu nemli, esnek, sıkı ve gergin hali yavaş yavaş kaybetmeye ve kırışıklıklar gelişmeye başlar. Bu doğal yaşlanma süreci ilk olarak genetik alt yapıdan etkilenir. Bu yıkım süreci kiminde yavaş ilerlerken kiminde çok hızlı ilerleyebilir” diye konuştu. “UV ışınları kırışıkları erken ortaya çıkartır” Dr. Çanakçı, kırışıklık gelişmesinde gen yapısı dışında ekspozom olarak adlandırılan ve hayat boyunca maruz kalınan birçok çevresel tetikleyici faktör bulunduğunu belirterek “Bunlardan en önemlisi Ultraviyole ışınlardır (UV). Yoğun UV maruziyeti dermiste bulunan kollajen ve elastin liflerin yapısında bozukluğa ve liflerde yıkıma neden olur. Bu da doğal yaşlanma sürecini hızlandırır, kırışıklıkların erken ortaya çıkmasını kolaylaştırır. Yoğun stres, sigara ve alkol tüketmek, uyku düzensizlikleri, glisemik indeksi ve katkı içeriği yüksek gıdalarla beslenmek, ilaçlar, kronik hastalıklar da cildin yapısını olumsuz etkiler, yıkım sürecini hızlandırır” dedi. “Kırışıklık tedavisi önleyici ve koruyucu olmalıdır” Kırışıklık tedavisinin öncelikle “önleme” ve “koruma” aşamasından başladığının altını çizen Dr. Çanakçı cildin düzenli nemlendirilmesinin, yaşa ve cildin ihtiyacına uygun cilt kalitesini arttırmaya yönelik işlemler yapılmasının, güneşten korunma, uyku düzenine ve beslenmeye özen gösterilmesinin son derece önemli olduğunu söyledi. Cildin nemini sağlamak için en önemli yapıtaşı ve ihtiyacının “hyalüronik asit” olduğunu vurgulayan Dr. Çanakçı “Cildi yüzeyden hyalüronik asit içeren serum ve nemlendiricilerle desteklemenin ötesinde cildin alt destek tabakalarına enjekte edilebilen hem hyalüronik asit hem aktif moleküller içeren “gençlik aşısı, nem aşısı” olarak adlandırılan mezoterapi uygulamaları düzenli aralıklarla yapıldığında cilt kalitesini önemli ölçüde arttırır” dedi. “Kırışıklıklar başladıysa botoks uygulanabilir” Bununla birlikte lazer, radyofrekans, mikroiğneleme (dermapen, altın iğne), geniş spektrumlu ışık tedavisi (BBL), yüksek yoğunluklu fokuslu ultrason (HIFU) gibi enerji bazlı tedavilerin de kollajen üretimini desteklediğine değinen Dr. Çanakçı “Bu tedavilerin kombine şekilde uygulanması birbirinin etkisini de arttırarak cilt kalitesini arttırır, cildin ihtiyacına göre altı aylık veya senelik rutinlerle yapılması da oluşan etkinin korunmasını sağlar. Kırışıklıklar oluşmuş ve derinleşmeye başladı ise mimik kırışıklıklarının tedavisi için botoks adıyla bilinen botulinum toksin uygulamaları, sabit kırışıklıklar ve çöküklükler için ise uygun alanlara dolgu uygulamaları devreye girer” diye konuştu. Kırışıklıklara karşı stres, uyku düzeni, sağlıklı beslenme önemlidir Dr. Çanakçı bunlar haricinde günlük cilt bakımı rutininde cildin temiz tutulması ve iyi nemlendirilmesi, A ve C vitamini, hyaluronik asit, niasinamid gibi aktif içeriklere sahip serumların kullanılması, düzenli güneş koruyucu kullanılmasının da kırışıklık oluşmasını engellediğini dile getirdi. Stresi azaltmak, uyku düzenine dikkat etmek, mevsiminde ve doğal gıdalarla beslenmek, sigara ve alkol gibi vücut için toksik olan maddelerden uzak durmak kişinin hayatında dikkat etmesi gereken diğer ayrıntılar olduğuna dikkat çekti. Sağlıklı bir cilt bakım rutini ve geleceğe yönelik cilde yapılması gereken yatırımların herkes için farklılık gösterdiğini belirten Dr. Çanakçı “Kişiye özel iyi bir değerlendirme ve planlama yapılması için en doğru adres dermatoloğunuzdur” dedi.
İLGİLİ HABERLER
